Erotizm kelimesi Eski Yunan mitolojisinden gelmektedir. Aşk tanrısı Eros'tan yola çıkılarak türetilmiştir. Anlam olarak hem farklı iki cinse sahip bireylerin birbirleri ile cinsel yakınlaşmalarını hem de tüm insanlar arası sevgi, dostluk ve aşkı kapsar.
Erotik film denilince aklımıza gelen kült olmuş bu en iyi filmleri sizin için derledik.
Not: Film bilgileri sinemalar.com'dan alınmıştır.
Filmde şehrin en zengin adamının karısına âşık olan avukatın başına gelenler anlatılıyor.
Elizabeth New York'ta bir sanat galerisinde çalışmaktadır. Bir gün tam bir Wall Street kurdu olan John tarafından baştan çıkartılır. Bu baştan çıkarma ile birlikte Dokuz buçuk hafta sürecek olan bir ilişki başlayacaktır. Bu ilişki süresince Elizabeth kendi sınırlarını epeyce zorlayacak ve aradığı doğru erkeğin John olup olmadığını sorgulayacaktır.
Zack Mayo, deniz kuvvetleri pilotu olmak için subay okuluna girer. Zorlu bir on üç haftanın sonunda aldığı eğitimin yanısıra arkadaşlığı, disiplini, birlikte hareket etmenin önemini ve kasabanın kızlarından Paula’nın hayatına girmesiyle de aşkı öğrenir. Film 6 dalda Oscar adayı olmuş ve Louis Gossett Jr.’a da 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü'nü kazandırmış.
Laszlo Almays bir harita yapımcısıdır ve sahra çölünün bazı bölgelerinde harita çıkarmakla görevlidir. 2. dünya savaşında geçen hikayede bir uçak kazasında Almays'ın vucüdunda yanıklar oluşur ve yatağa düşer. Ona bakacak kişi Hanna adında bir hemşiredir. Eski bir italyan manastırında kalmaya başlayan Almays gizemli geçmişini hatırlamaya başlar.
Olaylar 1941 yılında Hawaii 'de Japonların Pearl Harbor baskınının öncesinde bir Amerikan askeri üssünde geçer.Yüzbaşı Dana Holmes (Philip Ober) adaya yeni transfer edilmiş Er Robert Prewitt (Montgomery Clift)'in yetenekli bir boksör olduğu haberini alır ve ondan kendisinin de başkanı olduğu alayın boks takımında dövüşmesini ister.Vicdani sebeplerden dolayı bu teklifi reddeden er Prewitt'i zor günler beklemektedir.Kararını değiştirmesi için başta Başçavuş Milton Warden (Burt Lancaster) olmak üzere diğer astsubaylar tüm zor görevleri er Prewitt'in üstüne yıkarak hayatı onun için zorlaştırmaya başlarlar.Bu zor zamanlarında derdini kelimelere dökemeyen Prewitt trompetini üfleyerek çıkardığı melodilerle teselli bulmaya çalışır.Tek destekçisi ise disiplinsiz ve şakacı arkadaşı Er Angelo Maggio (Frank Sinatra) 'dur.Bu özelliklerinden dolayı er Maggio sadist çavuş 'Fatso' (Ernest Borgnine) 'nun hışmına uğrar ve eziyet görür.Bütün bu olaylar olurken Başçavuş Milton Warden ve Yüzbaşı Holmes'un karısı Karen (Deborah Kerr) arasında bir yasak ilişki başlar.Japonların adaya beklenmedik saldırısı herşeyi değiştirecektir.
Eski rock starı ve San Fransisco gece kulübü sahibi Johnny Boz yatağında öldürülmüş olarak bulunur. Dedektif Nick Curran, cinayeti araştırmakla görevlendirilir. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı konusunda sabıkası vardır. Catherine Tramell ise meşhur bir yazardır ve cinayet şekli kendi kitaplarından birinde anlattığı bir hikayeyle birebir aynıdır. Polis 2 olasılık üzerinde yoğunlaşır. Katil ya yazarın kendisidir ya da onun romanlarını yakından takip eden bir okuyucusu. Nick'in eski sevgilisi olan Beth, şüpheleri Catherine üzerine yoğunlaştırmaya çalışırken, bir anda şüphe oklarını kendi üzerinde bulur. Catherine sandığından çok daha zeki bir kadındır.
Film bir avukatla aşk yaşayan polisin başından geçenleri konu alıyor.
Afrika'da büyük bir çiftliği olan Karen Blixen'ın (Meryl Streep) hayatı; çıkar evliliği yaptığı kocası Bror Blixen (Klaus Maria Brandauer) ve gerçek aşkı Denys (Robert Redford) arasında; çiftliği yönetme, yerlileri eğitme, savaş ve kocasından cinsel hastalık kapmasıyla geçiyor.
Edward ve Connie Sumner mükemmel bir evlilik hayatı yaşıyan bir çifttir. Orta yaşlı, 8 yaşında çocukları olan bir aile, bir köpek ve bir hizmetçi. Daha ne isteyebilirlerdi ki...
New York’ta mutlu bir yaşam devam ederken sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Hangi yaşam kolaydır ki zaten? Connie bir gün sokakta bir yabancıyla karşılaşır ve hayatı değişir. Bu Connie’nin kaderi midir yoksa bir tesadüf müdür bilinmez ama onun tutkusu haline gelmiştir.
