500 yıl önce sanat tarihinin akışını değiştiren Hollandalı ressam Pieter Bruegel'in resimleri daha önce gördüğünüz hiçbir şeye benzemiyor. Babil Kulesi, Karda Avcılar ve Icarus'un Düşüşü gibi harika eserleriyle bilinen Bruegel kimdir? Nerede ne zaman doğmuştur? Pieter Bruegel'in hayatı ve eserleri hakkında bilmek istediğiniz her şey burada.
Asıl soyadının Brueghel olduğu biliniyor ancak neden bilinmez kendisi soyadından “h” harfini atarak, resimlerini hep Bruegel olarak imzaladı.
Ailesinin kökenleri hakkında ise kesin olan hiçbir şey bilmiyoruz. Bir kesim köylü bir geçmişi olduğunu düşünüyor.
Pieter Bruegel ‘in eserlerinin değerini fark ettiğinizde, bu bilinmeyen konular sizin için sadece önemsiz bir detay olacaktır inanın.
Ardından, seyahatlerinin eskizlerini yaptığı üç yıllık bir İtalya turuna çıktı.
Bruegel'in çizimlerinden düzinelerce kopya yapılıp satılıyordu.
Bu sebeple Bruegel bir yeniliğe imza atarak, gerçekçi manzara çizimlerine odaklanmaya başladı.
Avrupa'da ilk manzara resimleri Bruegel'den hemen önce ortaya çıktı.
Ama bu resimler büyük ölçüde dini yapıtlardı. Bruegel'in yaptıkları ise farklıydı. Bruegel manzaraları tıpkı günlük hayattaki gibi resmediyordu.
Bruegel de köylü bir aileden geliyordu ve bu insanları çizmekten keyif alıyordu ama asla duygusal değildi.
Bruegel o kadar çok köylü karakteri resmetti ki bir süre sonra kendisine bu yüzden 'Köylü Bruegel' denmeye başlandı.
Anlayacağınız üzere, ayrıntılarda ve hikaye anlatımında göz kamaştıran bir yeteneği vardı Bruegel'in.
Ayrıntıyı seven dikkatli sanatseverleri, Bruegel gibi ödüllendiren başka bir ressam muhtemelen yoktur.
Örneğin, cehenneme benzeyen sahnelere sahip olan eserlerinde Antwerp'te çok rağbet gören Hieronymus Bosch'tan etkilenmiştir.
Etkilenmek derken yanlış anlaşılmasın. Bruegel'in, tuhaf ve sinir bozucu ama tamamen sürükleyici dramaları üretmekte ondan aşağı kalır yanı da yoktu.
Bruegel'in büyük ölçekli resimlerini, onlarca farklı sahne ve karakterle dolu bir hikaye kitabına da benzetebiliriz.
Neye benzetirsek benzetelim, baktıkça her seferinde farklı bir keyif alınan, her seferinde farklı bir hikayeyi fark edebileceğiniz eserler olduğu kesin.
İtalya'da gördüğümüz dini sanat eserlerinde, perspektif ve kompozisyon hakkında klasik güzellik idealleri ve Rönesans fikirleri baskındı.
Sanat orada daha basit ve daha zarifti ayrıca baştan sona idealize edilmişti.
Bruegel İncil sahnelerini bile sanki günümüzde geçiyormuş gibi tasvir etmiş.
Her ne kadar başkalarından ilham alıyormuş gibi görünse de, Bruegel'in hayal gücü konusunda hakkını vermek gerekiyor.
Bruegel'in sanatının Antwerp halkı arasında neden ve nasıl bu kadar popüler olduğuna şaşırmak imkansız.
Bruegel'in manzaralara ve sıradan insanların yaşamlarına olan ilgisi, Hollanda Altın Çağı'nın temelini oluşturmuş diyebiliriz.
Oğullarından Genç Pieter Bruegel, babasının eserlerini yeniden üretirken, Jan Bruegel ise sanatında doğal dünyaya odaklandı.
Bruegel'in sanatı, 16. yüzyıl Antwerp vatandaşları için oldukça eğlenceliydi orası kesin...
Günümüzde ise Bruegel'in farklı bakış açısıyla dolu eserleri tüm dünyada seviliyor.