Eş cinsel bir çiftin en büyük hayali aile kurmaktı. Bunu gerçekleştirmek için tüp bebek tedavisine başvurdular. Şimdi ise kocaman bir aileleri var. Detayları sizler için Daily Mail'den derledik.
Eş cinsel bir çiftin en büyük hayali aile kurmaktı. Bunu gerçekleştirmek için tüp bebek tedavisine başvurdular. Şimdi ise kocaman bir aileleri var. Detayları sizler için Daily Mail'den derledik.
İkizlerin babaları Simon ve Graeme çifti, Kanada'da tanıştıkları 32 yaşındaki Meg Stone'un taşıyıcı annelik yapmasıyla bebek sahibi oldular. Halk arasında bilinen adıyla tüp bebek teknolojisinin gelişimi sayesinde, eş cinsel çiftimiz embriyonun döllenmesini sağladı ve ikisi de taşıyıcı anne Meg Stone'un rahmine yerleştirildi.
'İkimizin de ikizlerin biyolojik babaları olmamız harika. Meg harika bir iş çıkardı ve aslında aynı anda iki adamdan hamileydi. Tüp bebek sayesinde hayallerimize kavuşabildik. Graeme ve ben hep aile kurmak istemiştik. Şimdi sevgi dolu ikizlerimiz var. Her ne kadar biyolojik babaları farklı olsa da ikiz kategorisine giriyorlar.'
Özellikle Birleşik Krallık'ta doğumda yazan anne ismini değiştirmek ve ebeveyn onayı almak altı ay kadar sürebiliyor. Ayrıca embriyoları iki farklı erkeğin döllemesi ve taşıyıcı anne karnına aynı anda yerleştirilmesi ile meydana gelen bu tedavi Birleşik Krallık'ta uygulanmıyor. Bu nedenle taşıyıcı anne araştırmaları Kanada'ya kadar uzandı ve bu şekilde iki çocuk annesi Meg ile tanıştılar.
'Simon ve Graeme'nin taşıyıcı annelik sitesindeki profillerini gördüm ve çok sevgi dolu gülüşleri olduğunu düşündüm. Yakın zamanda eşimden ayrılmıştım ve başka bir bebeğe de hazır değildim, bu nedenle birilerine yardım etmek istedim.'
'Biyolojik babanın kim olacağına karar verememiştik. Graeme, benim olmam gerektiğini düşünüyordu ama onun da en az benim kadar hakkı olduğunu düşünüyordum. Klinikteki doktorla konuştuğumuz zaman Graeme çok şaşırdı. Doktor, ikimizin de biyolojik baba olabileceğini söyledi. Benim spermim ile embriyoların yarısının dölleneceğini, diğer yarısının da Graeme'nin spermiyle dölleneceğini söyledi.'
Graeme ve Simon evlendiler ve balayı için Kanada'ya gitmeye karar verdiler. Orada Meg ile buluştular. İlk başlarda oldukça gergin hissediyorlardı.
'İlk etapta biraz gergindik. Onunla anlaşamazsak diye geriliyorduk. Ama hiç endişe duymamıza gerek yokmuş. Meg ile tanışmak, uzun zamandır kayıp kız kardeşimizle yeniden bir araya gelmek gibiydi. Muhteşem çocuklarıyla bizi tanıştırmadan önce ikimize de sarıldı. Ona nasıl teşekkür edeceğimizi bilmiyorduk. Ona, kendisine ne kadar minnettar olduğumuzu söyledik. Yalnızca bizim değil, ailelerimizin de hayatını değiştiriyordu.'
İşe yarayıp yaramadığını iki haftalık bekleyişin ardından görebileceklerdi. Yalnızca bir embriyonun işe yarama olasılığını, yani yalnızca bir tanesinin biyolojik baba olma olasılığını göze almışlardı. Simon ile Graeme bu konuyu enine boyuna konuştular.
