Koç Ergin Ataman, FIBA Dünya Kupası maceramızın bitmesinden sonra değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye A Milli Basketbol Takımı Koçu Ergin Ataman, turnuvadan elenmemiz sonrasında değerlendirmelerde bulundu. Ersan İlyasova, Hidayet Türkoğlu, Enes Kanter, Kenan Sipiahi ve Birkan Batuk'un olmayışının kendi planları dışında olduğunu ifade eden başarılı koç, takımın yapısı ve rakiplere kadar birçok değerlendirmede bulundu.
İşte o röportaj
'Benim için tek fark kulüp takımlarından hep İngilizce konuşuyordum. Burada 2 ay boyunca Türkçe konuştum. Oldukça zevkliydi. Buna ek olarak farklı kulüplerde altyapıdan bu yana birlikte çalıştığım oyuncular vardı ve Ay - Yıldızlı bayrak için çalışmak oldukça gurur vericiydi. Bundan geri kalan şeyler aynıydı. Teknik açıdan fark olduğunu söyleyemem. Oyuncular Euroleague ve NBA'den tanıdık. Hocalar aynı şekilde. Ülke sorumluluğunu bir kenara koyarsak teknik açıdan bir fark yoktu.'
'İspanya'nın düzenlediği organizasyonu kötü buldum. Özellikle Euroleague Organizasyonu'nu gördükten sonra bu işi çok ciddiyetsiz buldum. 2. Tur'da 7 takımı aynı otelde konaklattılar. Küçük bir yemek salonu yapmışlar sıkışık bir şekilde. Bu turnuva İspanya ile Amerika final oynayacak şekilde düzenlenmiş sanki. Ama olmadı işte. Salona antrenman için gidiyorsunuz içerde çalışan 100 kişi var çıkartamıyorlar. Ama Amerika geliyor salon bir anda boşaltılıyor. Seyirci ve taraftar oldukça keyifliydi. Organizasyonu Futbol Dünya Kupası ve Basketbol Dünya Kupası olarak farşılaştırırsam fark büyük. NBA ile Euroleague arasında böyle fark yok.'
'Turgay Demirel FIBA Avrupa Başkanı oldu. Bunları oturup konuşacaklardır. Mesela turnuva için 12 oyuncu veriyorsunuz. Turnuvaya girdiğimiz gün iki oyuncu sakatlansa 10 kişi kalacağız. Bence 14 kişi liste verilmeli sakatlık olursa ekleme çıkarma yapılabilmeli.'
'Bazı kararların ve kuralların düzeltilmesi gerek. Küçük detaylarla maç kazanıp maç kaybediliyor. Bunların yeniden düzenlenmesi gerekir. Basın olarak da memnun olunmadığını biliyorum.'
'Takımı hak eden oyuncular buraya davet edildi ve 20 kişilik aday kadro tespit edildi. Bakıldığı zaman bu kadroda sezon boyunca kendi kulüplerinde en iyi oynayan oyuncular vardı. Bizim gönlümüzden geçen tam kadroyla oraya gidebilmek vardı. Kenan Sipahi ve Birkan'ın sakatlıkları planımızı bozdu. Bunun yanında Ersan İlyasova ve Enes Kanter'in de olacağını düşünüyordum. Ben A Milli Takım Antrenörlüğünü kabul ettiğim zaman bu oyuncuların, hatta Hidayet'in de takıma gelebileceğini düşünüyorduk. Mesela Litvanya maçında Darius Lavrinovic oyuna girdi ve art arda 3 üçlükle maça ortak etti takımını. Hidayet de böyle olabilirdi. Biz bu şekilde katılabilsek madalya şansımız yüksek olurdu.'
'Oyun kurucu mevkiinde 2 ana oyun kurucu üzerinde durduk. Bizim Litvanya'daki Pocius ve Seibutis ayarında oyuncularımız yoktu. Onun için Oyun kurucu mevkiinde ikili oyunları iyi oynayan Kerem ve Ender'i davet ettik. Barış Ermiş'i alırken de aynı tarzda oyuncu almak istedik. Ender ve Kerem sakatlanırsa orayı en iyi doldurabilecek oyuncu bize göre Barış Ermiş'di. Diğer oyunculara bakıldığı zaman Emir kadrodaki en çok yönlü oyuncumuzdu. Sinan turnuvanın parlayan isimleri oldu. Atıcı olarak da daha tecrübeli ve fiziksel özellikleri 3 numaraya daha yakın olduğu için Cenk'i tercih ettik. Melih'le arasında çok gidip geldik ama tercihimiz Cenk oldu. Bir de Cedi Osman'ı aldık.'
