Herkes konuştu ama kimse ilk ağızdan dinlemedi. Sahibe olarak hikayemi anlatıyorum.
Onedio editörünün notu: Kullanıcı tarafından hazırlanan bu içeriğe dil bilgisi düzenlemesi ve görsel desteği dışında hiçbir müdahalede bulunulmamıştır. Görseller tabii ki temsilidir.
42 yaşındayım, bir şirkette halkla ilişkiler sorumlusu olarak çalışıyorum, işimi çok seviyorum. Liseden mezun olduktan sonra ailemin ekonomik durumuna bağlı olarak üniversiteye devam edemedim ve bir akrabamın yanında sekreter olarak işe girdim. Memnun kalamadım tabii, daha fazla para ve özgürlük lazımdı. Bu nedenle yıllarca istediğim yer olana kadar iş aradım ve sonunda buldum. Aynı şirkette 6 yıldır çalışıyorum.
Birçok insanın aksine hayatımda gerçek bir ilişkiye hiçbir zaman yer açmadım. 42 yaşında bir kadının üç çocuğu, kıllı bir kocası olması bekleniyor tabii ama benim durumum böyle değil. 4 kardeşim var, çalışarak onları okuttum ve hepsine bir yuva kurdum. Annemle babam vefat ettikten sonra da bana kalan evde yaşamaya devam ettim.
Evli olduğunu sonradan öğrendiğim bir adam hayatımı mahvetti mesela… Ya da evlilik arifesinde olduğum adam bana haber bile vermeden nişanlandı. Bütün bunlara göğüs gerdikten sonra hayatımı anlık yaşamaya karar verdim.
Birlikte olduğum adamlara zevk yaşatmak için her şeyi yaptım. Kendimden fedakarlık ettiğim zamanlar da oldu. Beni bağlamalarına, farklı şekillerde ilişkiye girmelerine, şiddet uygulamalarına izin verdim. Bunların hiçbiriyle övünmüyorum, çünkü zevk almadım. Sırf onlar istediği için öyle davrandım. Yanlış olduğunu bile bile devam ettim. Bugünkü aklım olsa, beni bu şekilde kullanmalarına izin vermezdim. Bu da genç kadınlara önerim olsun: İstemediğiniz hiçbir şeyi yaptırmayın!
Geçen yıl şirkette bir sohbete kulak misafiri olduktan sonra sahibe ve köle kavramlarıyla tanıştım. İnternette araştırdım, çevremdeki genç insanlara sordum çünkü bu konuda gerçekten çok fazla şey biliyorlardı. Yurt dışında, özellikle de Amerika’da çok yaygındı. Kadınlar parayla erkekleri aşağılıyor, dövüyorlardı. Parayla!
Kimisi seks yapıyor ve erkeklere acı çektiriyordu, kimisi seks yapmadan yalnızca ‘işkence’ ediyordu. Bu konuda yazılan kitaplar vardı, okudum; çekilmiş filmler vardı, izledim; internette deneyimlerini anlatan kadınlar vardı, dinledim. İçine girdikçe bu dünya daha da ilginçleşmeye başladı, ilgimi daha fazla çekti.
İki tarafın da karşılıklı olarak çıkar sağladığını düşünmedim. Sahibe olan kadın para kazanıyordu ama yaptığı şeyden nasıl bir zevk duyuyordu? Köle olan erkek neden böyle bir şeyden cinsel anlamda haz alıyordu? Araştırdıkça işin içinden çıkamadım. Peşinde olduğum şey para mıydı yoksa zevk miydi, yola çıkarken motivasyonum neydi, tam hatırlayamıyorum elbette ama sonuç olarak bir sosyal medya hesabı açtım. Burada tabii ki ismimi, cismimi tanıtmayacağım.
Tam olarak nerede duracağımı bilmesem de yüzümün görünmediği, vücudumun bazı yerlerini sergilediğim fotoğraflar atmaya başladım ve ilk takipçilerim geldi. Mesaj atıyorlardı ama hiçbirine dönmeye cesaretim yoktu çünkü beni başka bir şey sanmışlardı. Ne diyecektim ki? Bu yüzden derdimi anlatan tweet’ler atmaya başladım. Finansal köle aradığımı, seks yapmadığımı, yalnızca parası olanlarla ilgilendiğimi anlattım. Sonra daha da fazla mesaj gelmeye başladı. Kimi nasıl ayırt edebileceğimi bilmiyordum tabii.
