'Ermeni Soykırımı' İddialarını Beyaz Perdeye Taşımaya Hazırlanan Film: The Promise

Bilindiği üzere Osmanlı İmparatorluğu'nun doğu vilayetlerinde yaşayan Ermeni vatandaşların Birinci Dünya Savaşı esnasında bazı sebepler ile zorunlu göçe tabi tutulması, dünyanın farklı noktalarındaki Ermeniler tarafından modern zamanların ilk soykırımı olarak dünyaya tanıtılmak isteniyor. Birçok farklı parlamentoda bu tarihi olayı yasalar ile bir noktaya taşımak isteyen Ermeniler, bir diğer taraftan da beyaz perdede de iddialarını gündeme getiriyorlar. Birinci Dünya Savaşı'nın sinema sanatında çok işlenen bir konu olmaması ile birlikte gündemdeki konuların da nasıl aktarıldığını merak edenler için The Promise filmi gayet ilgi çekici olabilir. Gelecek günlerde The Promise filmi oldukça büyük bir gündem maddesi olmaya aday. Gelin hep birlikte filme, oyunculara ve konunun nasıl algılandığına göz atalım.

Filmin ana konusu bir aşk üçgeni.

The Promise, Osmanlı İmpratorluğu'nun son günlerinde Osmanlı vatandaşı bir Ermeni tıp fakültesi öğrencisi, Paris'te yaşayan Amerikalı bir gazeteci ve yine Paris'te doğup büyümüş bir Ermeni kızı arasındaki aşk üçgenini tarihsel yorumlar ile aktarıyor. Aşk hikayesinin altında Ermeni tehciri konu ediliyor.

Yönetmen koltuğunda Terry George var.

Kuzey İrlandalı yönetmenin yönettiği filmler arasında Hotel Ruanda ve Babam İçin gibi eserler var. Ayrıca 2012 yılında kısa film dalında Oscar Ödülü'nü de alan yönetmen, tarihsel konulara temas etmeyi seviyor.

Filmin senaryosu Terry George ile birlikte Robin Swicord'a ait.

Senarist Swicord'un geçmişinde uyarlama senaryo dalında Oscar Ödülü'ne adaylığı bulunuyor.

Ana rolünde Charlotte Le Bon yer alıyor.

Fransa'da yaşayan Ermeni kızı Ana rolünde yer alan aslen Kanadalı oyuncu Charlotte Le Bon, kariyerinde irili ufaklı rollerde yer alan bir oyuncu. Bu film kariyerindeki en önemli film olacağa benziyor.

Amerikalı gazeteci Chris'i Christian Bale oynuyor.

Oscar'lı oyuncu kuşkusuz bu filmin en önemli ismi.

Tıbbiyeli Michael rolünde ise Oscar Isaac var.

Star Wars: Güç Uyanıyor'un Poe Dameron'u Oscar Isaac, filmin üç ana karakterinden birini oynuyor.

Bu film aslında yıllardır çekilmek isteniyordu.

Yönetmen Terry George bu filmin 70 yıldır çekilmeye çalışıldığını, ancak Türk hükumeti tarafından engellendiğini iddia ediyor. 'Forty Days of Musa Dagh (Musa Dağ’da 40 Gün) romanını ilk olarak tehcirden ABD’ye kaçan bir Ermeni ailenin çocuğu olan MGM’in sahibi Kirk Kerkorian film yapmak istemiş. Ancak Türk hükümeti ABD hükümetine, onlar da Hollywood’daki yapımcıya baskı yapınca proje rafa kalkmış. 1970’lerde bu kez Sylvester Stallone kitabı film yapmak için kolları sıvamış. Ancak onun başına da aynı şey gelmiş. Türkiye, Amerika üzerinde soğuk savaş yıllarındaki stratejik durumunu kullanarak filmin yapımını engellemiş.” diyor. Filmin şimdi çekilebilmesini de, çekimler sırasında hiçbir PR çalışması yapılmamasına ve Orta Doğu'da çekim yapılmamasına bağlıyor.

Filmdeki kurgusal yönlendirmeler genel anlamda Türkler'in aleyhine gözüküyor.

Aslında bir aşk hikayesi olarak gözüken filmin alt metninde sözde soykırımın iddiası yer alıyor. Filmde İskenderun'daki Musa Dağ’da 53 gün boyunca Osmanlı askerleri tarafından kuşatılan Ermenilerin yaşadıklarına da değiniliyor.

System Of A Down grubunun lideri Serj Tankian, filmin promosyonunu yapmakta gecikmedi.

Bir dönem çok popüler olan, şu anda aktif olmayan grubun hem yaptıkları şarkılar, hem de katıldıkları toplantılar itibariyle Türkiye'nin resmi tezinin tam karşısında durdukları biliniyor.

System Of A Down konserlerinde 'Holy Mountains' şarkısını bu şekilde sunuyor.

Serj Tankian'ın Facebook paylaşımının altında tabiri caizse bir savaş çıktı.

Facebook hesabından filmin yayınlanmadan düşük not almasını soykırım suçlamasını reddedenlere bağlayan Tankian'ın gönderisinin altındaki yorumlarda düşünceyi kabul eden ve reddedenlerin nefret dolu söylemleri dikkat çekiyor.

Sizi önümüzdeki günlerde çok konuşacağımız filmin fragmanı ile baş başa bırakıyoruz.

Popüler İçerikler

Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
YORUMLAR
14.09.2016

bu filmin yorumlarına bakıyorum herkes sabırsızlıkla bekliyor ve Türklere demediklerini bırakmıyolar falan filan. biz ne kadar uğraşırsak uğraşalım bu film acayip tutacak yine kötü gözüken biz olacağız. Avuç kadar Ermeni bütün dünyayı eline almış kendi lehine bir sürü şey yaptırıyor biz hala oturduğumuz yerden anca laf söylüyoruz bi tanesi de çıkıp demiyo ki lan bunlar benim milletimi bu kadar kötülüyolar çıkıyım bende kendimi savunuyum, ne bi filmimiz var ne bişeyimiz var hükümet falan desen tık yok zaten, böyle devam edersek tabiki tepemize çıkarlar bunlar, ki kendi içimizde bile ermeni yalakaları olduktan sonra biz kendimizi ne kadar savunursak savunalım, imdb'den ne kadar düşük puan verirsek verelim dalga konusu olan da biziz, barbar olan da, katil olanda

14.09.2016

Durum daha güzel özetlenemezdi..

14.09.2016

Ben böyle orospu çocuğu bi sistem görmedim. Madem o kadar hak hukuk pesinde kosuyosunuz olmayan şeyi olmuş gibi sunup ibnelik işgüzarlık yapacağınıza kendi yediğiniz boklari beyaz perdeye yansıtın. Kusura bakma batman ama sen de pezevenk çıktın bittin gözümde. Allahım deliriciğim..

14.09.2016

aynı ekip Bosna katliamını çeksin önce hem yaşanmış olay daha çok ses uyandırır.

TÜM YORUMLARI OKU (168)