Dünyada birbirinden farklı 3 milyar erkek var. Hepsinin beğenileri, sorunları, hisleri birbirinden farklı olabilir ama iddia ediyorum dünyadaki tüm erkekler aşağıdaki sorunlardan muzdarip!
Dünyada birbirinden farklı 3 milyar erkek var. Hepsinin beğenileri, sorunları, hisleri birbirinden farklı olabilir ama iddia ediyorum dünyadaki tüm erkekler aşağıdaki sorunlardan muzdarip!
Tanışma yıl dönümü, ilişki yıl dönümü, doğum günü, sevgililer günü, dünya aşk günü.... Acaba hangisi? En güzeli Çarşamba diye cevap verip, şakayla karışık olaydan kurtulmak.
Bir araştırmaya göre, erkeklerin yalnızca %1'i eşine/sevgilisine yakalanmadan onları aldatabiliyormuş. Aslında böyle bir araştırma yok ama bunu okuyan tüm erkekler bunun ne kadar doğru olduğunu biliyor.
-Yaz kızım iki yüz torba çimento!
O derbi ki, uğruna en yakın arkadaşın düğününe gidilmemiş, tüm planlar iptal edilmiş, gün boyu eski golleri izlemek ve maça hazırlanmak için, doktora gidip rapor alınmış derbidir. Sonra öyle bir gün gelir ki, kaçamazsınız artık. Kendi düğününüze derbi yüzünden katılmazsanız sonuçları ağır olabilir tabii ki. Gelini tribüne götürmeye ikna ederseniz o başka tabii.
Sen uyandın ama o vücutta uyanan tek kişi sen değilsin. Hele bir de kalabalık arkadaş grubunun olduğu bir evde kaldıysan vah sana vahlar sana!
Dünyanın en zor, en anlamsız, en kafa karıştırıcı sorusu. Hele bir de tartışma anında sorulduysa, öyle kıvrak bir cevap vermelisiniz ki tartışma son bulsun. 'Seni hak etmek için ne yaptığımı düşünüyorum' diyerek her türlü gerilimi uzaklaştırabilirsiniz.
İki kelimeden oluşan ve söylemesi yaklaşık 2 saniye süren bu cümleyi bir erkekten duymak, yazı tura yaparken parayı yere dik düşürmekten daha zor. Haksız olduklarını bildikleri zaman bile, ağızlarından bu cümlenin çıkması için onları saatlerce zorlamanız lazım.
Bir erkek için grip olmak, ölüm döşeğinde yatmakla hemen hemen aynı şey. O hasta olduğu zaman, bütün dünya başına yıkılır, bardağa su doldurmaya, yanı başındaki peçeteye uzanmaya bile hali kalmaz.
Bu soruyu duyduğunuz an, otuz saniye içinde tüm vücudu inceleyip değişikliği bulmanız lazım yoksa üç ay trip yersiniz! Önerim, önce saç rengine sonra saç kesimine bakın. Mutlaka minicik bir fark bulursunuz.
Akşam eve gidip, ayaklarını uzatarak sevdiğinin dizinin yeni bölümünü ya da premier lig maç özetlerini izlemek istersin ama sevgilinin senin için farklı planları vardır. Ve seni sağır eden o cümleleri duyarsın: 'aşkım %50 indirim varmış hadi avm'ye gidelim!'
Tüm gözler sizin üzerinizde. Aldığınız her nefes, kurduğunuz her cümle tekrar tekrar inceleniyor. Böyle zamanlarda bir şey söylemeden önce 25 kere düşünmekte fayda var.
Seviyorum deseniz 'söylemen için illa benim sormam mı lazım' derler. Hayır deseniz ölümden beter. En güzeli bu soruyu sormalarına fırsat vermeden, sık sık seni seviyorum demek.
Kardeşim masrafları siz karşılayacaksanız yarın evlenelim. Takı töreninde sinsi sinsi arkalara saklanacaksın zaten, niye bu soruyu sorup bizi geriyorsun?
Tokalaşsam mı, sarılsam mı, yanağından mı öpsem? diye düşünürken, önce burunlar çarpışır sonra köydeki halanın oğlunu görmüşcesine sarılıp, elinle sırtına vurursun ve ilk buluşma son buluşma olur.
Tuvalet aynasında saçlarını düzeltirsin ve en karizmatik halinle mekanda ilerlemeye başlarsın. 'Neden tüm insanlar bana bakıyor acaba? Herhalde yakışıklı olduğum için' diye düşünürsün fakat gerçek çok daha farklı ve acıdır. Fermuarın açık kalmıştır ve penisin o küçücük aradan insanlara selam vermektedir...
sevgilinizi sevmiyosanız ayrılın gitsin yav bu ne "böhöö düğün ne zaman diye sordular bana, saçını değiştirdiğini fark etmemi bekledi böhö böhö" diye ağlıyosunuz
Başlık şu olmalıydı: "Kadınların, erkeklerin kıvrandıklarını düşündükleri 13 durum"
“askim adetim gecikti” cumlesinin ustune baska hic birsey tanimiyorum. Suan yazarken bile elim titredi