Erdoğan'ın Diplomasına İlişkin Talebe Mahkemeden Red: 'Meşru Menfaat Yok'

Halkın Kurtuluş Partisi'nin (HKP) Bilgi Edinme Kurulu'na Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diplomasıyla ilgili yaptığı başvuru reddedildi. HKP bu kararı yargıya taşıdı. Ancak mahkeme partinin 'güncel, kişisel ve meşru bir menfaatinin bulunmadığı” gerekçesiyle red kararı verdi. 

HKP; Yüksek Seçim Kurulu’na, TBMM’ye, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’ne, Milli Savunma Bakanlığı’na, Eyüp Lisesi’ne, Marmara Üniversitesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde yaptığı başvuruda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın diploma bilgilerinin paylaşılmasını istemişti.

HKP avukatları, ayrıca; 10 Haziran 2021’de Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na da başvurmuştu. Kurul, HKP’nin başvurusunu “özel hayatın gizliliği” kapsamında değerlendirerek, oybirliği ile reddetmişti. Kurul, red kararında şu değerlendirmeyi yaptı:

“Başvuru sahibinin talebinin özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması halinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, mesleki ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler kapsamında olduğu, dolayısıyla 4982 sayılı Kanunda düzenlenen ‘Bilgi Edinme Hakkının Sınırları’ kapsamındaki bilgi ve belgelere yönelik olduğu ve başvuru sahibinin itirazına konu başvurusunda yer alan taleplerine ilgili idarece verilen cevapların yerinde ve yeterli olduğu değerlendirildiğinden anılan Kanunun ‘Özel hayatın gizliliği’ başlıklı 21’nci maddesi ile Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik’in ‘Özel hayatın gizliliği’ başlıklı 32’nci maddesi uyarınca karşılanamayacağından itirazın reddine karar verilmiştir.'

Mahkeme de talebi reddetti

ANKA'da yer alan habere göre, HKP avukatları 10 Ekim 2021’de; kurulun red kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle Ankara 9. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme, HKP’nin “davayı açma ehliyetinin olmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Kararda, şu değerlendirme yapıldı:

“İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında idari işlemlerin ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceği kabul edilmektedir. Taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilgisinin varlığı davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı yerlerince belirlenmekte, davacının idari işlemle ciddi ve makul, maddi ve manevi bir ilişkisinin, hukuken korunması gereken bir menfaat bağının bulunması dava açma ehliyeti için gerekli sayılmaktadır. Bu bağlamda, dava konusu işlemle davacı siyasi parti arasında güncel, kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisinin olmadığının anlaşıldığı, dava konusu olayda olduğu gibi menfaat ihlalinin bu kadar geniş yorumlanmasına hukuken olanak bulunmadığı, dolayısıyla davacının söz konusu işlemin iptalini istemede güncel, kişisel ve meşru bir menfaatinin bulunduğunun kabulünün mümkün olmadığı anlaşıldığından, davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle; davanın 2577 sayılı Kanun'un 15/1-b maddesi uyarınca ehliyet yönünden reddine…”

"Siyasi baskının ürünü"

HKP MYK üyesi avukat Pınar Akbina, Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin verdiği kararı istinaf mahkemesine taşıyacaklarını bildirdi. Akbina, şunları söyledi:

“Normalde yıllarca süren davalara rağmen bu dava hakkında 10 gün içinde karar verilmesi Yargının AKP’giller’in hukuk bürolarına dönüştüğünü bir kez daha göstermiştir. Hele bir de kararın gerekçesine bakınca nasıl bir korku imparatorluğu yarattıkları da bir kez daha ortaya çıkmıştır. Eğer Türkiye’nin 81 ilinde 3 kez seçimlere katılmış ve son seçimde yaklaşık 85 bin oy almış bir siyasi partinin Cumhurbaşkanlığı makamında oturan bir kişinin diploması hakkında bilgi edinme hakkı, ‘güncel, meşru, ciddi ve makul, maddi ve manevi, hukuken korunması gereken bir menfaat bağı’, kısacası bu davayı açma ‘ehliyeti’ yoksa kimin vardır? Mahkemenin bu gerekçesi tamamen hukuksuz ve sübjektiftir. Üzerindeki siyasi baskının ürünüdür. ‘Lehe karar verirsem sürülür müyüm? Mesleğimden olur muyum?’ korkusunun sonucudur. Ancak HKP bugüne kadar yaptığı gibi bu konunun üzerine gitmeye devam edecektir. Bütün hukuki yolları sonuna kadar zorlayacaktır.”

Popüler İçerikler

HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
06.11.2021

düşünsene tek özelliğin namaz kılıp fethullahın götünü yalayarak makam sahibi olmak:D

Pasif Kullanıcı
06.11.2021

koruma ordusuyla cumaya gidip kefenini giyip yola çıkmış birinin ibadetinden de mi şüphe duyuyorsun:D

anonymous twitterdan zaten sahte olduğunu açıkladı linkte attı oradan bakabilirsiniz. yada zaten diplama sahte olmasa şimdiye kadar basın ile on kere sızdırılırdı merak etmeyin

06.11.2021

Bu kararları veren hakimler yargılanmalıdır!Bir ülkenin yolsuzluğa, yoksullağa, çöküşüne giden yolun taşlarını döşeyen bu savcı ve hakimler cezalarını almadan aydınlığa ulaşılmaz! Bunu rövanşist olarak değil durum tespiti olarak söylüyorum!!

TÜM YORUMLARI OKU (32)