Erkek Egemen Toplumun Kadına Yaptıklarını Ustaca Göze Sokan Şalvar Davası Filminden Muhteşem Detaylar

Yeşilçam filmlerinin en sevilenlerinden bir tanesi de şüphesiz Şalvar Davası. Çoğumuzun gülerek izlediği bu filmde aslında anlatılan çok ama çok önemli vurgular var. Özellikle günümüzdeki kadın mücadelesinin yakın geçmişteki temellerini bu filmde görmek mümkün. Buyurun hep beraber detaylara geçelim.

1983 yılında çekilen ve Yeşilçam'ın en önemli filmlerinden biri olan Şalvar Davası'nın yönetmen koltuğunda yine Kartal Tibet vardır. Senaryo ise usta kalem Başar Sabuncu'ya ait.

Film Antik Yunan'ın komedya yazarı Aristophanes'in MÖ 411 yılında tek perde olarak yazdığı Lysistrata isimli oyundan uyarlanmış.

Lysistrata, erkeklerin savaştan dönmelerini beklemekten sıkılan kadınlar, eşlerini kaybetmemek ve soylarını devam ettirmek amacı ile bir mücadeleye girişir. Savaşa son vermek adına, savaş bitene kadar erkeklerle yataklarını paylaşmama kararı almaları ile gelişen olayları konu alır.

Film Bursa'nın İznik ilçesinde, Keramet Köyü'nde çekilmiştir ancak enteresan bir şekilde Şener Şen'i Güneydoğu şivesiyle konuşurken görürüz.

Çiçek Abbas ve Dolay Beygiri'nde başrolün İlyas Salman olduğunu göz önünde bulundurursak, bu film Şener Şen'in ilk başrol oyunculuğudur diyebiliriz.

Erkek egemen toplumu ve kadının ötekileştirmesini oldukça iğneleyici bir şekilde hicveden filmin en önemli diyaloglarından biri de köy kahvesindeki cinsel eğitim broşürlerinin dağıtıldığı sahnedir:

Kahveci: Okuyun, okuyun da insanlık öğrenin azıcık!

Köylü: (Hep bir ağızdan) İnsan değil, erkeğiz biz çok şükür!

Filmde yapılan en önemli vurgulardan biri de insan sömürüsüdür. Çünkü Ağa'nın iş gücü için erkekleri sömürmeye, onlara otoritesini hissettirmeye ihtiyacı vardır; karıları onlara ambargo uygulasa bile erkeklerin kendisine biat etmesi için seks işçisi ayarlamaktan bile çekinmez.

Şehirden köye dönen Elif'in kocasını kaybetmesine "Takdir-i ilahi" diyen Ağa'nın "Hayır iş kazası" şeklinde cevap alması, yine dönemin toplumsal sorunlarından birine basılan parmaktır.

Kendi bedeni üzerinde hak sahibi olmaktan alıkonulmuş, seks objesi ve iş gücü olarak görülen kadınların dayanışma ve örgütlenme ile yaptıkları mücadelenin ne kadar önemli olduğu günümüzde bile çok iyi anlaşılmaktadır.

Film elbette Şener Şen'in katkısıyla oldukça mizah unsuru taşıyor. Ancak o yıllarda insan sömürüsü, kadının ötekileştirilmesi gibi önemli konuları anlattığı için çok değerli. Düşünün ki MÖ 411 yılında Aristophanes'in dikkat çektiği bir konuyu biz hala çözebilmiş değiliz.

Filme eli, emeği dokunan herkesin eline sağlık. Şu an bırakın böyle bir film çekmeyi, aramızda konuşmaktan bile çekiniriz herhalde.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Ünlülerin Sosyal Medyada Takipçilerine Yarınlar Yokmuşçasına Verdikleri Kapak Gibi Cevaplar
Gördüğünüz Andan İtibaren Gençliğinizden 15 Yılı Çalıp Götürecek Birbirinden Acayip Görseller
Bir Çılgınlık Yapıp Evlenmek İsteyenler İçin Birbirinden Mantıklı Tavsiyelere Mutlaka Kulak Verin
Tayyip Erdoğan'ın Şoförüyken Milletvekili Olan Ahmet Hamdi Çamlı'nın Anlam Verilemeyen Olayları

Popüler İçerikler

MasterChef Jürileri Somer Şef ve Mehmet Şef'ten Köfteci Yusuf Çıkışı: "Bunu Deli Bile Yapmaz!"
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Derbi Öncesi Çok Konuşulacak Açıklama: ''Hakemlerle İlgili Kaygım Var''
Yarışmaya Katıldıktan Sonra Başından Vurulan Mutlu Kaya'nın "Başardım" Paylaşımı Duygulandırdı!
YORUMLAR
11.11.2021

Çok piyasada olmayan filmlerden bir tanesi ama bence çok güzel ve orjinal bir yapim.Kadinin degeri ne zaman düşmeye başlamiş araştirmak lazim. Eskiden devlet lideri olabilen ne oldu da köle konumuna geldi. Atatürk olmasaydi kadinlarimiz yine pazarlarda alinip satilirdi

11.11.2021

Şehirde okumuş değil. Evlenip şehre gidiyordu. Filmde sadece şener şen gd ağzıyla konuşuyor şimdi farkettim. Sebebi ne acaba. Sonuçta ağalık düzeni o zamanlar batıdaki köylerde de vardı. O açıdan olamaz. Zaten çatı da gd da yok. Olay kesin batıda ama ağa neden gd dan?

11.11.2021

Bence oranin şivesinin daha komik oldugunun düşünülmesi.

12.11.2021

Şener Şen’i aileden biri gibi seviyorum, sanırım herkes de öyle seviyor. Allah uzun ömürler versin ustaya…

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