Bu ülke, geçmişte yapanın yanına kar kaldığı, darbecilerden eli kanlı katillere kadar birilerinden hesap sorulamadığı dönemler yaşamıştır.
Yargımız nasıl 15 Temmuz'un hesabını soruyorsa bölücü örgütün uzantılarından da 6-8 Ekim olayları ve çukur eylemlerinin hesabını soruyor.
Hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunun yürürlükte olduğu dönemler artık geride kalmıştır.
Demokrasiyi savunan herkesin görevi bölücü örgütün siyasi uzantılarına koltuk değnekliği yapmak yerine adaletin tecelli etmesine yardım etmektir.
Bugün yapacağımız hatalar yarım yüzyıllık kayıplara yol açabilir, bugün yapacağımız isabetli tercihler de ülkemizi bir anca çeyrek yüzyıl yarım yüzyıl ileriye taşıyabilir. Bu hareket ne kadar büyürse ne kadar güçlenirse demokrasimiz de ekonomimiz de o derece güçlü olacaktır.
Bizim kimseyi dışlamak gibi bir lüksümüz yoktur, üye sayısı 10 buçuk milyonu aşan Türkiye’nin en büyük siyasi parti olarak bu çatı altında “Önce millet” diyen herkese yer var. AK Parti’den küçük parçalar kopartarak bu davayı zayıflatma çabalarını boşa çıkartarak teşkilat yapımızı daha da büyüteceğiz.
Bu yıl salgın şartlarına rağmen partimize 600 binin üzerinde yeni üye kazandırmayı başardık, üstelik bunların yarısından fazlası da 18-35 mensubudur. Kadın kollarımızın üye sayısı 4 milyona yaklaştı.
Her zamanki gibi tutarsız, samimiyetsiz ve gerçek dışı söylemlerle tribünlere oynamış. Üç sene sonra HDP'nin kendisi ya da türevi bir partinin seçime girmesi için bizzat çalışacaklarına eminim.
Fahrettin Altun yazıyor bu konuşmaları .Aslında Reis Fahrettin mi acaba ?
İğreniyorum!!!