Eşini Kanserden Kaybeden Adamın Hayata Tutunma Çabasını Anlatan Tatlı Bir Dizi: After Life

Ricky Gervais’in yazdığı ve başrolünde yer aldığı After Life; eşi Lisa’yı kaybettikten sonra Tony'nin hayata tutunmak ya da tutunmamak arasında gidip geldiği bir hikaye.

*Spoiler içerir!

Dizinin yaratıcısı, yönetmeni, yapımcısı ve başrolü Ricky Gervais. Dizideki adıyla da Tony.

Her bölüm, eşinin ölmeden önce Tony'nin izlemesi için çektiği videolarla başlıyor.

”Eğer bunu izliyorsan ben artık buralarda değilim demektir. Bunların hiçbirini senin yüzüne söyleyemem, fazla utanç verici olur.”

Eşini kanserden kaybeden Tony, hayata karşı kaybedecek bir şeyi olmadığını düşünüp buna göre yaşıyor.

Onsuz hayatın anlamsız olduğunu düşünen Tony, çok defa intihara meylediyor. Ama köpeklerine duyduğu sorumluluk ve sevgi buna engel oluyor.

Tony, kayınbiraderinin sahibi olduğu yerel bir gazetede çalışıyor. Her ne kadar burada çalışmak ona anlamsız gelse de...

İlerleyen bölümlerde aslında bu yerel gazetenin insanların hayatında ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. İnsanlar burada kendilerine bir sayfa yer bulabilmek için çabalıyorlar ve kendilerini bu şekilde varolmuş sayıyorlar.

Her gün huzurevindeki babasını ve mezardaki eşini ziyaret etmeyi ihmal etmiyor.

Alzheimer hastası babası doğal olarak Tony'yi çoğu zaman hatırlamıyor. Yalnız son bölümde bir sahnede hatırlıyor ki o da tüm diziye yetiyor. 😢

Bu mezarlık ziyaretlerinde Tony gibi her gün kocasının kabrini ziyaret eden Anne, verdiği hayat dersleri ve duygusal konuşmaları ile dizi için güçlü bir karakter olup çıkıyor.

”Sadece kendimiz için değil başkaları için de yaşıyoruz.”

”Sahip olduğumuz tek şey çevremizdeki insanlar. Ölmeden evvel birbirimize mücadelemizde yardım etmeliyiz.”

”Kendimiz için hüzünlenip başkalarını da üzmenin bir manası yok.”

Mutluluk harika bir şey. O kadar harika bir şey ki o mutluluğun senin olup olmaması önemli değil.”

”İyi insanlar başkaları için iyi şeyler yaparlar. Hepsi bu.”

Aslında düz bir konuya sahip dizi; karakterlerinin işlenişi, esprili dili, ofansif mizahı güzelce yedirmesi, yeri geldiğinde güldürmesi yeri geldiğinde de gözleri doldurmasıyla son zamanların en iyi dizilerinden biri haline gelmiş.

İnsanları dışarıdan göründükleri gibi yargılamamamız gerektiğini...

Günün sonunda hepimizin insan olduğunu ve aslında hepimizin aynı olduğunu...

Ve insanların zaman zaman bocalamasının gayet normal olduğunu göstermesi diziyi harika kılan etkenlerden.

Bu güzel dizi için Ricky Gervais'e teşekkürler. 👏🏼

''Bir şey olunca hemen ona anlatmaya koşuyorum, sonra hatırlıyorum ki o artık yok. Paylaşamayınca her şeyin kıymeti azalıyor.''

''Günün birinde son yemeğini yiyip, son çiçeğini koklayıp, bir arkadaşına son kez sarılacaksın. Son kez olduğundan haberin olmayacak. O yüzden, sevdiğin her şeyi tutkuyla yapmalısın. Kalan yıllarının kıymetini bilmelisin. Çünkü devamı yok...”

Popüler İçerikler

Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
YORUMLAR
23.03.2019

ricky'i yaparda kötü olur mu!!!

23.03.2019

John Wick hatırlattı nedense bana.

23.03.2019

İnce işlenmiş enfes bir dizi..

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