Eşi dağınık olanlar çok iyi bilir ki evin içinde düzeni sağlamak bazı zamanlar imkansızlaşır. Kıyafetler her yerde, mutfakta sürekli bir şeyler kaybolur ve salondaki koltuk sanki hiç sana ait değil gibidir… İşte tam da bunu yaşayanlar için 10 eğlenceli durumu derledik!
Dağınık bir eşle yaşarken sıkça duyulan sorulardan biri 'Bunu nereye koymuştum?' olur. Çünkü evin içinde bir eşyanın yerini bulmak çoğu zaman zorlu bir göreve dönüşür. Sen de zamanla Sherlock Holmes gibi kaybolan eşyaların izini sürmede uzmanlaşır, onun hatırlamadığı şeyleri anında bulur hale gelirsin.
Eşinin kıyafetleri evin her yerinde olabilir; koltukların üzerinde, yatak başında, hatta mutfakta bile bir tişört bulabilirsin. Giysi dolabının amacını sorgulamaya başladığın anlar olur, çünkü eşyalar hiçbir zaman dolabında durmaz. Özellikle sabah işe giderken aceleyle fırlatılan kıyafetler gün boyu evin farklı köşelerinde seni karşılar.
Dağınık bir eşin en yaygın savunması, bu düzensizliğin aslında bir sistem olduğudur. Sana göre ortalık karışık ve kontrolsüz görünse de eşin her şeyin yerini bildiğini iddia eder. 'Burası dağınık değil, sadece benim düzenim!' cümlesi, bu durumu tartışmak istediğinde en sık duyduğun karşılıktır.
Evde temizlik yapmak, özellikle dağınık bir eşle yaşıyorsan bir günlük iş olmaktan çıkar. Her eşyayı yerli yerine koymaya çalışırken sürekli yeni bir dağınıklıkla karşılaşmak insanı yavaşlatır. Masanın üzerindeki evrak yığınları, mutfakta birikmiş bulaşıklar ve koltuk kenarındaki giysiler arasında ilerlerken temizlik günü asla bitmeyecekmiş gibi hissettirir.
Evin içinde sürekli bir şeyler kaybolur ve bu kaybolan eşyalar bazen haftalarca ortadan olmaz. Dağınık eşler için bu durum oldukça normaldir; oysa sen, kaybolan cüzdan, anahtar veya gözlük gibi eşyaları bulmaya çalışırken kendini bir dedektif gibi hissedersin. Her sabah 'Gözlüğüm nerede?' veya 'Cüzdanımı gördün mü?' sorularıyla güne başlamak artık bir rutin haline gelir.
Yatak odası birkaç gün toparlanmayınca eşinin unuttuğu ya da bıraktığı eşyalarla dolar. Yatağın altında bir hafta önce kaybolan çorap, çekmecede bir süredir orada duran bozuk paralar ya da gece bırakılıp sabah hatırlanmayan anahtarlar...
Misafir geleceği zaman, evin dağınık halini hızla toparlamak için adeta acil durum butonuna basar gibi hareket edersin. Her şeyi göz önünden kaldırıp çekmecelere ve dolaplara sıkıştırma yöntemiyle geçici bir düzen sağlamak uzmanlık alanın haline gelir.
Mutfak, dağınık bir eşle yaşarken tam anlamıyla bir karmaşa alanına dönüşebilir. Masa ve tezgah üzerinde anahtarlar, faturalar, kalemler, not defterleri ve daha sayısız küçük eşya bulunur. Her şey oradadır ama hiçbir şey kolayca bulunmaz. Mutfağa bakarken neyin nerede olduğunu çözmek adeta bir bulmaca gibidir.
Dağınık bir eşle yaşayanlar evde gezerken her odada farklı bir yarım bırakılmış eşya görür. Örneğin, mutfak masasının üzerinde yarım bırakılmış bir kitap, oturma odasında el işlerinden kalan ipler veya malzemeler ya da yatak odasında katlanmamış giysiler... Tüm bu eşyalar onun gözünde mantıklı bir düzene sahip olabilir ama senin için bu dağınıklığın ortasında yolunu bulmak bir mücadeledir.
Dağınıklık evle sınırlı kalmaz, arabaya da yansır. Eşinin arabasında içecek kutuları, cüzdan, çakmak, kıyafet ve hatta ayakkabı kutuları gibi çeşitli eşyalar bulabilirsin. Arabanın içi sanki bir ikinci ev gibidir; her şeyin bir yeri vardır ama o yer genellikle beklediğin gibi değildir.
Bu dağınıklık değil eşi demiş erkek kadın dememiş fakat biliyoruz ki anneler kız çocuklarını erkek çocuklarının hizmetçisi yapıyor tek erkekse zaten kendide onun hizmetçisi girdiği odalardan ışıkları bile kapatmadan çıkarlar arkasından herseyi yapan var ıslak mendil ağzı bile kapatmaz artık şu çocuklarınızı doğru yetiştirmeyi öğrenin kimsenin kızı bunu çekmek zorunda değil şahsen ben öğretmeye çalışır baktım aynı boşanırdım