Cumhuriyet devrimi, Atatürk'ün Samsun'a çıkışından itibaren kendisini tesis ederken en büyük desteklerden birini gerek cephede gerekse geride kadınlardan alır. Ve bu borcunu özellikle 1923'ten sonra hızlıca öder. Ve tabii ki medeni kanunun özneleri de yalnızca erkekler olamaz...
Kaynak: Atatürk Ansiklopedisi
İstanbul Barosu'na kaydolan ilk kadın avukat olarak tarihe geçer. Ancak genç avukat baroya kaydolmadan önce de mesleğini icra etmeye devam eder.
Kanunlar hazırlanması için Atatürk’ün isteği ile Mayıs 1924’te oluşturulan Tadil-i Kavanin Komisyonunda (Kanun Değiştirme Komisyonu) çalışır.
Katiplikten baroya uzanır. Ve Cumhuriyet gazetesi bunu 22 Eylül'de 'Erkekler İçin Tehlike Artıyor' başlığı ile haber yapar. Çünkü 4 kadın daha baroya başvurur.
Edeceğini belirtir. Aynı zamanda dava alan ilk kadın avukat da olan Fatma Beyhan Hanım, 25 Ekim 1928’de Ticaret Mahkemesi’nde görülen bir iflas davasına katılır.
'Kızım Atatürk’ün emri ile hakimlik yapacak kadın arıyoruz. Hakim olmak ister misin?' diye sorar. Ve Fatma Beyhan Hanım sevinçle 'Evet!' der.
Ve Fatma Beyhan ilk olarak yabancı şirketler arasındaki bir anlaşmazlıktan doğan davayı yönetir. İngiliz basını ise bir kadın hakimi Türk devriminin başarısı olarak niteler.
Serbest avukatlığa başlar. 22 Şubat 1944’te ise kaydını tekrar İstanbul Barosu’na nakleder ve mesleğine devam eder. 1988'de ise İstanbul'da vefat eder.
Bravo.
hahhahaha şimdiki islam partisi hakimleri yargıladıkları ve beraat ettirdikleri mafia adamlarıyla içki masasında karı kızla oynaşıyorlar hahahhaha yaşasın hilafetin temsilcisi benim yalnız ve güzel ülkem hahaha
Hayret. Meğerse erkekler açmış önünü...