Diyanet İşleri Başkanı'na Mercedes
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e Mercedes marka bir araç tahsis edileceğini açıklayan Erdoğan, 'Diyanet İşleri Başkanlığımıza karşı yapılmış bu nezaketsizliğe, o makama yakışan, o makama layık olan bir şeyi Cumhurbaşkanlığı makamı olarak bizler bir jest olarak yapalım dedik' dedi.
Erdoğan'ın diğer açıklamalarından satır başları şöyle:
'İmralı’dan ne gelirse o olur diye bir durum yok'
İnsanları sokağa davet eden birisiyle nasıl olur da çözüm süreci işleyebilir? Bu ülkede mal ve can güvenliğini sağlamakla görevliyiz. Bunun için ne gerekiyorsa yapacak güçteyiz. Böyle bir adım atarlarsa bunun bedelini, faturasını ağır öderler. “İmralı’dan ne gelirse o olur” diye bir durum yok. “Bir aydır İmralı ile görüşülemiyor” diyorlar. Görüşmelere devlet karar verir. İmralı’nın görüşme trafiğini dağ belirlemeyecek.
İmralı tabulaştırıldığı için İmralı’dan gelebilecek mesajların dağı, siyasi hareketi etkilediği düşünülüyor. Burada biz bir hukuk devleti olduğumuz için bunları hukuk çerçevesinde yapmak durumundayız. Bu çiğnendiği zaman devlet B planını, C planını devreye koyacaktır. Devletin böyle planları mevcut. 7 Haziran bir kırılma sürecidir.
'Ürkeklik var'
Bakıyorsunuz Batman'da bir ürkeklik var. Siirt'te hakeza öyle. Görüştüğümüz zaman diyorlar ki 'Hep tehdit altındayız'. Bu şekilde bir yaklaşım var. Ama kendileriyle görüştüğünüz zaman 'barış' diyorlar. Ne barışı ya? Böyle bir barış olabilir mi?
'Cemaat'in 160-170 okulu var'
Cemaat'in ABD'nin değişik yerlerinde 160-170 okulu var. Bu okullar Amerika tarafından da üstelik desteklenen, ücretleri bunlar tarafından verilen okullar. Bu okullarla Amerika adeta bunları şu anda besliyor ve bu yapıyı orada güçlü kılıyor. Biz tabii bu konuyla ilgili her türlü adımları attık
'İşin aslında kilidi, dershaneler konusu'
İşin aslında kilidi, dershaneler konusudur. Oradan çok ciddi bir parasal kaynak var. Şu anda 1 milyar civarında, arkadaşların bana getirdiği rakamlar. Böyle bir rakam, yıllık gelir olarak var. Böyle bir gelir kaybolduğu zaman tabii ki bunlar rahat duramazdı. Hatırlayın, okullarda okutulan derslerden sorular çıkmıyordu, bunların dershanelerindeki okutulan kitapların içindeki metinlerden sorular çıkıyordu. Oraya müdahale edildi ve o iş çözüldü. Daha sonra KPSS olayları, bütün adeta hücrelere sindiler. Böyle bir yapıları var. Şu andaki gelişmeler onların istediği gibi olmuyor. Hele hele Milli Güvenlik Kurulu'nda biz bu işin ilk tartışmasını yaptığımız andan itibaren müzakerelerimizi yaptık, hükümetimize bunu bildirdik. Hükümetimiz aynı şekilde bunu bütün bakanlıklara tamim etti ve daha sonra bunun ikinci müzakeresini yine Milli Güvenlik Kurulumuzda yaptık ve böylece Milli Güvenlik Kurulu siyaset belgesinin içine girdi, giriyor.
(Bu, bir terör örgütü olarak niteleniyor değerlendirmesi ile ilgili) Tabii. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden, aynen ifade o, legal görünüm altında illegal örgüt olarak geçiyor. Bu örgütlerin silahlı olanı var, silahsız olanı var. Mesela geçmişe yönelik şu anda birçok faili meçhullerde adları geçiyor.
'Maaşlı şarlatanların ne yazarsa yazsın beni ırgalamaz'
Kendisi hakkında geçmişte atılan manşetlere değinen Erdoğan, Doğan Medya sahibi Aydın Doğan'a yönelik, şunları söyledi:
Senin maaşlı şarlatanların ne yazarsa yazsın beni ırgalamaz. Geçmişte yine, sene 97, belediye başkanlığım zamanı ama şimdi bu malum örgütle, paralel yapıyla nasıl beraber olduklarını çok açık gösteriyor. Beceremediniz bırakın. Kime, rahmetli Erbakan Hoca'ya. Bunun kovalayıcısı kim? O. Bunları yaşadık bu ülkede.