Merak etmeyin, Kafka; 'Beni bu içerikten çıkarın.' diyemeyecek kadar bir Yahudi ancak bir o kadar da gelenekten sıyrılmaya çalışan bir yazardır. Hatta o, Max Brod'a bir mektubunda şöyle yazar, “Ben, arka bacaklarıyla atalarının inancına saplanmış, ön bacaklarıylaysa yeni bir zemini yordamlayan ama asla onu bulamayan biriyim.'
Tabii ki Kafka'yı Hasidi edebiyatına dahil etmek yanlış olur ancak birçok edebiyat tarihçisinin üzerinde fikir birliği ettiği üzere Kafka dahil birçok yazar Hasidi hikayelerinden, Yidiş tiyatrolarından, Sadik anlatılarından etkilenmiştir.
Bunlardan biri de bir filozof olarak kabul edilen Martin Buber'dir. Buber'in aynı zamanda, Neo-Hasidik akımın başlamasına sebep olduğu düşünülür. Neo-Hasidizm, Hasidik cemaatlerin yaşam tarzını benimsemese de, Hasidizmin felsefi yönünden esinlenen ve hayatına bu öğretiyi entegre etmeyi hedefleyen bir akım olarak görülmektedir.
Her dinde en az bir sıkıntılı topluluk var zaten
Güzel bir içerik.
New York’ta work and travel yaparken son 2 hafta evimizde boru patladigi icin aniden Hasidi mahallesine tasinmistik. Ben ve ev arkadasim mahalledeki kafede kahve icerken konustugumuz Turkce’yi baska bir dil sanip yanimiza Hasidi bir beyfendi gelmisti. Kuduslu musunuz demisti. Arkadasimin (erkek) Ingilizcesi iyi olmadigi icin ben (kadin) cevap vermistim. Adam elleriyle hayir isareti yaparak ve yere bakarak benle konusmasinin yasak oldugunu soyleyip susmami rica etmisti. Ilginc bir deneyimdi dogrusu elbiseler guyerdim mahalledekiler kafalarini cevirirdi seytanmisim gibi. Bunun tam tersini de yasadim, lisede amerikali yahudi bir aileyle kaldim 5 ay (degisim programi) ve o kadar progresiflerdi ki beni sinagoglarina gotururlerdi ve hahamlari lezbiyen bir kadindi. Demem o ki arkadaslar her dinde dindarlarla beraber modern gunune adapte olmus kesimler de bulunuyor. Her ikisini de gozlemledigim icin cok sansliyim.