Mahkeme başlamadan önce tutuklu sanıklar Saffet Uyar, Abdullah Özbey ve Ali Kurt, salona alındıktan sonra, aileler, 'Katilller, utanmadan karşımıza çıkarıyorsun', 'Kömür uğruna bizim evlatlarımızı yediniz' diyerek saldırmak istedi. Ölen madencilerden bazılarının eşleri, sanıklara çantalarını fırlattı. Bunun üzerine sanıklar salon dışına alındı. Bazı ailelerde sakinleştirilmek için dışarı alındı.
'Utanmadan bize davadan vazgeçmek için para teklif ediyorsunuz'
Sakinleştirilmek için koridora alınan sanık yakınları, bu kez burada da sanıklara tepkilerini sürdürdü. Bazıları 'Utanmadan bize davadan vazgeçmek için para teklif ediyorsunuz' diye bağırdı. Ailelerin tepkisi üzerine salona takviye jandarma ekibi alındı. Madenci babası Şükrü Haznadar, 'Ben size iki evladımı verdim. Katiller' diye bağırarak tepkisini dile getirdi.
'Herkes hak ettiği cezayı alacak'
Salona giren Mahkeme Başkanı Mustafa Başer, aileleri sakinleştirmeye çalıştı. Başer, 'Acınızı anlıyoruz ama yargılamanın sağlıklı olması için lütfen sakin olun' dedi.
Bir madenci yakını ise mahkeme başkanına, 'Siz bizim yerimizde olsaydınız ne yapardınız?' dedi. Başkan Başer, bunun üzerine 'Bu yargılama esnasında herkes hak ettiği cezayı alacak' diye yanıt verdi.
Aileler sakinleştikten sonra tutuklu 3 sanık tekrar salona alındı. Ancak ailelerden bazıları yine tepkisini dile getirdi. Bazıları sanıklara, 'Bir kara kömüre değiştiniz evlatlarımızı' dedi. Mahkeme Başkanı Başer de, ''Bu şekilde nasıl yargılama yapacağız?' diyerek tepkisini dile getirdi. Tepkilerini sürdüren aileler, 'Çocuklarımızdan bir tas çorbayı kıskandınız' dedi. Bir madenci işe ise, 'Bu mahkeme burada bitsin. Onları da suya atalım.'dedi. Bu sırada sanık avukatları, mahkeme başkanına, 'Mahkeme huzurunu sağlayın sürekli hakaret oluyor'diye taleplerini dile getirdi. Başkan Başer de, madenci ailelerine 'Lütfen sizde bir daha hakaret etmeyin. Yoksa tutanaklara geçirmek zorunda kalacağız. Kimse üzülsün istemeyiz' diye uyarıda bulundu.
Ardından iddianame okunmaya başladı. Bu sırada madenci ailelerinden bazıları gözyaşlarını tutamadı.
Sanıkların iddianamedeki ifadeleri de tek tek okundu. Yaklaşık 3 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye olan Has Şekerler Madencilik şirketinin daimi nezaretçi ve fiilen işletme müdürü Yavuz Özsoy'un, ifadesi de okundu. Özsoy'un 'Yaptığım incelemelerde ocağın birçok yerinden damlayarak su geldiğini gördüm. Bu doğal suydu, içilebiliyordu, kokmuyordu. Bu nedenle herhangi bir sorun olduğunu düşünmedim.' şeklindeki ifadesi okunduğu sırada bir madenci yakını, 'Suyun tadına bakılıp analiz yapılır mı? Ne kadar aptalca' diye tepkisini gösterdi.
Bir madenci yakını, sanığın bastonla başına vurdu
Diğer sanıkların iddianamedeki ifadesi okunduğu sırada 1990-2010 yılları arasında Ermenek Cenne Kömür İşletmeleri'nde teknik nezaretçi olarak çalışan ve tutuksuz yargılanan Ahmet Dağdeviren, tuvalete gitmek için mahkeme başkanından izin istedi. Dağdeviren, salondan çıkmak isterken karşısında duran bir madenci yakını bastonla başına vurdu. Ardından da diğer madenci yakınları da tepki gösterip saldırdı. Arbede sırasında başına yumruk darbesi alan Dağdeviren, güvenlik güçlerinin müdahalesiyle salondan çıkartıldı. Bir madenci eşide fenalaşınca salon dışına alındı ve sağlık görevliler müdahale etti. Salondan gerginliğin artması üzerine, sanıklar yeniden salon dışına çıkartıldı. Güvenlik güçleri de madenci yakınlarını sakinleştirmeye çalıştı. Mahkeme heyeti duruşmaya 15 dakika ara verdi.