İstanbul Sözleşmesi'nin iptali AKP içinde ve muhafazakar kesimde farklı tepkilerle karşılandı. Kimisi sözleşmenin feshini savunurken, kimisi de sözleşmeye ne kadar ihtiyacımız olduğundan bahsetti...
Kaynak: BBC News Türkçe
İstanbul Sözleşmesi'nin iptali AKP içinde ve muhafazakar kesimde farklı tepkilerle karşılandı. Kimisi sözleşmenin feshini savunurken, kimisi de sözleşmeye ne kadar ihtiyacımız olduğundan bahsetti...
Kaynak: BBC News Türkçe
20 Mart 2021'de bir gece vakti Cumhurbaşkanı kararnamesiyle Türkiye'nin sözleşmeden çekildiği açıklandı. Bunun üzerine Türkiye'nin dört bir yanından kadınlar ve kadın örgütleri karara sessiz kalmayarak tepkilerini gösterdi. Peki tüm bunları AKP taraftarı ve muhafazakar kesimin kadın örgütleri nasıl karşıladı?
'Şahsen ben ve arkadaşlarım, hiçbirimiz feminist değiliz. Feminist akım kadına yönelik şiddete ne kadar karşıysa biz de o kadar karşıyız. İstanbul Sözleşmesi'nin asıl amacı, üzülerek söylüyorum ki maalesef cinsiyetsiz bir toplum yaratma projesidir. Ve biz İstanbul Sözleşmesi'nin aile kavramını reddeden yaklaşımını uygun görmüyoruz.'
'İstanbul Sözleşmesi'nin kadına şiddeti önleyen yegane ve tek metin gibi takdimi ülkemizi kodifiye bir kanun çalışmasından yoksun, ilkel bir ülke gibi göstermektedir. Ayrıca İstanbul Sözleşmesi'ne olmayan bir önem ve anlam yüklemedir. 6284 varken İstanbul Sözleşmesi'ne gerek yok da diyebiliriz. Ben 6284'te eksiklikler olduğunu, kadın-erkek ilişkilerinin daha güçlü kılınmasına yönelik, sağlıklı bir aile yapısının kurulmasına katkı anlamında ne gerekiyorsa tüm düzenlemelerin kanuna derç edilmesi gerektiğini düşünüyorum.'
'Sözleşmenin feshini isteyen bir kurumuz, hatta Türkiye'de bunu gündeme getiren ilk kurumuz diyebiliriz. Sözleşmenin içine aile içi şiddet kelimelerini koyup buna karşı mücadele ettiğinizi söyleyip içine bir de cinsel yönelim koyarsanız ne oluyor? Bunları aile kavramının içine sokmuş oluyorsunuz. Bu bireyler de tabii ki şiddete uğramamalı ama bizim onları meşrulaştırmamıza gerek yok. Meşrulaştırmak, bunun yaygınlaştırılmasının da önünü açacaktır.'
'Sözleşme, insanların zaten şiddete uğramaması gerektiğini, bunun özelinde nefret, şiddet üreten bir şey haline gelmemesi gerektiğini söylüyor, daha fazlasını söylemiyor. Sözleşmenin kendisinin eşcinselliği yaygınlaştırma faaliyetini yapacağını düşünmek zaten bu insanların hayatlarını hiç bilmemekle ile de alakalı.'
'Kolluk kuvvetlerinin zaten uygulamadıkları bir sözleşmeydi İstanbul Sözleşmesi. 6284 de İstanbul Sözleşmesi de tam oraya doğru gider miyiz derken, yani belki 6284'ü daha iyi uygularız, belki İstanbul Sözleşmesi'ni daha net ifade ederiz, daha fazla kişiye rahatlıkla ulaştırırız derken son dönemde olanlar çok net bir geri adım olmuş oldu. Bu bir yandan riski yanında getiriyor.'
'LGBTİ tartışmasından önce kadınlar kamusal alana çıkıyordu. Yani muhafazakar kesimlerin argümanı oydu; kadınlar kamusal alana katıldı, evden çıktılar, aileler dağılıyor. Ailelerin dağıldığı yok, buna katılmıyorum. Ayrıca aile sadece bir kadının tek başına kuracağı bir şey de değil.'
