Erdoğan, yönetim sisteminin değiştirilmesi sürecinde alışkanlıkların değiştirilmesinin kolay olmadığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesini, sadece lafzıyla değil özüyle her çalışmamızın merkezine yerleştirdik. Sultanü'l Berreyn ve Sultanü'l Bahreyn, yani iki kıtanın ve iki denizin hakanı Fatih Sultan Mehmet Han'ın vasiyetine uygun şekilde, 'hünerin ülkeyi imar ederek milletin kalbini kazanmak' olduğunu hiç aklımızdan çıkarmadık. Ayasofya'yı yeniden Fatih Sultan Mehmet Han'ın vakfiyesine uygun olarak müzeden camiye dönüştürme kararımız da bu anlayışın ürünüdür.
Türkiye, sınır güvenliği için yürüttüğü harekatlarda, uluslararası anlaşmalara uygun olarak attığı tüm adımlarda ve ülke içinde aldığı kararlarda, milli egemenlik haklarını kullanmaktadır. Geçmişinde sömürge ve katliam lekesi olmayan nadir devletlerden biriyiz. Bu gururla kimsenin hakkına göz dikmeyen ancak kendi hakkını da söke söke alan bir ülke olarak hareket etmeye devam edeceğiz.'
Katiller dışarıda. Tecavüzcüler dışarıda. Şiddet içeren her şey artık aramızda. Neyine hizmet verdiniz. Gece sokakta bile gezemiyoruz korkudan.
Cenaze hizmetinden bahsediyor galiba.
Utanmadan bir de cikip yalan soyluyor,insanda biraz utanma arlanma olur, akp ve tayyip’in kadinlari nasil asagladigini yazsam yetmez buraya.