Kılıçdaroğlu'nun asli maksadının Erdoğan'ı siyaseten eleştirmek olduğu belirtilen gerekçede, konuşmanın 'şiddetli ve sert siyasi eleştiri niteliği'nde olduğu vurgulandı. Mahkemenin kararında şu değerlendirme yer aldı:
'Konuşmanın yapıldığı yer ve zaman, ve konuşan ile muhatap alınan kişilerin işgal ettikleri mevki ve makam dikkate alındığında, işbu konuşmayla kamuoyunun siyasi bir tartışmaya ve çatışmaya dikkatinin çekilmesinin, siyasi bir konunun kamuoyu önünde derinlemesine ve ayrıntılı biçimde tartışılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.'
'İfade özgürlüğü sadece toplum tarafından kabul gören, zararsız ve hatta toplumun geneliyle ilgisiz kabul edilen bilgi ve fikirler için değil; incitici, şoke edici, endişelendirici bilgi ve düşünceler için de geçerlidir' ifadesi kullanılan kararda, şöyle devam edildi:
'Yani, bu hürriyet sadece herkes tarafından kabul görecek, tehlikesiz, genel eleştiri ifadelerini değil, ve fakat incitici, şoke edici, sarsıcı, ve dolayısıyla da daha çok dikkat toplayacak ifadeler için de geçerlidir. Dolayısıyla somut olayda kullanılan ifadelerin bu yönüyle de ifade hürriyeti kapsamında kaldığı düşünülmektedir.'
Bu hakimde bu cesaret varsa düşün 2023'te iktidarı kaybedince neler edecek akepelilere. Sıkın dişinizi az kaldı.
vay be helal olsun 😮
Ya emekliye ayırırlar, ya da sürerler şimdi bu yargıcı..! Erdemli duruşu, hakkaniyet manifestosu gibi sunduğu gerekçesi ve hukukun onurunu çiğnetmediği için artık 99 köyden kovulur, helal olsun..!