Erkeği Kadına Şiddet Uygulamaya Kadar Götüren İçi Boş Özgüvenin Temeli Nedir?

Erkek kadına şiddet uyguluyor, gerek fiziksel, gerek sözlü, çünkü uygulayabileceğini biliyor ve yanına kar kalacağını…

Şebnem Ferah - Ünzile

Çocuk yetiştirmeyi bilmiyoruz, hala çocuk gelişiminde “sen erkeksin” söylemi hakim.

Hala erkek çocuk bir yere giderken sadece söylemesi yetiyor, kız çocuk ise yalvar yakar izin almak zorunda.

Kız çocuğunu yanında ağabeyi, erkek kardeşi, kuzeni, vs. olmadan sokağa çıkarmıyoruz.

Görev bölümü aile içinde çok erken yaşlarda yapılıyor.

Kız çocuk hizmetten sorumlu oluveriyor.

Kız çocuk buluğ çağından itibaren evlenmesi için hazırlanmaya başlıyor, kocaya hizmet, bağlılık, itaat duyguları aşılanıyor.

Zincirlerini kırmak isteyen, okuma azmi olan çocuklar etiketleniyor.

Yeni 4+4+4 eğitim sistemi kızların okumaması ve erkenden evlenmesi üzerine bina edilmiş bir sistem olarak orada duruyor.

Erkeği kadına şiddet uygulaması için sadece erkek olması yetiyor, başka hiçbir şeye ihtiyacı yok.

Siyasetçilerin, özellikle son zamanlarda kadınlara yönelik olarak yaptıkları “iğrenç” açıklamalar cahil erkekleri cesaretlendiriyor.

“Çok seviyor” olmak bir kadını öldürmek için sebep olarak görülebiliyor.

Mahkemede kıravat takmak, ceketinin yakasını iliklemek hakimlerin kadına şiddeti mazur görmesi için yeterli oluyor.

Kadının gülmesine bile tahammül edemeyen bir zihniyetin takipçileri için kadına şiddetin sınırı, bahanesi olmuyor.

Mahalle baskısı en çok kadınlar üzerinde kuruluyor, kılık kıyafet, yürüme, gezme, konuşma, gülme, vs. hepsi bu baskının bir enstrümanı haline geliyor.

Kadınlar hakkındaki her konuda karar vericilerin erkekler olduğu bir ülkede kadına şiddet konusuna çözüm bulunmaya çalışılıyor.

Kadın cinayetleri, kadına şiddet söz konusu olduğunda gözler öncelikle kadına çevriliyor.

Anında, orada ne işi varmış, kuyruk sallamasa, aranıyormuş, mini etek giymiş, vb. iğrenç bilinçaltları kusuluyor.

Yuvayı dağıtmamak, ne olursa olsun aile bütünlüğünü bozmamak kadının görevi olarak görülüyor.

Erkek dilediği her şeyi yapabilir ama kadın bunlara göğüs germeli ve ailesini ayakta tutmalıdır. Yok ya, başka?

Bir erkek kadına şiddet uygulayıp, ardından “bu bana darbe girişimidir” diyebiliyor ve bu saçmalık yadırganmıyor.

“Kol kırılır yen içinde kalır” gibi bir saçmalık şiddetin aile içinde kalması gerektiği gibi bir algıya hizmet ediyor.

Her gün kadın cinayetleri, onlarca kadına şiddet vakası, düzinelerce taciz, tecavüz, vs. yaşanırken bu sadece kadınların sorunu olarak görülüyor.

Hamileyken sokağa çıkması bile istenmeyen, regl olduğunu deliler gibi saklaması gereken, mini etek, atlet, vs. giyerek erkekleri taciz etmemesi beklenen, kırıtık (!) konuşması, gülmesi ayıplanan, kısacası kadınlığını gizlemesi istenen kadınlar, bunların aksini yapınca şiddeti hak etmiş oluyor.

Erkekler sokaklarda penislerini kaşıyarak gezebilir, mini etekli kadınlara laf atabilir, gece 12’de dışarıda olan bir kadını “aranıyor” gerekçesiyle taciz edebilir, kendisine selam veren bir kadının kendinden hoşlandığını iddia edebilir, karısını 20 yerinden bıçaklayıp, saçlarını taradı, efendi oldu diye 2 yıl yatıp çıkabilir… Sonra erkeklerin bu özgüveni nereden geliyor?

Ona bu özgüveni, kadın erkek eşitliğine inanmayan, “bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilemem…” diyen, “kadına şiddet abartılıyor.” diye açıklama yapan, kocasına en yakın arkadaşını ikinci eş olarak öneren, tecavüze uğrayan kadının çocuğu niye ölüyor, kadın ölsün diyen, kadın gazetecileri bacak aralarını çekip yayınlamakla tehdit eden büyükleri (!) veriyor.

Popüler İçerikler

18 Yaşındaki Şampiyon Balerin Eylül Sıla Ilgaz, Aile Evindeki Odasında Ölü Bulundu
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Karşıtlarına Mesaj Yolladı: "10 Yıl Daha Yaşasa Bambaşka Olurdu"