Okuldan yaşamını artık ardında bırakmış olan Benjamin'in kafası epeyce karışıktır. Ailesinin ve aile dostlarının tavsiyelerinden bunalmış, hayata karşı tedirgin bir şekilde, banliyödeki evlerinin havuzunda günlerini geçirmektedir. Bir gün babasının patronunun karısı Bayan Robinson tarafından baştan çıkarıldığında hayatı değişir.Yetişkinlerin dünyasına doğru birden atılan bu adıma, Benjamin'in Robinsonlar'ın kızı Elaine ile yakınlaşmasıyla birlikte altüst olmasını ekleyin. Delikanlının metresi, sevgilisinin annesi olduğunda gelişmeleri tahmin etmek iyice zor değil mi?
Bir edebiyat öğrencisi olan güzel Anastasia Steele, çekici ve zengin bir iş adamı olan Christian Grey ile bir röportaj gerçekleştirir. Görüşmeye gittiğinde karşısında, tavırları ve çekiciliği ile baş döndüren bir adam bulur. Aşk ve ilişkiye biraz mesafeli duran Anastasia, bu zengin ve yakışıklı adamın cazibesine karşı koyamaz ve kendisini çekimine bırakır. Fakat hayatta her şeye karşı doyum noktasına ulaşmış olan Grey'in ilişki ve seks söz konusu olunca kimsenin bilmediği gizli sırları vardır. Genç kız karşısındaki adamla şehvetin bilmediği yollarına da sapacak mıdır?
1 Ocak, sabahın erken saatleri. Telefon çalar. Murphy, genç karısı ve 2 yaşındaki çocuğunun yanından kalkar ve telesekreter mesajını dinler: Electra’nın annesinin sesi endişelidir ve kızı hakkında bir şey duyup duymadığını sormaktadır. Electra bir süredir kayıptır. Annesi, onun başına kötü bir şey geldiğinden şüphelenmektedir. Uzun ve yağmurlu bir günün sonunda Murphy, kendisini evinde yalnız bulur; hayatının aşkıyla, Electra ile 2 sene boyunca yaşadığı hatıraları anımsamaktadır. Verilmiş sözler, oynanmış oyunlar, yapılmış taşkınlıklar ve hatalarla dolup taşan bir tutku yeniden alev almaktadır.
Laura Ash isimli öldürücü cazibeye sahip bir hırsız Cannes Film Festivali esnasında ünlü bir film yıldızının son derece değerli mücevherini çalar. Bu soygun sırasında ekip arkadaşları polis tarafından yakalanır ve Laura Amerika'ya kaçar. Bu olayın üstünden yedi yıl geçtikten sonra Fransa'ya geri dönen kadın artık Lily adıyla yeni bir hayata başlamıştır. Eski hayatını geride bıraktığını sanan Ash’in fotoğraflarını Nicolas Bardo adlı bir paparazzi çekerek kapak olmasına sebep olur. Gizli kimliği ortaya çıkan genç kadın şeytani bir planla içine düştüğü zor durumdan kurtulmaya çalışır.
Sarah Waters’ın 'The Fingersmith' adlı romanından uyarlanan bu dönem filmi, 1930’larda Japon işgali altındaki Kore’de geçiyor. Zengin genç bir Japon kadın, onu kandırıp zenginliğini ele geçirmeye çalışan Koreli bir adam ve adamın tuttuğu Koreli bir hizmetçi arasındaki entrika etrafında dönüyor.
Lil ve Roz Avustralya'nın doğu yakasında bulunan cennet gibi bir kasabada yaşamaktadır. Birbirlerini çocukluktan bu yana tanımakta olan ikili, sahile nazır, birbirlerine komşu evlerde yaşamaktadırlar. Birçok zorluğun üstesinden tek başlarına gelmekte ve çocukları Ian ve Tom'u birlikte büyütmektedirler. Sörfçü olan Ian ve Tom da bu süreçte birbirleriyle yakın arkadaş olmuştur. Lil ve Roz artık çok çekici iki delikanlının annesidir. Fakat birbirlerinden sakladıkları ve er ya da geç su yüzüne çıkacak önemli bir gerçek vardır.
Yalnız bunlar erotik film değil. Bunlar Hollywood'un çektiği cesur sahneler bulunan filmler. Erotik film başka bir şey, başlı başına endüstri. Almanya'da festivali bile var.
bu sitede günde 5 ile 10 arası böyle içerik yayınlanıyor.. aynı günlere, 1-2 tane de mide bulandırıcı taciz tecavüz haberi ile ilgili içerik düşüyor.. milliyet, hürriyet gibi haber sitelerinin anasayfalarında bu yürek yakan iğrenç haberler bazen sözkonusu içeriklerin ardına düştüğü kendine yer bulamadığı oluyor.. daha önce de yaşanan olaylara nefretle, tiksintiyle yaklaşan insanların, sıcağı sıcağına bi şekilde bu duruma ters düşen tutum ve davranışlarına, abesliği duyarsızlığın da uzağında hal hareketlerine çokça şahit oldum, oluyorum da.. bağnaz biri değilim, fakat ben bu topluma soru işaretlerinden de öte artık kuşkuyla yaklaşıyorum..
Gri kadar kötü film daha yapılamaz sanırım.