Erkek Egemen Toplumda Kadın Olmak: Türkiye’den Örneklerle Trafikte Kadın

Türkiye topraklarında, bu coğrafyada kadın olmak ve toplum baskısına göğüs gererek yaşamaya çalışmak çok zor. Her gün kocalarımız ya da sevgililerimiz tarafından haklı(!) sebeplerle öldürülüyor, şiddete maruz kalıyor, kıyafetlerimiz ya da içtiklerimiz nedeniyle(!) cinsel istismara uğruyoruz. Bir de bunun üzerine erkeklerin tahakkümünde olduğu düşünülen(!) alanlara girince işler hepten değişiyor. 

Sokakta yürümek, taksiye binmek, toplu taşıma kullanmak ya da bizzat araba sürmek ne kadar zor olabilir ki? İşte basından, sosyal medyadan ve internetin çeşitli mecralarından derlediğimiz, Türkiye'de kadın olmayı trafik ölçeğinde ele alan içeriğimiz... Bakın ne kadar zor olabilirmiş...

1. Laf atılmasından yol kesmeye, hatta yolda yürürken cinsel saldırıya uğramaya kadar uzanan bir yaya olma kabusu…

Geçtiğimiz ay ekşi sözlük’teki bir yazar tarafından yazılan bu entry epey tepki topladı. Tabii ki hepimiz bu insanların arasında yaşıyoruz ve her gün kadın olarak pek çok şeye maruz kalıyoruz ancak bunun bu şekilde dile getirilmesi, “Bu söylediklerimi 96 model Şahin'le değil, kendimce gayet iyi diye nitelendirdiğim heybetli son model bir jip ile yapıyorum. Şehir magandası veya keko değilim” diyerek sıvanması kadınlar olarak yaşadıklarımızı gözler önüne seriyor.

Geçtiğimiz yıl Taksim’de meydana gelen olayda, sabaha karşı eğlenceden dönen iki kadından biri kalçasından bıçaklandı, diğeri ise götürüldüğü inşaatta tecavüze uğradı.

Maalesef bu örnekleri çoğaltmak, hatta ülkemizden onlarca haber bulmak mümkün. Özellikle bunu seçmemizin nedeni ise belli: “O saatte orada ne işleri vardı? Ne giymişlerdi? İçkililer miydi?” soruları… Kadına yönelik şiddeti ve cinsel saldırıyı meşrulaştıran, sanki normal hayatta böyle olması gerekiyormuş gibi gösteren bu sorular yüzünden Türkiye’de kadın olarak sokağa çıkmak zorlaşıyor.

2. Türkiye’de büyük ‘cesaret’ isteyen bir eylem otostop çekmek: 8 Mart 2008’de dünya barışına dikkat çekmek için Milano’dan Tel Aviv’e gitmek üzere yola çıkan Pippa Bacca’nın Türkiye’deki hazin sonu…

Dünya basınında yankı uyandıran ve ayrıntıları ortaya çıktıkça tüylerimizin diken diken olmasına neden olan olayın üstünden tam 10 yıl geçti. İtalya’nın Milano kentinden Tel Aviv’e gitmek üzere yola çıkan ve Pippa Bacca ismiyle tanınan İtalyan sanatçı Giuseppina Pasqualino di Marineo Gebze'de tecavüze uğradı ve ardından boğularak öldürüldü. Cesedini çalılıklara sakladığını soğukkanlılıkla itiraf eden katiline ağırlaştırılmış müebbet verildi ancak ‘hafifletici sebepler’ nedeniyle cezası 30 yıla indirildi.

Geçtiğimiz yıllarda otostop yapan pek çok genç kadın cinsel istismara uğradı, tacizler sonrası hareket halindeki arabadan atladı ve öldürüldü.

Önceki başlıkta da belirttiğimiz gibi, Türkiye’de otostop çekerek bir yerden bir yere ulaşmaya çalışmak gerçekten çok zor, hatta imkansız. Türkiye ortalamasını gözler önüne seren ve erkeklerin algılarını ortaya döken ekşi sözlük'teki bir başlık bu sadece...

3. “Elinin hamuruyla erkek işine karışma(!)” dedikleri: Bisikletle özgürce gezebilmeye çalışmak...

