Onedio Logo

Ergenliğin Sessiz Çığlığı: Bir Çocuk Gitti, Bir Yetişkin Gelmedi

Kapak Görseli

“Bir sabah uyanırsın… Aynaya bakarsın… Gözlerinin içindeki çocuk gitmiş. Ama onun yerine gelenin kim olduğunu da henüz bilmiyorsun.”

Ergenlik, yalnızca bir büyüme evresi değil; derin bir duygusal vedadır. Çocukluğa, korunmuşluğa, saflığa veda edilir… ama yetişkinlik de henüz gelmemiştir. Bu arada kalma hâli hem bedeni hem ruhu zorlar. İşte bu yüzden, büyümek bazen gerçekten acıtır.

Değişen Sadece Beden Değil!

Ergenlikte ilk fark edilen değişim bedenle ilgilidir, ama asıl dönüşüm içeride olur. Beynin karar verme, dürtü kontrolü ve duygusal düzenlemeyi sağlayan bölgeleri hâlâ gelişmektedir. Bu da duyguların neden bu kadar yoğun, tepkilerin neden bu kadar ani olduğunu açıklar. Bir gün kendini çok mutlu hisseden genç, ertesi gün içine kapanabilir. Bu “gelgit”ler aslında sistemin hâlâ yapılandığının bir göstergesidir.

“Ben Kimim?” Sorusu ve Kimlik Arayışı

Bu dönemde gençlerin en sık yaşadığı duygu: belirsizlik.

Kendine sorar:

“Ben kimim?”

“Neye inanıyorum?”

“Hayatım nasıl olacak?”

Kimlik arayışı, hem içe dönük bir keşif hem de dış dünyayla sınanma sürecidir. Genç farklı kişilik halleri dener; tıpkı bir kıyafet gibi. Bazen uyumsuz, bazen aşırı uyumlu görünür. Bu geçiş, sağlıklı ruhsal gelişimin parçasıdır.

Beyin Yeniden Yapılanırken Zihin de Sarsılır

Beyin Yeniden Yapılanırken Zihin de Sarsılır Görseli

Ergenlik, nöroplastisitenin zirve yaptığı, beynin adeta yeniden şekillendiği bir dönemdir. Özellikle prefrontal korteks (karar verme, dürtü kontrolü, planlama) henüz tam olgunlaşmamıştır. Buna karşılık limbik sistem (duygu, ödül, heyecan) çok daha aktiftir.

Bu dengesizlik şunlara yol açar:

• Ani öfke patlamaları

• Riskli davranışlar

• “Kimse beni anlamıyor” 

Aileyle Savaş: Gerçekte Bağımsızlık Provası

Eskiden çok iyiydik, şimdi her dediğime karşı çıkıyor…” diyen bir ebeveyn aslında çocuğunun bireyselleşme sancılarına tanıklık ediyordur. Ergenin itirazları, çoğu zaman kimliğini oluşturma ve bağımsızlığını ilan etme çabasıdır. Anne-baba için zorlayıcı olsa da bu süreç, ruhsal gelişimin sağlıklı bir parçasıdır. Destekleyici ama sınır koyan, anlayışlı ama yönlendirici bir tutum; bu dönemi daha az çatışmalı kılar.

Hüzün: Tanımsız, Sebepsiz, Ama Gerçek

Birçok ergen, “nedenini bilmediği bir mutsuzluk” yaşar. Bu duygu; bazen sosyal medyaya yansıtılan “cool” imgelerle örtülür, bazen de yalnızlıkla iç içe geçer. Psikolojik esneklik gelişene kadar, duygular dalgalanır. Burada önemli bir nokta: Ergenlikteki bu hüzün, depresyonla karıştırılmamalı ama ihmal de edilmemelidir. Uzun süren çökkünlük, sosyal çekilme, uyku ve iştahta ciddi değişiklikler varsa profesyonel destek gerekebilir.

Her Duygu Geçicidir, Ama Görülmek Kalıcıdır. 

Ergenlik geçicidir. Ama o dönemde hissedilen yalnızlık, değersizlik ve anlaşılmama duyguları kalıcı izler bırakabilir. Genç, her ne yaşıyorsa yaşasın, yanında birinin olduğunu hissetmek ister. Bazen anlatmak istemez ama anlaşıldığını bilmek ister. Ve bazen tek bir cümle yeter: “Seni görüyorum, seni duyuyorum ve yanındayım.”

Ebeveynlere Öneriler

1. Duygularını “trip” ya da “şımarıklık” değil, “işaret” olarak görün.

“Bir gün kendini çok mutlu hisseden genç, ertesi gün içine kapanabilir. “Bu gelgitler ergen beyninin işleyişine özgüdür. “Neyin var yine?” demek yerine, “Yanındayım” demeyi deneyin.

2. Kuralları kaldırmayın ama duvar da örmeyin.

“Kurallar koyarken anlayış gösterebilmek, eleştirirken yok saymamak…” Net ama empatik olun. Sınır koyarken güven vermeyi unutmayın.

3. Sessizliğini zorlamayın, ama dinlemeye hazır olun.

“Bazı gençler bu duygularını paylaşmaz, hatta isim bile koyamaz.” Bazen sessizlik de bir çağrıdır. “Seni duyuyorum. Ne zaman istersen buradayım.” cümlesi çok şey değiştirir.

4. Ayrışmayı reddetmeyin, destekleyin.

“Genç, ailesine rağmen değil; onlardan ayrışarak kendi kimliğini bulmaya çalışmaktadır”. Kapısını kapatması, sizin hayatınızdan çıktığı anlamına gelmez. Kendi yolunu çizmek için alan ister, ama yine de size ihtiyaç duyar.

5. Unutmayın: Her şey geçici ama siz kalıcısınız.

“Bir dönem gelir ve geçer. Ama o dönemde duyulan yalnızlık kalabilir.” Tavrınız, güven duygusunun temelini oluşturur. Onun zihninde kalan siz olun; bağıran değil, yanında kalan.

Ne yaşarsa yaşasın, ona sık sık şunu söyleyin:

“Seni görüyorum, seni duyuyorum ve hep yanındayım.”

Çünkü ergenlikte en güçlü ilaç: anlaşılma hissidir. Ergenlikte hem beden değişir, hem ruh büyür. Bu büyüme sancılıdır. Ama her sancı, yeni bir “ben”in doğumudur. 

Yeter ki o yeni ben; bastırılmadan, suçlanmadan, sevgiyle şekillensin.



Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

İsrail'in İran'a Yaptığı Peş Peşe Saldırılara Hangi Ülke Ne Tepki Verdi?
İsrail'in İran'a Yaptığı Peş Peşe Saldırılara Hangi Ülke Ne Tepki Verdi?
Trajikomik Görücü Usulü Evlilik Görüşmeleri Sosyal Medyanın Gündeminde
Trajikomik Görücü Usulü Evlilik Görüşmeleri Sosyal Medyanın Gündeminde
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tarz Değişikliği Sosyal Medyada Gündem Oldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tarz Değişikliği Sosyal Medyada Gündem Oldu