'Biyolojik babanın kim olacağına karar verememiştik. Graeme, benim olmam gerektiğini düşünüyordu ama onun da en az benim kadar hakkı olduğunu düşünüyordum. Klinikteki doktorla konuştuğumuz zaman Graeme çok şaşırdı. Doktor, ikimizin de biyolojik baba olabileceğini söyledi. Benim spermim ile embriyoların yarısının dölleneceğini, diğer yarısının da Graeme'nin spermiyle dölleneceğini söyledi.'
Graeme ve Simon evlendiler ve balayı için Kanada'ya gitmeye karar verdiler. Orada Meg ile buluştular. İlk başlarda oldukça gergin hissediyorlardı.
'İlk etapta biraz gergindik. Onunla anlaşamazsak diye geriliyorduk. Ama hiç endişe duymamıza gerek yokmuş. Meg ile tanışmak, uzun zamandır kayıp kız kardeşimizle yeniden bir araya gelmek gibiydi. Muhteşem çocuklarıyla bizi tanıştırmadan önce ikimize de sarıldı. Ona nasıl teşekkür edeceğimizi bilmiyorduk. Ona, kendisine ne kadar minnettar olduğumuzu söyledik. Yalnızca bizim değil, ailelerimizin de hayatını değiştiriyordu.'
Ben en çok bu doğan çocuklara üzülüyorum. bu çocuklar büyüyüp annem nerede diye sorduklarında ne cevap vereceksiniz? annesizlik o çocuklar için büyük bir handikap olmayacak mı? birinizden biriniz anne gibi mi olacak? yazık valla yazık.
yok ya, haberi okurken bi terslik yok diye kabullenmeye calisiyorum; hani demokrasi,saygi filan diyoruz. Ama olmuyor, bi terslik var iste .
Lgbt'ye bok atan kancıklar gelmiş hemen , zaten çoğu eşcinsel çift siz homoların doğurup sokağa attığı çocukları evlat ediniyor . Çocuğunun olmasını istemeleri onların hakkı ve kararı size ne ?