Erkekler ve kadınlar arasındaki farkların çoğu barizdir ve hemen hemen herkes tarafından bilinir. Örneğin kadınların, buna ihtiyaç duydukları için, erkeklerden daha fazla yağ oranına sahip olduğunu söylememize gerek yok herhalde. Ancak erkek vücudu hakkında daha az bilinen gerçekler söz konusu olduğunda, bu yazımızda bahsedeceğimiz bazı şeyler sizi şaşırtabilir.
Kendiliğinden süt üretebilip yavrusunu emzirebilen tek erkek hayvan türü Dayak meyve yarasasıdır. İnsan erkeklerinin göğüsleri, tıpkı kadınlarınki gibi, süt salgılayan hücreler içeren boşluklarla doludur. Hamile olmayan bir kadın bile vücudunda süt oluşturmak için gerekli olan prolaktin hormonu miktarının iki katına sahiptir. Ancak erkeklerde de çeşitli nedenlerle bu hormonun seviyeleri yükselebilir ve bu da onların süt üretmesini sağlar.
Araştırmacılar, vücut büyüklüğü ne olursa olsun, erkeklerin kalbinin yüzey alanının genel olarak kadınlarınkinden daha büyük olduğunu keşfetmişlerdir. Ayrıca bir erkeğin kalbinin odacıkları daha büyükken, bir kadının kalp damarları daha incedir. Ancak fark sadece boyut ile sınırlı kalmıyor; kadınların kalpleri erkeklerinkinden daha hızlı kan pompalar, ancak erkeklerin kalpleri daha yavaş çalışıyor olmasına rağmen vücuda daha fazla kan pompalar. Ek olarak, erkeklerin kalpleri strese kadınlarınkinden farklı tepki verir. Stresli bir durumla karşılaştıklarında erkeklerin atardamarları daralır ve bu nedenle kan basınçları yükselir. Öte yandan kadınların nabzı yükselir ve vücutlarına daha fazla kan pompalanır.
Beslenmeyi, yaşam tarzını ve genetiği saymazsak, yaşlanmanın erkeklerde kadınlardan farklı olmasının çeşitli nedenleri vardır. İlk olarak kadınlar, menopoz sırasında ve sonrasında büyük değişiklikler yaşarken, erkekler benzer değişiklikleri çok daha yavaş geçirirler. Ayrıca erkekler, birincil hormonları olan testosteron seviyelerinde büyük değişiklikler yaşamazlar. Öte yandan, ana hormonları östrojen olan kadınlar, yaşlarına göre bu hormon seviyelerinin çok değiştiği evrelerden geçerler. Erkekler yüksek testosteronları nedeniyle kadınlardan %25 daha kalın bir cilde sahip olma eğilimindedirler. Böylelikle daha fazla kolajen ve elastin üretirler ve daha pürüzsüz bir cilde sahip olup, daha genç görünürler.
Erkeklerin sakallarının genetik olarak önceden tanımlanmış 7 bin ila 15 bin arasında folikül içerdiği doğrudur. Doğumdan sonra yeni folikül oluşamayacağından, bunların anne karnında yaratıldığı sonucu çıkarılabilir. Ayrıca erkeklerin yüz kıllarının çapı, kadınların bacak kıllarından %50-60 daha büyüktür ve daha düzensiz uzar. Bu kıllar çok sert olduğu için erkeklere tıraş öncesi ve sonrasında çok dikkatli olmaları ve doğru ürünleri kullanmaları tavsiye edilir.
Erkekler gerçekten de kadınlardan daha büyük ve daha güçlü bir kemik yapısıyla doğarlar ve bu çok erken yaşlardan itibaren belli olabilir. Kadınların doğum yapma yetenekleri nedeniyle daha güçlü pelvisleri olabilir, ancak aynı zamanda osteoporoz gibi kemik hastalıklarına daha yatkındırlar. Ek olarak, erkekler büyürken testosteron seviyeleri yükselir ve kemiklerinin güçlenmesine yardımcı olur. Öte yandan, kadınların östrojen seviyelerindeki artış, kemik büyümesini azaltır.
Araştırmalar her 10 erkekten 4'ünün horladığını gösterirken, her 10 kadından 3'ünün aynı alışkanlığa sahip olduğunu gösteriyor. Horlamanın yaşam tarzımız ve uyku şeklimiz dahil olmak üzere birçok nedeni vardır. Ancak erkeklerin kadınlardan farklı boyun ve boğaz yapılarına sahip olmaları onları horlamaya daha yatkın hale getirir. Ayrıca, horlama söz konusu olduğunda uyku apnesi büyük bir faktördür ve erkeklerin bu yan etkiyi kadınlardan daha sık bildirdiği görülmektedir. Tabii bu kadınların uyku apnesinden muzdarip olmadığı anlamına gelmiyor, ancak uyku apnesinin erkekleri kadınlardan daha fazla etkilediği bilimsel bir gerçek.
Birleşik Krallık'taki duyusal heyetlerin üyeleri genellikle kadınlardır ve bunun iyi bir nedeni var. Koku soğancıkları erkeklerden %43 daha fazla hücreye sahip olduğundan, kadınların tat alma tomurcukları erkeklere göre daha hassastır. Yale Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre kadınların %35'inin süper tadıcıyken, erkeklerde bu oran %15'dir. Ancak bunun nedeni sadece genetik ve biyolojik değil; kadınların istedikleri zaman kokulara ve tatlara erkeklerden çok daha fazla ve iyi odaklanmaları, onları bu konuda daha iyi kılıyor.
Erkek vücudunun belirli koşullar altında süt salgılayabildiğine şaşırdınız mı? Her iki cinsiyet de çocuk emzirebilse harika olmaz mıydı?
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
erkekler de kadınlardan daha geç yaşlanıyorsa artık. 25 yaşında kafasında saç kalmamış, kalanların da yarısı beyazlamış, göz çevresi kaz ayağından geçilmeyen erkek dolu ortalık. kadınların saçları ne zaman dökülüyor, çoğunlukla hiçbir zaman. ne zaman kırışıklık çıkıyor 40 yaşından sonra ki bazılarında o bile olmuyor. ne zaman beyazlıyor yine 40 yaşı görmesi lazım.bu maddeyi yazarken kafanız mı güzeldi. editör çevresindeki 30 yaşında kelleri bir gözden geçirsin bence.
Evet, o güç size , sizden güçsüz olduğunu ve karşılık veremeyeceğini bildiğiniz kadınların üzerinde kullanın diye verilmiş gibi adeta. Dövün ,sövün , taciz edin tecavüz edin , öldürün rahatça .Asla ama asla adaletli bir yaratılış olduğunu düşünmüyorum.
kadınlar ve erkekler arasındaki renk muhabbeti hep olur ya..renk körlüğünü etkileyen genlerin X kromozomu üzerinde yer almasından kaynaklanmaktadır. Kromozom yapısında kadınlar iki X kromozomu (XX) sahip iken erkekler, sadece bir X kromozomu (XY) sahiptirler. Bu da; bir kadın renk körü ise iki X kromozomunun da hasarlı olduğu, bir erkek renk körü ise bir X kromozomunun hasarlı olduğu anlamına gelmektedir.