Erdoğan'ın Hedefinde Sosyal Medya Var: 'Denetimsiz Dijitalleşmenin Gideceği Yer Faşizmdir'

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiçbir denetimin olmadığı, keyfiliklere açık, hukukun dışında bir alan olarak algılandığında dijitalleşmenin bizi götüreceği yer, faşizmdir” dedi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4'üncüsü düzenlenen TRT World Forum'a video konferans yöntemiyle canlı bağlandı.

Bir süredir yükselmekte olan yeni medya araçlarının, salgının ortaya çıkardığı tabloda daha da yaygınlık kazandığını kaydeden Erdoğan, ticaretin yanı sıra basında da dijitalleşmenin öne çıkmaya başladığını söyledi.

Geleneksel medyanın etkisini tamamen yitirmediğine; ancak yeni bir gerçeklikle karşı karşıya gelindiğine işaret eden Erdoğan, sosyal medyaya yönelik denetimin sıkılaşacağının işaretini vererek şunları söyledi:

'“Hayattaki her şey gibi teknoloji de insan hayatını kolaylaştırmak için vardır. İnsanı maddi ve manevi varlığıyla bir bütün olarak gören dijitalleşme, hepimiz için hayırlı neticeleri beraberinde getirecektir. Ancak hiçbir denetimin olmadığı, keyfiliklere açık, hukukun dışında bir alan olarak algılandığında dijitalleşmenin bizi götüreceği yer, faşizmdir. Bunun için dijitalleşme, özgürlüğün alanını genişletirken yeni adaletsizliklere, yeni haksızlıklara, yeni ötekileştirmelere yol açmamalıdır. Son yıllarda sosyal medya platformlarının kullanımının yaygınlaşmasıyla, maalesef bu konuda çok ciddi sorunlar yaşanıyor.'

Gezi protestoları da Erdoğan'ın hedefindeydi.

“Türkiye’nin uluslararası alandaki başarılarının” ve “ülke içinde yaşadığı büyük değişimin, dış dünyada hakkaniyetli bir şekilde yer almadığını” öne süren Erdoğan, 2013’teki Gezi Direnişi’ni hedef alarak, şunları söyledi:

“Hatta çoğu durumda başarılarımız yok sayılarak ya da çarpıtılarak, olduğundan farklı bir şekilde aktarılıyor. Gerçeği keşfetmek için değil, zihinlerdeki oryantalist kalıplara uygun cevaplar bulmak için Türkiye’ye bakılıyor. Özellikle 2013 senesinden itibaren Gezi Olaylarıyla başlayan süreçte, ülkemiz çok ciddi haksızlıklara, çifte standartlara maruz kalmıştır. Sokakları yakıp yıkanlar, 24 saat canlı yayın yapan uluslararası medya kuruluşları tarafından, barışçıl göstericiler olarak lanse edilmiştir. Suriye’de yüzbinlerce sivilin kanını döken bölücü terör örgütü mensupları, batılı sözde prestijli dergilerin kapağını süslemiştir. Ama aynı olaylar daha sonra Avrupa’nın farklı ülkelerinde yaşanınca, bize basın özgürlüğü dersi verenler, üç maymunu oynadılar. Paris’in göbeğinde haftalarca süren sarı yeleklileri görmezden geldiler. Fransız polisinin göstericileri kör eden orantısız müdahalelerinden hiç bahsetmediler. Fransız devlet organlarının medyaya yönelik ablukası karşısında eleştirel tek cümle kurmadılar.”

İlginizi çekebilecek diğer haberler

Eroinle Yakalanan Ayşe Dırla'ın İfadesi Ortaya Çıktı: 'Kadir Şeker'i Suçlamadığım İçin İhbar Yapılmış Olabilir'
Putin’in Yakın Korumasının İntihar Ettiği İddia Edildi
Canı Acıyınca Tokat Attı: Çinli Hasta Koronavirüs Testi Yapan Hemşireye Saldırdı

Popüler İçerikler

Dünya Basını Derbiyi Nasıl Gördü? Fenerbahçe - Galatasaray Maçının Manşetleri
Şova Devam! Dilan Polat Kocası Engin Polat'ın Namaz Kılmaktan Moraran Dizlerini Gösterdi
Galatasaray'da Mauro Icardi Oynamadığı Derbiye Damga Vurmayı Başardı
YORUMLAR
01.12.2020

Yani özetle diyor ki biz kontrol edemediğimiz için insanlar gerçekleri öğrenebiliyor, olaylara farklı bakabiliyor, git gide oylarımız düşüyor, gençlerin beynini yıkayamadığımız gibi bir elimizde tüp kuyruğundakiler falan kalıyor. Ha bu suçlamalar üzerine faşizm de benim bundan haberim yok diyor.

01.12.2020

aynen öyle diyor.

01.12.2020

faşist yönetimini özgürlük sayan bir zatın özgürlüğü de faşizm olarak algılamasında tuhaf bir şey yok.

01.12.2020

"Faşizmi sizden öğrenecek değiliz"

TÜM YORUMLARI OKU (20)