Erzincan'daki Altın Madeni Türkiye'nin Çernobil'i mi Olacak?

Erzincan'da 200 futbol sahası büyüklüğündeki zehir havuzu 3 katına çıkartılmak isteniyor. Üstelik havuzdaki kimyasalların buharlaştırılarak atmosfere salındığı belirtiliyor. Çevreciler ve bilim insanları 'geri dönüşü olmayan bir felaketle karşılaşabiliriz' diye uyarıyor.

Fotoğraf: Cömert Uygar Erdem

Uşak Kışladağ'dan sonra Türkiye'nin ikinci en büyük altın madeni olan Çöpler Altın MadeniErzincan'ın İliç ilçesindeki Çöpler köyünün tam üstünde yer alıyor. 

Madenin işletmesini Anagold Madencilik adındaki bir şirket yapıyor. Bu şirketin yüzde 80'i Kanadalı SSR Mining'in alt kuruluşu olan Alacer Gold'a, yüzde 20'si de Çalık Holding'in alt kuruluşu Lidya Madencilik'e ait. 

Şirketlerin 1 milyar dolardan fazla yatırım yaptıklarını söylediği madende ilk altın 2010 yılında döküldü ve o günden bu yana siyanür gibi zehirli kimyasallar kullanılıyor. 

Bu kimyasalların atıkları Fırat Nehri'ni besleyen Karasu'nun yanındaki 200 futbol sahası büyüklüğünde bir siyanür havuzunda biriktiriliyor. 

Ekim 2021'de onaylanan ÇED raporu ile ikinci kez kapasite artırımı izni alan şirket bu havuzu 3 kat daha büyütmeyi hedefliyor. 

Bu artırımla birlikte sülfürik asit kullanımının yıllık 9 bin tondan 122 bin tona, siyanür kullanımının ise yıllık 7 binden 11 bin tona çıkartılması planlanıyor.

Bölge halkına "sus payı"

Fotoğraf: ANKA

Çok sayıda zehirli kimyasalın kullanıldığı maden işletmesinin bölge ekosistemi için tehdit oluşturduğunu savunan çevreciler yıllardır hukuki mücadele veriyor. Bu kişilerin başında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile birlikte ÇED raporunun iptali için dava açan bölge sakini Sedat Cezayirlioğlu geliyor.

Madeni, yarattığı tahribat nedeniyle Çernobil'e benzeten emekli makinist Cezayirlioğlu, yıllardır verdiği hukuk mücadelesinin yanında Twitter ve Facebook gibi platformlar aracılığıyla da kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. 

Cezayirlioğlu, maden şirketinin kendisi hakkında 'itibarı zedelediği' gerekçesiyle çeşitli davalar açtığını, bölgede yaşayan vatandaşlara da 'sus payı' olarak milyonlarca lira verdiğini söylüyor.

Şirketin çıkardığı altından kazandığı paranın 6 milyar dolar civarında olduğunu, buradan devlete verilecek paranın ise yüzde 40 vergi indirimi sonucunda 117 milyon dolar olacağını öne süren Cezayirlioğlu, sık sık vatan toprağının satıldığını, para için zehirlendiğini söylüyor.

Söz konusu maden 2020 yılında kuş ölümleriyle de gündeme gelmişti. 👇

Devlet yetkililerinin maden şirketine arka çıktığını öne süren Cezayirlioğlu, kendisinin sırf mücadele ettiği için 'Emekliliğini yakarız' diye tehdit edildiğini de söylüyor.

'Şirket için mahkeme kuruldu'Maden şirketinin 2014’te siyanürle birlikte sülfürik asit kullanımı için de izin aldığını, iki yıl sonra bunu öğrendiklerinde konuyla ilgili dava açtıklarını  belirten Cezayirlioğlu, dava sürecini şöyle aktarıyor:

'İki arkadaşımla birlikte Erzincan’da o zaman İdare Mahkemesi olmadığı için Erzurum Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açtık. Mahkeme keşif ve bilirkişi yapılması yönünde karar verdi. Keşif için ödemeyi yaptık. Keşfe gelinmeden davayı onların lehine sonuçlandırdılar. Apar topar Erzincan Bölge İdare Mahkemesi’ni kurdular. Erzincan’ın İdare Mahkemesi kurulunca Erzurum İdare Mahkemesi davayı Erzincan’a gönderdi. Dosya buraya geldikten sonra davanın reddine karar verildi.”

"Burada somut bir ihanet var" 📹

Video: Sözcü

7 Ekim 2021'de madenin ikinci kapasite artırımına izin veren ÇED kararı tepkiyle karşılanmıştı. CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi Vedat Yenerer 29 Ekim'de bölgeye giderek kararı protesto etmişti.