Sinek Sekiz Yayınevi’nin sahibi İrem Çağıl’ı hatırlarsınız. Geçtiğimiz yaz 3 yaşındaki kızıyla birlikte yanına çadırını da alarak bisikletiyle Kuzey Avrupa’yı gezdi. Bunu neden Türkiye’de yapamadığını da Instagram’da bir post’unda şöyle anlattı: “Çünkü Türkiye bunu yapmak için tehlikeli bir yer. Bu gayet net ama aşırı kanıksanmış bir bilgi değil mi? Hepimiz biliyoruz. Bu yüzden bana gitmeden önce onca endişeli yorumlar mesajlar attınız. Peki bu tehlikeyi ne oluşturuyor? Uçurumlu yollar mı, kasırga mı, zehirli bitkiler mi? Hayır değil mi, bunun da cevabını hepimiz çok iyi biliyoruz: Bu tehlikeyi yalnız ve yalnız Türkiye'deki erkekler oluşturuyor.'

Ankara’da geçtiğimiz aylarda meydana gelen olayda, votka ikram ettiği müşterisine tecavüz eden taksici “Rızası vardı” dedi, çünkü sarhoştu, çünkü bu yolun yolcusuydu…

Taksiciler tarafından cinsel istismara ya da sözlü tacize maruz kalan kadınların sayısı çok fazla. Her gün onlarcası yaşanan ve hiçbir şekilde önlem alınmayan bu vakalarda verilen cezaların yetersizliği de sürekliliğine neden olan etmenlerden biri elbette…

5. Her gün defalarca kullandığımız, artık yalnız binmeye çekindiğimiz toplu taşıma ve Özgecan Aslan gerçeği…

2015 yılında, 20 yaşındaki Özgecan Aslan bindiği dolmuşta tecavüze direndiği için defalarca bıçaklandı, demir çubukla dövüldü, yakıldı ve elleri kesildi. Canice katledilen hayatının baharındaki genç kadının ardından söylenenler elbette tüyler ürperticiydi. Kıyafetinden dolmuşa bindiği saate kadar tecavüzü meşrulaştıran sözlerle karşılaştık ve pek çok vakada olduğu gibi ceza indirimleriyle sarsıldık.

Akşam saatlerinde otobüse binmekten korkan kadınların haklı nedenleri var: Ankara’da bir kadın aracın içinde tecavüze uğradı.

Yine, yeniden bu örnekleri çoğaltmamız mümkün ama başkentin en işlek yerlerinden birinde, ara sokağa çeken bir otobüs şoförü Azerbaycan uyruklu bir kadına tecavüz etti ve “Birine söylersen yine tecavüz eder, boğazını keserim” dedi.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.
İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Kapkara bir içerik olsa da bir gün devran dönecek, biliyoruz. O güne kadar şartları iyileştirmeye, birlikte hareket etmeye ve daha güçlü olmaya çalışacağız. Ve sonunda kazanacağız!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun...

Popüler İçerikler

"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
YORUMLAR
08.03.2018

Seksist düşünen, düşünmekle kalmayıp bunu faaliyete geçen tüm erkekler siktirip gitsin şu dünyadan. Bu küfür de özellikle "küfür etmek kadınlara hiç yakışmaz cık cık" diyenlere gelsin. Çekin artık ellerinizi, laflarınızı, yargılarınızı üzerimizden.

07.03.2018

Ben taksi bilmediğim bir adrese beni götürürken genellikle iş görüşmelerinde oluyor tenha ıssız bir yerden geçince ve buralarda yavaşlayınca geriliyorum ya da otobüste minibüste yalnız kalınca bize bu gerilimi yaşatmaya hakkınız yok

08.03.2018

Çocuk olmak, kadın olmak, insan olmak... hangisi en büyük suç? Her kadın hayatında en az bir defa sözlü yada fiziksel tacize uğruyor, sürekli olarak cinsiyetçi baskıya maruz kalıyor istisnasız her kadın. Nasıl bunlara gösterilen tepkiye feminizm diyebiliyorsunuz anlayamıyorum bu bir çığlık. Bende fiziksel ve sözlü tacizlere maruz kaldım ve o kadar öfkeliyim ki... Bu insanlar ise dolmuşa bindikleri için, o anda katillerinin yanından geçtikleri için işkence edilerek öldürüldüler. Asla susmayacağım. Kimsenin 17 yaşına dokunmasınlar, kimsenin kadınlığına, erkekliğine insanlığına dokunmasınlar diye. Bu cinsiyet savaşı değil bu insanlık savaşı, sizde asla susmayın lütfen

TÜM YORUMLARI OKU (15)