Al Jazeera Türk'ten Ece Göksedef'in haberine göre, Erdoğan ve Ruhani, bir saatten uzun bir süre baş başa görüştü. Ardından iki ülke heyetleri Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantısının üçüncüsünü gerçekleştirdi. Toplantıların ardından ortak bsın açıklamasında İran Cumhurbaşkanı Ruhani, İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’ne katıldıklarını anımsattı. İslam ülkeleri arasındaki işbirliğinin önemine dikkat çeken Ruhani, ikinci önemli konunun Filistin halkının acılarına son vermek olduğunu söyledi.
Ruhani, bu amaçlar göz önünde bulundurulduğu sürece İran’ın teşkilâta desteği sürdüreceğini ifade etti.
Zirvede, hem Erdoğan dâhil liderlerin yaptığı konuşmalarda hem de sonuç bildirgesinde mezhepçilik uyarıları ön plana çıkmıştı. Erdoğan, İran ve Suudi Arabistan liderlerinin bulunduğu salonda yaptığı konuşmasında birlik mesajı vererek “Benim denim Sünnilik ya da Şiilik değil, İslam’dır. Mezhepçilik fitnedir” demişti.
Ruhani de, Beştepe’de yaptığı açıklamada mezhepçilik sorununa dikkat çekti ve benzer sözleri kullandı:
'Bizim kimliğimiz Sünni ve Şii olmak değil, Müslüman olmaktır'
“İİT’nin önem vermesi konulardan biri de mezhepleri birbirine yakınlaştırmaktır. Dünyaya şunu söylemeliyiz: Bizim kimliğimiz Sünni ve Şii olmak değil, Müslüman olmaktır. Sevgi, rahmet ve kardeşlik dinidir bizim dinimiz. Umarım Türkiye’nin dönem başkanlığı süresince, Türkiye ile işbirliği yaparak bu değerli amaca ulaşırız.'
Ocak ayında İran’a yönelik yaptırımların kalkmasının ardından Türkiye ile İran’ın ilişkilerinde düzelme olacağı bilgisini veren bir dışişleri yetkilisi, Al Jazeera’ye ‘İran kaynaklı mezhepçilik kartı ilişkilerdeki en büyük sorun’ diye konuşmuştu.