'O da yetenekli bir oyuncu. Takıma enerji kazandıran oyunculardan. Savunmada önemli işler yaptı. Nitekim bundan da faydalandık. Keşke 1 tane daha skorer şutörümüz olsaydı ama yer yoktu malesef. Ömer Aşık 2010 Dünya Şampiyonası'ndan sonraki en iyi oyununu oynadı. Oğuz da yine öyleydi. Hareketli uzun olarak Furkan'ı düşündük ama istediğim katkıyı alamadık. 4 numarada ise emektar KErem Gönlüm'den büyük katkılar aldık. Barış Hersek'i de Ersan'ın yokluğunu doldurması için aldık. Turnuvanın başında iyi de oynadı ancak sonraki maçlarda bu formu durdu. Turnuvaya katıldığımız kadrodan memnunum. Yine bu kadroyla giderdim. Belki 12'de 11 olurdu ama kadro bozulmazdı.'
'Keith Langford'u devşirme olarak oynatma düşüncesiyle Milli Takım'a gelmedim. Ama geçmişte üst düzey yöneticiler 2011 ce 2013 Avrupa Şampiyonaları'nda skorer oyuncu sıkıntısı olduğunu ve skorer bir devşirme oyuncu olabileceğini oturup düşündüm. Ben de bu skorer ismin Euroleague sayı kralı Keith Langford olabileceğini söyledim. Oturduk konuştuk. Belli bir aşamaya da geldik. Emir çok iyi bir oyuncu ama biz bu skorer sıkıntısını giderebilecek bir isme yöneldik ve kendisiyle de anlaştık.'
'Anlaşırken de bir ücret ve para talebi oldu. Para istediler. Turgay Demirel de Milli Takım'daki oyunculara para vermediklerini söyledi. Ona Türk Pasaportu verecektik. Ligde 3+2 kontenjanından oynayabilecekti. Kendileri bunu kabul etti. O zaman Langford Türkiye'den bir takımla görüşüyordu. Ancak o sıra devşirme kurallarında değişiklikler vardı. Keith gelip ben Türkiye'de oynayamayacaksam niye Milli Takım içn oynayayım dedi. Biz de bir şey diyemedik. Emir'i çağırınca o da aynı şeyden bahsetti. Sonradan Federasyon bu kuralı kazanılmış hak olayına çevirdi ve Emir kadroya girdi. Emir'le aramızda bir sıkıntı yok. İlk antrenmanda kendisiyle konuştum ve her şeyi anlattım. 'Sen çok iyi bir oyuncusun ama önümüzde bazı farklı seçenekler vardı. Olmadı ve seni çağırdık. Seni şu anda takımın lideri olarak görüyorum.'
'Ersan'ın yokluğunu doldurmanı bekliyorum. Eğer bana kırgınsan bunu söyle ve seni affedelim ve yolumuza devşirmesiz devam edelim' dedim. Kendisi bana müthiş bir cevap verdi. 'Hayır koç ben yoluma devam edeceğim. Ortadaki belirsizlik beni huzursuz ediyordu. Tatil planı yaptığım için Çeşme'ye gelemedim ama burada devam etmek istiyorum' dedi.'
'Benim Emir'e karşı düşüncelerim farklıydı. Hep rakibim olduğu için antipatik buluyordum. Ama o kadar iyi bir insan olduğunu gördüm. Lider kimliğine büründe ve insan olarak da sınıf atladı. Takım içinde hiçbir sıkıntı yaşanmadı. Gayet mutlu bir turnuva geçirdik. Emir hakkındaki düşüncelerim tamamen değişti. İmkanım olsa 40 dakika sahada tutarım Emir'i. 3 numaradan 4 numaraya çekebileceğim tek oyuncu. '
'Turnuva boyunca Enes Kanter konusunda hiç konuşmadım. Türkiye'deki bazı gazetecileri ve Türkiye'de ekol olmuş bir gazetenin yönetimini anlamıyorum. Gruptan çıkmış Avustralya'yla oynayacak takım herkes bizi konuşuyor. O gün Türkiye'deki en önemli gazetelerden birini açıyorsun Ener Kanter polemiği. Biz Enes'i bütün kamp boyunca konuştuk. Enes gelmek istiyordu ama ameliyat oldu. Bence zamansız bir operasyondu ama olmadı falan filan. Turnuva gününde bu polemiği sayfaya taşımak tamamen art niyet. Bunu gazetecilik olarak görmüyorum. Aynı olan Litvanya maçı öncesinde Emir'le ilgili yapıldı. Emir'in hikayesi yazıldı. Langford'u istiyormuşuz Emir'i istemiyormuşuz falan. Allahtan takım İspanya'daydı da bunlardan etkilenmedi.'
'Takımın temeli çok sağlamdı. Bu polemikleri yaratan gazeteciye de, editörlerine de, yöneticilerine de hayret ediyorum. Büyük kalemler ama bu onlara yakışmadı. Enes Türkiye adına yine oynayabilir. Tahsin Beyzadeoğlu ile Enes'in arasında yaşanan bir olay yok. Enes'in Amerika'daki doktorlarıyla konuştuk ama olmadı. Enes yine bizimle oynayabilir ama bunu onun da istemesi lazım. Ömer Aşık gelip oynadı. 27-28 dakika süreler aldı. Ayrılırken de gözlerinde ışığı gördüm. Şimdi NBA'de Türkiye'yi temsil edecek. Ben Milli Takım'ın koçuyum. Oyuncu peşinde koşamam. Aradığım zamaan işi var falan. Böyle olmaz. Enes'in çıkıp gelmesi lazım.'
