Eserleriyle Türk Dünyasının Ortak Değeri Olmayı Başaran Cengiz Aytmatov Kimdir?

Cengiz Aytmatov, sadece Kırgızistan'ın değil, tüm Türk dünyasının gururu olan bir edebiyat dehası. 1928 doğumlu Aytmatov, zorlu bir yaşam öyküsünün ardından hem yazarlık hem de siyaset alanında büyük başarılara imza attı. Türk kültürüne ve felsefesine sıkı sıkıya bağlı olan Aytmatov, mitoloji ve folklorik öğeleri, eserlerine ustaca işleyerek dünya edebiyatında kendine özgü bir yer edindi. 

Gelin, Cengiz Aytmatov'un hayatına, eserlerine ve Türk kültürüne katkılarına birlikte bakalım. 👇

Kaynak: 1, 2

Cengiz Aytmatov, 12 Aralık 1928 tarihinde Kırgızistan'da dünyaya geldi.

Babası Torekul Aytmatov, bir devlet görevlisiydi ancak 1937'de "Burjuva Milliyetçisi" olduğu gerekçesiyle tutuklandı ve bir yıl sonra idam edildi.

Annesi Nahima Aytmatov, Tatar kökenli bir tiyatro sanatçısıydı.

1952 yılında yazarlık kariyerine adım atan Aytmatov, 1959 yılında Kırgız Pravdası gazetesinde gazeteci olarak çalışmaya başladı.

Ardından "Dağlar ve Steplerden Masallar” adlı hikaye kitabıyla büyük beğeni kazandı.

Bu eseriyle 1963'te Lenin Ödülü'nü kazandı ve bu ödül aynı zamanda onu en genç Lenin Ödülü sahibi yazar yaptı.

Aytmatov, eserlerini Kırgızca ve Rusça olarak yazdı ve çoğunlukla aşk, dostluk, savaş zamanlarının acıları ve kahramanlık hikayeleri ile Kırgız gençliğinin gelenek ve göreneklere bağlılığını ele aldı.

Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebi ve askeri değerleri eserlerine başarılı bir şekilde yansıttı.

Yaşadığı bölgenin insanlarının tarih boyunca kazandığı değerleri, acıları, kahramanlık hikayelerini ve deneyimlerini anlattı.

Yazar, halkının zorluklarını güzel bir dille aktardı ve bunlara çözüm önerileri sunmayı amaçladı.

Yazarın eserlerinde mitoloji ve folklorik ögeler önemli bir yer tutar.

Türk mitolojisi, yazarı en çok etkileyen unsurlardan biridir. Kendi toplumunun efsane ve masal üretme kabiliyetinden yola çıkan Aytmatov, destanları, efsaneleri, halk hikayelerini ve masalları ustaca işlemiştir.

Cengiz Aytmatov'un en tanınmış eseri 'Cemile' kitabıdır.

Bu eser, Louis Aragon tarafından 'dünyanın en güzel aşk hikayesi' olarak tanımlanmıştır.

Romanlarında sıklıkla hayvanlara yer veren Aytmatov, hayvan psikolojisinin derinliklerine inmeyi başarmıştır.

Özellikle Türk kültürüyle özdeşleşmiş at ve kurt gibi hayvanların betimlemeleri eserlerinde sıkça yer alır.

Yazarın diğer kitaplarına buradan bakabilirsiniz. 👇

Ruhunuzu Alıp Orta Asya Bozkırlarına Götürecek 9 Muhteşem Cengiz Aytmatov Romanı

'Selvi Boylum Al Yazmalım' isimli romanı, aynı isimle sinemaya uyarlanmıştır.

Filmin yönetmen koltuğunda Atıf Yılmaz bulunurken başrollerde Kadir İnanır ve Türkan Şoray yer almıştır.

Aşkıyla bizi yaralayan hikayenin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz. 👇

Efsane 'Selvi Boylum Al Yazmalım' Filmini Başka Gözle Seyretmenizi Sağlayacak Az Bilinen Detaylar

Aytmatov'un eserleri, Türkçe dışında 150'den fazla dile çevrildi ve milyonlarca kopyası basıldı.

Son dönemlerinde politikaya atılan Aytmatov, Kırgızistan Meclisi'nde Talas Bölgesi milletvekili ve Kırgızistan'ın Benelux ülkeleri büyükelçisi oldu.

Cengiz Aytmatov, böbrek yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü Almanya'nın Nünberg şehrindeki bir hastanede 10 Haziran 2008'de yaşamını yitirdi.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir. 👇

Cengiz Aytmatov Sözleri: Cengiz Aytmatov Eserlerinden En Güzel Alıntılar
Selvi Boylum Al Yazmalım'ın Yazarı Cengiz Aytmatov'un Kitaplarından Ruhunuza İşleyecek Alıntılar
Elveda Gülsarı Konusu Nedir, Yazarı Kimdir? Unutulmaz Eser Elveda Gülsarı Kitap İncelemesi

Popüler İçerikler

Survivor Aleyna Kalaycıoğlu Elenir Elenmez O İsmi Takipten Çıktı!
Okan Bayülgen Televizyonu Bıraktığını Açıkladı!
Otoyol ve Köprü Geçiş Ücretlerine Zam!
YORUMLAR
01.07.2023

Cengiz Aytmatov'un babası o dönemki sovyet Rusyanin basinda olan Stalin tarafından öldürülmüş ve ismini Cengiz Aytmatov'un koyduğu Ata-Beyit'te bir tuğla fabrikasına ait olan bir kuyuya 137 aydinla birlikte atılmıştır. Cengiz Aytmatov'un mezarı da aynı yerdedir. Daha geçen hafta oradaydım ve tüyler ürpertici bir yerdi. Lakin tek takıldığım nokta Kırgızların bu durumu hala Rusça anlatması Kirgizca anlat denildiğinde duraksaması ve bi an Kırgızcayı hatırlayamaması.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