'Kadın hareketi bütün farklılıklara rağmen özellikle de elzem konularda bir araya gelebilen bir yapı. Eğer siyaset kadınların bu dönüşümünü okumazsa kendisi için alan kaybetmiş olacak. Kadınlar hakları konusunda netler ve buradan da geri dönmeyecekler, bu her kesim için böyle.'
'Özellikle genç kızların daha rahat hareket ettiğinden şikayet ediliyor ve kadınların ailedeki sırf bu sözleşmeden gerekçe olarak tavır ve davranışlarının değiştiğinden bahsediyorlar. Bunlardan erkekler, babalar, eşler şikayetçiler artık. Sözleşmeyi destekleyen tarafın AKP'nin elit kısmı olduğunu gözlemliyoruz. Daha muhafazakar kesimin sözleşmeye karşı çıktığına şahit olduk. Çözülmesi gereken bir sorun var.'
'AKP sonuçta pragmatik bir yapıdır, tabanı olan bir partidir. Bu taban bir şekilde ikna edildi İstanbul Sözleşmesi tartışmalarında. Tabana bu sözleşmenin LGBT evliliklerinin önünü açıyor, LGBT evliliklerini tanıyor, aileyi yıkıyor dendi. AKP toplumun yarısının desteğini alan bir parti ve toplumumuz da muhafazakar bir toplum. Sözleşme de 30 sayfanın üstünde bir sözleşme. Yani herkesin okumasını bekleyemezsiniz. Güvenilir aktörler topluma gidip de bu şekilde anlatırlarsa bu tabanda bir karşılığı olur. Burada AKP'nin dikkat etmesi gereken şey, tabana götürülen bilgilerin doğruluğuydu. Evet, bu insanlar muhafazakar hassasiyetleri olan insanlar ama İstanbul Sözleşmesi'yle ilgili öyle bir noktaya geldiler ki, sözleşmeyle ilgili en ufak bir şey söylediğinizde sizi tekfir eden organize bir topluluk var. Bunun da ben AKP tabanı olduğunu düşünmüyorum.'
Tartışma başka bir zemine çekilmişti, bir yıpranma zemini oluşmuştu. İçerideki aktörler birbirleriyle kavga etmeye başlamışlardı. Bu yüzden bu uluslararası metinden çıkılarak bu konudaki tartışma tamamen sona erdirilmek ve kadına şiddetle ilgili daha sahih metinlerle yola devam etmek için bir irade ortaya kondu. Halbuki sözleşmeden çıkmak isteyenlerin genel mantığı içerisinde, aynı şekilde 6284'ün kapsamının daraltılması, hatta daha sonra nafaka vs. gibi konularda da ciddi anlamda düzenlemeler yapılması gerektiğini, bu düzenlemelerin kadınların aleyhine çalışır şekilde olmaması gerekir. İlerleyen günlerde bunu göreceğiz.'
acaba sözleşmeyi okumuşlar mı ya? cinsel yönelim 1 kere geçiyor o da kim olursa olsun ayrımcılığa uğrayamaz gibi bir cümlede. ne aile ne başka bir şey, siz ne anlatıyorsunuz ya
Hep hassas noktaları kaşıyorlar farkında mısınız? Yabancı devletler de bayılır bu yönteme. Sırf AKP'nin yobazlığı değil olay. Biraz geniş düşünmek lazım. Durduk yere bu laflar nasıl çıkıyor veya bunları bizim önümüze kim koyuyor ona bakmak lazım. Çünkü bu ülkede eski zamanlarda bile ne Zeki Müren sorun olmuştur ne de Bülent Ersoy. Hem iç ve dış sorunlar bu kadar çokken konumuz eşcinsellik olmamalı. Maksat huzursuzluğu diri tutup toplumları içeriden parçalamak.
hepiniz satılmış, kansız, soysuz or*spularsınız. hiçbir şeyden haberleri yok, fikirleri yok zikirleri var. ayrıca eşcinselliğin "yaygınlaşması" ne demektir amk? sarışınlığın yaygınlaşması demek gibi bir şey bu. ne kadar akıl mantık dışı olduğunu nasıl idrak edemiyorlar? s*kte kafa var bunlarda yok yemin ederim. sizin dininizi de kitabınızı da allahınızı da...