Mesajların ardı arkası kesilmedi ve fotoğraf istemeye başladım. Erkeklerden yüzlerinin göründüğü, istediklerimi yaptıkları ve banka hesaplarının özetini gösteren fotoğraflar istedim. Kimisi yolladı, kimisi cesaret edemedi. Ama 3 tanesi beni bu yolda ilerlemem gerektiğine ikna etti. İlk zamanlar online şekilde yürüttük; ben söyledim, onlar yaptı ama sonra onlara yetmediğimi anladım. Daha fazlasını istediklerini gördüm.
Burada sahibe olduğumu söylerken müthiş disiplinli, asan kesen bir insan olduğum aklınıza gelmiş olabilir ama değilim. Yeğenlerimin meleği, iş arkadaşlarımın annesi, dostlarımın dert dinleyeniyim. Özel hayatımda bu kadar sakin olduğuma kimseyi inandıramayabilirim tabii…
Bir kaos oluşturmaya çalıştım, çünkü bu kaosla birlikte hem ben heyecanımı yeniyordum hem de kölem işe yaradığını hissederek zevk alıyordu. Çevremde dolaşıp durması hoşuma gitmişti. Ertesi gün ikinci, sonraki hafta üçüncü derken kendimi bu işe kaptırdım. Hafta sonlarımı kölelerime ayırıyordum, hafta içleri de onlara görevler veriyordum. Kendime bir kırbaç, kölelerim için çeşitli kıyafetler satın aldım.
Kölelerimden biri hayvan sever... Bir gün ona tavşan kıyafeti aldırdım, giydirdim ve hüngür hüngür ağlamasını izledim. İşte o zaman ilk defa bundan zevk aldığımı fark ettim. Onu iyileştirdiğimi mi düşündüm yoksa ağladığı için zevk mi duydum, emin değilim.
Bazen hiç ihtiyacım olmadığı halde birdenbire para istiyorum. Hepsinin maddi durumunu bildiğim, hatta hesaplarını takip ettiğim için her şeyin farkındayım. Bir yere borç ödedikleri anda yüklü bir miktar para istiyorum. Yanıp tutuşarak o parayı bulmaya çalışmalarını zevkle görüyorum. “Sömürüldükçe mutlu oluyorum” diyen köleme de “Daha başına gelecek var!” diyorum. Ayakkabı, çanta, kıyafet... Bunlar kolay olanlar ama gecenin bir yarısı hiç olmayacak şeyler de aşerebiliyorum!
Topuklu ayakkabılarımla vücutlarında yürüdüm, ayaklarımı yıkattım, zenne gibi oynattım. Ve evet, bütün bunlardan da zevk aldım. Cinsel olarak aldığım hazza tabii ki benzemiyor ama erkekler üzerinde bu şekilde bir gücümün olduğunu hissetmek beni çok iyi hissettiriyor. Dünyanın hakimiymişim gibi…
Finansal kölelerime karşı yaratıcı olmaya, yeni şeyler bulmaya çalışırken bir yandan da toplumsal olarak normal görünmek hoşuma gidiyor. Ne kadar devam edeceğim bilinmez ama şimdilik böyle...
İğrençsin onedio iğrenç. Saatlerce uğraşıp hazırladığımız içerikleri onaylamazsın ama böyle karaktersiz insanların pislik içeriklerini tıklanma almak için onaylarsın. Neden bu ülkede işini doğru düzgün yapan yok.. Suratınıza tükürmek istiyorum başka sözüm yok.
Bu nedir ya,onedio iyice saçmalamaya başladı.İçeriklerin yarısı bu köle sahibe fantazileriyle dolu.Bize ne sizin cinsel keyfinizden,kimi aşağılayıp kimi pohpohladığınızdan.İyice b.kunu çıkarttınız,cinsel içerikleriniz yetmiyordu birde bu sapkınlık moda girdi.
Onedio'nun bu tarz yaşamları insan ve toplum üzerindeki psikolojisini anlatacağına özendirme olayına girmesi, Onedio'nun kimlerin "sosyal medya kölesi" olduğunu gösteriyor.