Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATO Congresium'da, 'Hak-İş Dünya Kadınlar Günü' etkinliğine katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
'Dünyada kadın hareketleri, kadınların en çok aşağılandığı yerlerde ortaya çıkmıştır'
'Sizler bu ülkede kendi ayakları üzerinde durabileceğinizi gösteren birer kahramansınız. Sizler kadının metalaştırılmadan, istismar edilmeden, kimliğiyle, inancıyla hayatta yer alabileceğinin ispatısınız. Kadının cinsiyetinden önce insan sıfatıyla sahip olduğu hakları kullanabilmenizden dolayı saygı ile selamlıyorum.
Bizim inancımızda, kültürümüzde, kişiler insan sıfatıyla muhatap alınır. Dünyada kadın hareketleri, kadınların en çok aşağılandığı, en çok mağdur edildiği yerlerde ortaya çıkmıştır. Aslolan özde insan olabilmektir.
'Kadına haksızlık eden tüm insanlığa haksızlık etmiş olur'
Eşitlik adı altında kadının her türlü sömürü ve istismara açık hale getirildiği yerde ilk önce kadınlar karşı çıkacaktır. Asıl olan kadının nisa yani insan sıfatıyla kabul edilmesidir. İşte kitabımız Kuran-ı Kerim bir Suriye kadına ayırmış. İşte o zaman eşitliği değil, adaleti tartıştığımızı göreceğiz. Adalet tüm insanlığı ilgilendiren bir sorundur. Kadının olmadığı yerde insan da yoktur.
'Annelerin ayaklarının altı öpülür, ben öptüm, siz de öpün'
Bunun için kadın olmak peşinen imtiyazlı olmak demektir. Kadın çocuk doğurduğu için cezalandırılmaz, tam aksine mükafatlandırılır. Onun için bizim değerlerimizde, inancımızda cennet babaların ayakları altında değil, annelerin ayakları altındadır. Onun için annelerin ayaklarının altı öpülür. Ben öptüm, siz de öpün.
İnsanoğlu kendi geleceği için kadına hak ettiği değeri vermek mecburiyetinde. Kadına haksızlık eden tüm insanlığa haksızlık etmiş olur. Bugün dünyanın kuzeyi ile güneyi arasındaki adaletsizlik aynı mücadelenin farklı yansımasıdır. Dünyanın her yerinde nasıl mazlumların safındaysak, tüm kadınların da sonuna kadar yanındayız.
'Bizim medeniyetimizde ve tarihimizde emek kutsaldır'
Bizim medeniyetimizde ve tarihimizde emek kutsaldır. Çalışana hakkının verilmesi emredilir. Çalışanın üretenin hakkının korunması konusunda çok ciddi önlemlerimiz vardır. Ahilik teşkilatı çok önemli bir kurumdur.
Dünyadaki sendikal mücadelenin tarihine baktığımızda, sistemin çıkar çatışması üzerine kurulduğunu görürüz. Zorlu ve kanlı bir dönemin sonunda mücadelenin etkin sonuçları görülmeye başlandı. Bugün ülkemizde örgütlenme modeli batıya dayansa dahi, tarihimizden ve medeniyetimizden beslendiğine inanıyorum. Bilhassa çalışma hayatında kadınların emeklerinin korunması bakımından bu yaklaşım çok önemlidir.
Şehirlerde yaşama oranı artmasıyla birlikte kadınların rollerinin değişmesinin de farkındayız. Bu kadınların ötekileştirilmesi anlamına gelmiyor. Geçtiğimiz 10 yılda kadınların, çalışanların haklarını korumak için çok önemli düzenlemeleri hayata geçirdik. 2004 ve 2010 yıllarındaki anayasa değişikliklerinde kadınların, erkeklerle aynı haklara sahip olduğu hükümlerine yer verdik. Eşit işe eşit ücret verdik, bunu biz koyduk. Medeni, iş, gelir vergisi, işsizlik sigortası, belediyeler kanununda özel düzenlemeler yaptık.
örtüsüz kadını perdesiz eve benzeten bu değil miydi ?
Zaytung felan herhalde bu haber
Erdoğan: 'Kadınlar Çocuk Doğurdukları İçin Cezalandırılmaz. Zaten kadın olarak doğmaları yeterince ağır bir ceza...' Bırakın şu kadınların yakasını arkadaş ya..