'Bu konuyla ilgili konuştuk ve eğer öyle olursa yeniden denemeye, böylece ikimizin de birer bebeğin biyolojik babası olabileceğine karar verdik. İki hafta sonunda Meg harika haberi verdi. Hamileydi, işe yaramıştı. Şimdi ise yeniden beklememiz ve Meg'in iki bebeğe mi yoksa bir bebeğe mi hamile olduğunu görmemiz gerekiyordu.'
Her ne kadar iki embriyo da alınmış olsa da yalnızca bir tanesinin hayatta kalabilme ihtimali vardı. Ama bütün zorluklara rağmen işe yaradı ve Meg iki bebeğe de hamileydi.
'Bizi ultrason odasından görüntülü aradı. İlk olarak bir kalp atışı gördük. Sonrasında bir tane daha gördük. Graeme ile birbirimize sarıldık. Sevinçten havalara uçuyorduk. İkimiz de baba olacaktık. Meg, ikimizin bebeklerine hamileydi. Sürekli Meg ile iletişim halindeydik ve hamileliğin nasıl gittiğine dair sürekli bilgi veriyordu bize. Hamileliğin 19. haftasında ziyarete gittik. İkimiz de ellerimizi karnına koyduk ve bebeklerimizin tekmelediğini hissettik. İnanılmaz bir andı. Yeni yıl hediyesi olarak hepimizin beraber olacağı bir fotoğraf çekimi ayarlamıştı. Ailesiyle de tanışacaktık. Çocuklarına nasıl bir anne olduğunu görmek harikaydı. Bebeklerimizin en iyi ellerde olduğunu biliyorduk.'
'Daha beş hafta olduğu için panikledik. Doğuma yetişip yetişemeyeceğimizi bilmiyorduk. Eşyaları topladık ve Kanada'ya giden ilk uçağı yakaladık. Ama biz uçaktayken Meg'e ulaşamadık. Neler olduğunu öğrenemedik. Uçaktan iner inmez hastaneye koştuk ama yanlış alarm olduğunu öğrendik. Bebeklerin ve Meg'in iyi olduğunu görünce o kadar rahatladık ki... Orada kaldık ve 36. haftada Meg doğuma girdi. Graeme doğum sırasında onun elini tutuyordu. Hayatımızın en harika deneyimiydi. Alexandra doğdu önce, beş dakika sonra da Calder dünyaya geldi. İkisi de sağlıklıydı ve onlarla sonunda tanışabilmek harikaydı. Onları kucağımıza aldığımız zaman baba olduğumuza inanamadık. Uzun bir yoldu ama ikizlere ikimizin de babası olabilmesine değdi. Calder, Graeme'ye benziyordu. Alexandra ise bana. Yedi hafta sonra eve dönüş izni çıktı. Meg'e veda etme zamanıydı. Onları eve ilk getirdiğimiz zaman inanılmazdı. Yaşanılan bütün zorluklara rağmen şu an çok iyiler.'
İkizler ilk doğum günlerini kutladılar ve Meg de Kanada'dan gelerek doğum gününe katıldı. Meg, Simon ve Graeme'nin kendisine iki kardeş olduklarını söyledi.
Ben en çok bu doğan çocuklara üzülüyorum. bu çocuklar büyüyüp annem nerede diye sorduklarında ne cevap vereceksiniz? annesizlik o çocuklar için büyük bir handikap olmayacak mı? birinizden biriniz anne gibi mi olacak? yazık valla yazık.
yok ya, haberi okurken bi terslik yok diye kabullenmeye calisiyorum; hani demokrasi,saygi filan diyoruz. Ama olmuyor, bi terslik var iste .
Lgbt'ye bok atan kancıklar gelmiş hemen , zaten çoğu eşcinsel çift siz homoların doğurup sokağa attığı çocukları evlat ediniyor . Çocuğunun olmasını istemeleri onların hakkı ve kararı size ne ?