Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada, Başika kampındaki Türk askerlerinin Irak Başbakanı İbadi'nin 2014'teki talebi üzerine gittiğini söyledi. Erdoğan, Bağdat ve Tahran yönetimlerini de mezhepçi politikalar yürütmekle suçladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Al Jazeera'nin Arapça kanalına konuştu.
Başika kampındaki Türk askerleriyle ilgili Irak'la yaşanan gerginliğe değinen Erdoğan, askerlerin 2014 yılında Irak Başbakanı Haydar İbadi'nin üzerine Başika kampına gönderildiğini söyledi.
IŞİD'in Musul'a girerek Irak'ın kuzeyinde yayılmaya başladığını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
Arşiv
'Haydar İbadi 2014'te Türkiye'yi ziyaretinde, bizden, kendilerinin eğitim amaçlı talepleri oldu. Bunun üzerine Başika'da bir kamp kurduk. Bunların hepsinden bilgileri var, haberleri var. Şimdi adama sormazlar mı? O Başika kampı kurulduğu zaman siz neredeydiniz? O günden bugüne hiç sesiniz çıkmadı, Şimdi bölgedeki gelişmeler üzerine böyle bir adım atıyorsunuz. Biz Başika kampını güçlendirmek üzere buradaki eğitim ekiplerimizi daha da artırmış olduk. Bunlar muharip güç olarak değil daha çok eğitici güç olarak oradalar.'
Erdoğan, röportajda İran ve Irak hükümetlerini de, Suriye ve Irak'ta mezhepçi politikalar yürütmekle suçladı ve bölgedeki Sünnilerin güvenlik sorununu hatırlattı.
'Bugün biz tam manasıyla mezhepçiliğin karşısında olan bir ülkeyiz. Burada mezhepçiliği yapanlar bellidir. Kimdir? İran'dır. Irak'tır. Irak şu anda mezhepçilik başlığında İran ile maalesef işbirliği haindedir. Bu işbirliği aynen Suriye'de de devam ediyor. Suriye'deki sıkıntının altında ne yatıyor? Yine mezhepçilik yatıyor. Şu anda burada bu adım atılırken buradaki Sünnilerin durumu ne olacak? Sünni Araplar var, Sünni Türkmenler var, aynı şekilde Sünni Kürtler var. Bütün bunların bir eğit-donatla kendilerini koruma içgüdüsüne ihtiyacı var. Burada atılan adımların hepsi buna yöneliktir.
'Uzun bir süredir. Özellikle Kuzey Irak'taki yönetim birçok hakklarını kaybemiş durumda. Bunların haklarının verilmesi lazım. Bölgede yaşayan Araplar yine birçok haklarını kaybetmiş durumdalar. Adil bir yönetim anlayışını göremiyoruz şu an Irak'ta. Bundan dolayı da halkın ciddi bir kısmı endişe içinde.'