'Turnuvadaki rakiplerimizi çok iyi etüt ettik. Maçlarını izledik. Oyuncularını değerlendirdik. Yeni Zelanda'nın oyunu Avrupa basketbıoluna çok ters geliyor. O yüzden bize çok ters gelen oyunları var. Topsuz kat yapan ve sonunda bir uzuna üçlük attıran bir sistemleri var. Porto Riko ile oynadığımız hazırlık maçını bu maç için oynamıştık. Porto Riko maçındaki ilk 5'le çıktık oyunc. Ama çok kötü oynadık. Planımız ters tepti. Ömer Aşık'ı oyuna sokamadık. Turnuvanıın ilk maçı olmasının da stresi vardı. Herkeste panik havası vardı. Sonrasında Oğuz Savaş hamlesi bizi kurtardı. Ömer'den faydalanamıyorduk. Oğuz Kerem uzunlarına geçtik ve Oğuz son periyotta 13 sayı attı. Böylece geriden gelip maçı kazandık. Kaybetsek yine ilk maçtan turnuvaya veda edebilirdik. Turnuva boyunca hiçbir an kaybedeceğimize inanmadık. Oyunculara da bunu söyledim her zaman. Bu grupta 2. olacağız, ilk 8'e kalacağız madalya kovalayacağız gibisinden. Psikolojik olarak bu düşüncelere izin vermedik.'
'ABD İLE BAŞ BAŞA OYNANACAĞINI GÖSTERDİK'
'Amerika maçına biz bugün çıkıp kazanacağız diye çıkmadık. Finlandiya o şekilde çıktı ilk basketi attılar salonda taraftarlar coştu ama 60 sayı yediler. Biz Amerika'yı oynatmamaya çalıştık. Bunu da başardık. Devreyi önde geçtik. Devre arasında kazanacağımızı düşündük ve bu düşünce bizi maçtan kopardı. Sonuçta Amerika takımının da akıllı bir oyunla başa baş oynanabileceğini gösterdik.'
'Amerika maçındaki oyunumuzla ilgili övgüler aldık. Bu bizi mutlu etti. Amerikalılar olayları büyütmeyi de severler. Bu oyun onların da hoşuna gitti. Amerika koçunun söyledikleri de önemliydi. Koç K, Dünya'nın en iyi koçu durumunda. Ben antrenörlüğe başladığımda onun kitaplarını okuyordum.'
'Finlandiya maçında geriden çok iyi geldik. Ama son dönemde 7'de 1 faul atışı yaptık ve son dakikaya geride girdik. Koponen'e bir faul yaptık o da kaçırdı. Bizden de Emir kaçırmıştı. Son 24 saniyede mola aldık ve topu Cenk'e gönderdik. Cenk'in atışı girince maç döndü.'
'Avustralya maçında son hücumda aldığımız molada ben oyuncuma topu al üçlük at demem. O anda dış atıcılarımız sahadaydı. Cenk'i oyuna aldık ki kafalar karışsın. Ender'e kullandırabilirdim ama yorgundu biraz. Emir'e Ömer'le ikili oyna savunma sana gelirse ikilik at içerde kalırsa üçlük at dedim. Emir'i onların 4 numarası tutuyordu. Sonunda basketi de buldu. Şans mıydı? Bence değildi. Emir'in yeteneği ve bizim de oyunu iyi çizmemizdi.'
'Biz gençlerimize çok güveniyoruz. Ama bu gençlerimizin kulüp takımlarında süre almaları lazım. Cedi Osman'ın Anadolu Efes'te aldığı sorumluluk gibi. Ama kendi takımında süre almayan oyuncusu sırf genç diye A Milli Takım'a almayı düşünmüyorum. Onlar da kendilerine süre verecek takımlara gitsinler. Büyük takımlarda süfe bulamayabilirler. Kenan Sipahi ve Metecan Birsen'in durumları iyi. Furkan ve Egemen yine genç jenarasyonda iyi. Ama bu isimlerin süre almaları gerek. Bakıldığı zaman kulüp takımında oynamayan isimlerin A Milli Takımlarında oynadıkları görülmüş değil. Önümüzdeki sene Avrupa Şampiyonası'na bazı genç oyuncularla gideceğiz. Bırakanların yerine yenileri gelecektir. Kerem Gönlüm de artık bırakacağını söyledi. Bunun yanında NBA oyuncularımız da kendilerini ayarlayıp milli takıma gelirlerse Avrupa Şampiyonası'nda şampiyonluk hedefimiz olabilir.'
'Fransa-Sırbistan maçının sonucunu bilm ek çok zor. İspanya elendiğine göre Amerika'nın finalde 20 sayı üzerinde farkla şampiyon olacağını düşünüyorum.'
Sporx