Yine Psikiyatri ve Psikolog camiasına selam vererek başlayalım. Mental hastalıkların tanı kriterlerinin derlendiği DSM adı verilen kılavuzlarda, “Cinsel İşlev Bozuklukları” başlığı altında sağolsunlar erkeğe orgazmı layık görmemişler ☺ Kadında orgazm bozukluğu, erkekte ise boşalma bozuklukları sınıflandırılmış.
Üzerinde oturduğumuz, iç organları destekleyen, işeme, dışkılama, üreme ve hatta postürümüze (Duruş) dahi katkısı olan; Yoga camiasında “Kök Çakra” olarak da bilinen pelvik taban adını verdiğimiz bölgede başlayan ritmik kasılmalarla beraber tüm bedende deneyimlenen bir enerji akışı demek orgazm. Eşlik eden duygusal deneyimlerle de renkli. Ağlamak, gülmek, kahkaha atmak, gevşemek, titremek, baş dönmesi, tiyatral efektler… Çok öznel bir deneyim!
Şimdi buna layık değil mi erkekler yani?
Pelvik tabanda bu ritmik kasılmaları deneyimleyen erkek sayısı çok az evet. O yüzden meninin boşalması anında gerçekleşen minik ritmik kasılmalara razı oluyor, haddimizi biliyoruz ☺ Fakat şöyle bir gerçek var ki; perine adını verdiğimiz, kök çakra olarak tarif edilen o bölgede kasılma, gevşeme hislerini homoseksüel erkeklerin daha kolay deneyimleyebildiğini biliyoruz. Yönelimler ya da seçimlerden bağımsız olarak şunu söylemeliyim ki; pelvik taban rehabilitasyonu ile bunu herkes yapabilir. Bir de Pelvik Taban Fizyoterapistlerine selam vermeden yapamazdım :)
Orgazm erkeğin de hakkıdır! Savunacağız!
Utanıp soramadıklari müddetçe de sorunları büyümeye devam eder. Tıpta ayıp yoktur kardeşim.
İçerik tırt ama foto seçimlerine bayıldım, sayende artık her orgasm olduğumda ibo gelecek gözümün önüne, bence erken boşalma şansım kalmadı, teşekkürler
Sünnet, penis başı ve frenulumun sürtünmeye maruz kaldığı için nasırlaşır ve erkeğin cinsellikten duyduğu hazzı düşürür diye duydum ben de. Bununla ilgili araştırmalar da var ama Türk doktorları ısrarla inkar ediyor.