'Erkeklik' kavramı, son yıllarda sıkça konuşulmaya başlanan bir alan oldu. Aslında uzun yıllardır üzerine düşünülen, konuşulan ve yazılan bu mevzu, son yıllarda daha da görünür oldu demek daha doğru olur.
Acaba ne oldu da, YouTube, Podcast ve Instagram gibi birçok sosyal medya mecrada dahi sürekli bir erkeklik ve erkeklik krizi konuşulur oldu?
Feminizm ve toplumsal cinsiyet içerisinde erkekleri sık sık konuşuyoruz ancak onları bir özne olarak değerlendirirken ve her şeyin suçlusu sayarken erkeklik ve erkeklik krizi üzerine okuyunca, düşününce erkekliğin durumuna da farklı bir pencereden bakmaya başladık.
Erkek egemen toplum söylemi erkeklerin bu düzen içinde güç sahibi olduğu algısı yaratıyor olsa da bu sistemi yaratan ve uygulayanın erkekler olduğunu ve onların da her durumda avantajlı olduğunu düşünmek yanlış olur.
Bu düzen erkeklerin de özgürlüğünü ellerinden alıyor.
Erkekler de kadınlar kadar bu sistem içerisinde ezilen konumda. Ancak erkeklerin toplumsal cinsiyet rolleri noktasındaki avantajlı konumları onları bu sistem içerisinde yaşadığı sorunları görmezden gelmeye ya da yok saymaya itiyordu fakat artık işler değişmeye başladı.
Özellikle de 'hegemonik erkeklik' kavramı erkekler arasındaki hiyerarşiyi görünür kılıp ve birçok erkeği sistem dışına itince işlerin düşündüğümüz gibi ilerlemediğini fark ettik.
Neoliberal düzen diye adlandırdığımız bu dönemde artık 'evin reisi' ve eve 'ekmek parası getiren' olmanın kutsallığının her geçen gün azaldığını görüyoruz.
Erkekler, çalışma hayatında kendilerini güçlü hissedemeseler bile ailesinin reisi olmak onlara kendilerini güçlü hissettiriyordu.
Ancak artık 'evin reisi' olan ve olmak isteyen erkek sayısında bir düşüş olduğu söyleniyor.
Teknolojinin gelişmesi ile beraber erkeklerin bilgisayar başında geçirdikleri vakit sayısında ciddi bir artış oldu. Bu artış da erkeklerin akademik başarısında birtakım sorunlara yol açtığı çeşitli araştırmalara konu oldu.
Erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre haz erteleme ve düzenli ders çalışma konusunda geride kaldıkları söyleniyor. Sonuç olarak da akademik ve iş hayatında erkeklerin kadınların gerisinde kaldıklarını görüyoruz.
Kadınların erkeklerden daha iyi bir kariyere sahip olması, daha iyi para kazanıyor oluşu da erkekleri bu krize iten bir başka sebep olarak görülebilir.
Son yıllarda erkeklerin kadın düşmanlığı daha görünür hale geldi. Kadınlara karşı olan nefret ve öfkelerini açık etmekten çekinmeyen bir erkek grubu var.
Kadınların erkekleri sömürdüğünü, kendi çıkarları için erkekleri kullandıklarına inanan bu erkek grubu her şey için kadınları suçluyor.
Ancak araştırmalar; evli erkeklerin bekar erkeklere göre, daha başarılı ve mutlu olduğunu hatta evli erkeklerin bekar, boşanmış ve eşini kaybetmiş erkeklere göre daha uzun yaşadıklarını da göstermiş.
Çoğu erkek için erkek olmak bir ayrıcalık ve üzerine düşünülmesi gerekmeyen doğal ve olması gerekendi.
Sonrasında erkeklerin, aslında avantajlı olmadığını, özellikle neoliberal düzenle beraber bazı erkeklerin çok güçlü olduğunu, hegemonik erkekliği temsil ettiğini söyleyerek çok fazla erkekliği ve erkeği bu gücün dışında konumladık.
Bu da erkekler arasında daha büyük bir rekabete ve paniğe sebep oldu. Bundan belki 30-40 yıl önce birçok erkek iyi kötü kendisine düzen içinde bir yer bulur ve hayatında bir 'erkeklik krizi' olduğunu hissetmeden yaşar giderdi.
Ancak şimdi her şeyin çok görünür olduğu bir dünyada yaşıyoruz, işsizlik ciddi bir sorun, sosyal medya ile beraber hiç bilmediğimiz hayatlardan haberdar olmak bizi daha sıradan ve başarısız hissettiriyor.
Evlilik yaşının yükselmesi, çoğu insanın evlenmek istememesi de erkekleri kadınlara oranla daha da yalnızlaştırıyor.
Yeni yeni konuşmaya başladığımız erkeklik krizi ile aslında erkek olmanın doğal ve ayrıcalıklı değil de belki de toplumsal bir sorun olduğunu düşünmeye başladık. Belki de bu aydınlanma, günün sonunda değişmeye başlayacak bir düzene işaret edecektir.
İncel erkek kavramına illa denk gelmişsinizdir.
Involuntarily celibate yani ‘istemsiz bakir’ kelimesinin kısaltması olan incel kavramı, kadınlar tarafından dışlandıklarını düşünen yalnız erkeklere verilen genel bir tanımlama.
Kendisini çirkin, asosyal ve dünyaya 1-0 yenik gelmiş hisseden bu erkek grubunun sayısı hiç az değil ve her geçen gün de artıyor.
Bu erkekler tüm suçu kadınlara ve kadınların yakışıklı ve başarılı erkeklerle olma isteğine bağlıyor.
Eskiden böyle bir şey yokken artık tüm kadınlar 'chad' olarak tanımlanan erkeklerle beraber olmak istiyor diye bir algı var.
Bu algı da, günün sonunda tüm suçlamaları kadınlara yönlendiriyor ve ciddi bir kadın düşmanlığı başlıyor.
Aslında, bu kavramların çıkması ve yayılması da bu erkeklik krizinin somut bir göstergesi değil mi?
Erkek krizi değildir o fazla kaprisli ve egolu kadınları fazlalaşmasından kaynaklı 😅
Bizdeki etkisi pozitif ayrımcılık olarak geçiyor. Cinsiyetsiz işler için bile kadın aranıyordu