İYİ Partili Yenerer, ÇED raporuna tepkisini şu sözlerle ifade etmişti:

'Burada gerçekten o kadar somut bir ihanet var ki. Buraya gelen herkes bu ihaneti görüyor. Görmemek için ya kör olmak gerekiyor ya da hain olmak gerekiyor. Şu anda ÇED raporu verenler, madene 300 metre uzaklıkta olmasına ve temiz sularımız kirlettiğini belirtmelerine rağmen olumlu rapor veriyorlar. Ancak ülkemizin başka bölgelerinde sahibi Türk olan şirketlere, hem de siyanür kullanmadan altın çıkarmak isteyenlere olumlu raporlar vermiyorlar. Bu ÇED raporu Türkiye’de, Türkiye Cumhuriyeti’ni Türklerin yönetmediğini gösteren en büyük belgedir. Bu utanç verici.'

"Zehirli kimyasalları atmosfere veriyorlar" 📹

Video: Facebook / czyrloglu.sedatt.7 

Olumlu ÇED raporuna tepkiler sürerken Sedat Cezayirlioğlu, dolan barajdaki zehirli kimyasalların evaporatörlerle (buharlaştırıcı) atmosfere salındığını gösteren bu görüntüleri sosyal medyadan paylaştı. 

Maden işletmesi, kapasite artırımı kapsamında atık havuzunu 3 kat büyütmeyi, toplam 10 evaporatorle de tonlarca zehirli kimyasalı buharlaştırarak atmosfere vermeyi planlıyor.

Meclis gündemine taşındı

Fotoğraf: Anagold Maden

Cezayirlioğlu'nun paylaştığı görüntüler TBMM gündemine de taşındı. 

HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, geçtiğimiz mart ayı başında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na soru önergesi vererek “197 futbol sahası büyüklüğündeki bir zehir barajında biriken zehirli sular taşmasın diye, “evaporatör” denilen bir aletle atmosfere buhar salmak insan sağlığını tehdit değil midir?” diye sormuştu. 

Kenanoğlu'un henüz yanıtlanmayan soruları şöyle:

  • 'Bakanlığınız, Erzincan İliç’te Anagold şirketinin siyanürlü ve sülfürik asitleri buharlaştırarak atmosfere bıraktığından haberdar mıdır?

  • Erzincan İliç’te faaliyet yürüten Amerikan Anagold Altın Madeni şirketinin 10 evaporator vasıtasıyla 66 milyon ton siyanürü buharlaştırarak atmosfere vermesi nedeniyle haklarında inceleme başlatılacak mıdır?

  • Türkiye’nin can damarı Fırat Nehri’nin dibinde yılda 8 bin 900 ton sülfürik asit, 6 bin 500 ton siyanür, nitrik asit, silika ve bilumum kimyasalları kullanmak o bölgedeki canlıların yaşamına bir tehdit etmiyor mu?

  • 197 futbol sahası büyüklüğündeki bir zehir barajında biriken zehirli sular taşmasın diye, “evaporatör” denilen bir aletle atmosfere buhar salmak insan sağlığını tehdit değil midir?

  • İşletmedeki 21 farklı kimyasalın olduğu atık barajın, yıl boyunca 1 milyon 720 bin ton zehirli, yakıcı, dağlayıcı ve boğucu kimyasal madde kullanılması bölge insanlarının ve o bölgede yaşayan bütün canlıların yaşamına yönelik bir tehdit değil midir?

  • İnsanların yaşam ve geçim alanlarına, su kaynaklarına, tarım arazilerine, kültürel geçmişe, doğaya ve canlılara zarar vermeye devam eden Anagold şirketinin bu faaliyetleri durdurulacak mıdır?'

"Kullanılan kimyasallarda yüzde 14.000 artışa gittiler"

Fotoğraf: Facebook

Madene karşı mücadelesini sürdüren Cezayirlioğlu, kısa süre önce VeryansınTV'de katıldığı yayında maden sahasında kullanılan 40 kimyasaldan 23 tanesinin kanserojen olduğunu, işletmeye her gün yaklaşık 30 tanker sülfürik asit girdiğini belirterek şunları söyledi:

“Atık barajının büyüklüğü 66 milyon ton, derinliği 1280 metre, çapı 197 futbol sahası büyüklüğünde. Burası 640 futbol sahası büyüklüğüne çıkacak.3 katına çıkacak. Kullanılan kimyasallarda yüzde 14.000 artışa gittiler. Atık barajının 25 yılda dolması gerekiyordu, 2 yılda dolduğu için, ismi evaporatör olan püskürtme cihazlarıyla barajdaki suyu çekerek atmosfere verdiler. Bütün Türkiye’yi kanser yapacak. Bilimsel raporlara göre burası, kaçak nükleer tesisten daha tehlikeli. Siyanür artığını, sülfürik asit artığını soluduğumuz havaya veriyor.'

