Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Meclis Tören Salonu'na geçerek burada bir konuşma yaptı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde;
'Bu buluşmamızın, bir araya gelişimizin tamamıyla demokratik bir hukuk devletini yıkmaya yönelik bir silahlı teşebbüsün ardından olmasını istemezdim. Ne yazık ki bu, böyle bir teşebbüsün ardından oldu.
Parlamento binamızı gezerken Meclisimizin düştüğü bu hali görünce gerçekten büyük bir hüsran yaşadım diyebilirim. Bu teşebbüste bulunanların bu milletin evladı olması mümkün değil.'
'Ülkemizde bölücü terör örgütünü biliyorduk, DAİŞ'i biliyorduk, PYD yi biliyorduk, YPG'yi biliyorduk. Bunları biliyorduk fakat tanımı farklıydı. Ne diyorlardı, 'bunlar aynı zamanda dini bir grup, eğitimle uğraşırlar, bunların silahla işi yok.' Bunların silahla olan işi diğerlerinden çok daha farklı bir şekilde. Bunlar bu milletin vermiş olduğu vergilerle, bu milletin parasıyla elde ettikleri silahı, tüm uçaklarıyla, helikopterleriyle, tanklarıyla, toplarıyla, ağır silahlarıyla millete karşı kullanacak kadar alçak, hain, namussuzdurlar.'
'Sakın bu meydanları boş bırakmayın'
'Kendilerine göre koordinatlar istediler tutmadı, tamam geldiniz Meclis'i vurdunuz, burası milletin Meclisi. Siz, milletin temsilcilerini, milleti vurmaya kalktınız. İşte onun için bu kardeşiniz, elindeki cep telefonlarıyla televizyonlara bağlandığı zaman, meydanlara milletimi davet ettiğim andan itibaren milletim eğer 81 vilayette meydanlara yürüdüyse, işte bunların bu hesabının dışındaki adımdı ve buraya yapılan o saldırıydı. Milletime şu çağrıda bulunuyorum, ikinci bir talimata kadar sakın bu meydanları boş bırakmayın.'