📹

"Telafisi imkansız felaketlere yol açabilir"

Fotoğraf: Anagold Maden

Cezayirlioğlu, madene verilen ÇED raporunu Türk Tabipler Birliği (TTB), Türk Toraks Derneği (TTD) ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) bilim insanlarına değerlendirmelerini almak adına sunmuştu.

TTB'nin verdiği görüşte 'Biyolojik çeşitlilik, tatlı su varlığı ve insan sağlığını tehdit edecek derecede toksik bir kimyasal olan ‘siyanürlü liçleme kesinlikle yasaklanmalıdır” denirken, Türk Toraks Derneği'nin görüşünde tesiste kullanılacak maddelerin hemen hepsinin insan sağlığı ve ekolojik yaşam açısından riskli olduğunun altı çizilmişti.

İTÜ’den görüş bildiren Prof. Dr. İsmail Duman ise 'En ufak bir dalgınlık ve acemilik telafi edilemeyecek felaketlere yol açabilir' diyerek Fırat Nehri’ndeki ve barajlardaki suyun yıllar boyu kullanılmayacak hale geleceğini, bunun da tarımsal üretimin sonu manasına geldiğini vurgulamıştı.

'Bölgenin aktif fay hatlarına ve Fırat Nehri’ni besleyen su kaynaklarına yakın olması nedeniyle oluşabilecek bir kaç/afet durumunda olumsuz etkilerin Fırat Nehri havzasındaki tüm coğrafyayı ve ekosistemini etkileyebilecek potansiyele sahip olduğu gözükmektedir.'

13 Nisan'daki keşif için çağrılar yapılıyor

Fotoğraf: Yeşil Gazete

Cezayiroğlu ile TMMOB'nin açtığı davalar kapsamında 13 Nisan'da yapılacak keşif öncesi çevre örgütleri kamuoyuna çağrılar yaptı:

'13 Nisan’da Çöpler Altın Madeni’nde kapasite artışı için alınmış ÇED raporuna, TMMOB Makine Mühendisleri Odası’nın açmış olduğu davanın mahkeme tarafından atanmış bilirkişi keşfine ülke genelinde mücadele veren tüm doğa ve yaşam savunucularını davet ediyoruz.'

👇

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

👇

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Popüler İçerikler

Bülent Ersoy'un Miss Turkey 2024 Birincisi İdil Bilgen'e "Bu Güzel mi" Eleştirisine Doğuş'tan Tepki Geldi!
Pucca, Narin'in Babası Arif Güran'ın Halk TV Muhabiri Ferit Demir'e Tehditvari Konuşmasına Sert Çıktı!
Tekirdağ'da İstismara Uğrayan 2 Yaşındaki Sıla Bebekle İlgili Korkunç Detaylar: Vücudunda Diş İzleri!
YORUMLAR

Derinliği 1280 metre (santimetre değil; metre) genişliği 197 futbol sahası, yani yaklaşık 1500 dönüm. 1500 DÖNÜM!!! Yani 1,5 km2. Kıyas için: Trabzon Uzungöl 0.02 km2. Yani bu havuz Uzungöl'ün 75 katı büyüklüğünde. Van gölünün en derin yeri 480 metre. Bu havuz Van Gölü'nden üç kat daha derin. Çevre için bu kadar önemli bir konunun iki-üç gerizekalı çevreciye bırakılmış olması "aptallık çağı"na yakışan bir şey. (Not: Rakamlar abartılmış olabilir, ama önemli olan rakamlar değil diyen "post-truth"çu budalalar yanıt yazmasın, itin götüne sokarım. Bu memleket "ufak-tefek yalanlardan bir şey olmaz" diyen sizin gibiler yüzünden binlerce aptallıkla uğraşmak zorunda)

Bu yorumu beğenenler umarım sunulan verilerin ne kadar saçma sapan veriler olduğunu anlatmak için yaptığım bir ironi olduğunu görmüşlerdir. 1280 metre derinliğinde havuz mu olur lan?! Türkiyede en derin baraj gölü 220 metre.

11.04.2022

Ulan en çok zoruma giden ne biliyormusun? O kadar kabiliyetsiz bir güruh var ki yukarıda, cukkalayacakları bölgeyi Kanadalılara peşkeş çekiyorlar. Anladık vizyon sıfır ama bu kadar da tok gözlü olma be kardeşim milletin değerini de bu kadar eşşeğin götüne sokma. Adamların çıkardığı 6 milyar dolar, senin eline geçen 110-120 milyon dolar! Ha o da aylık değil yalnız he! OFF ulan OFFFF! Hangi birini yazıcan? Hangi birini söyleyeceksin?

12.04.2022

Tek bildiği şey beton olan adamı Çevre ve Şehircilik bakanı yaparsan olacağı bu....

TÜM YORUMLARI OKU (13)