Metin Akpınar'ın Cumhurbaşkanını hedef alan ifadelerinin imadan çok öte, doğrudan halkı isyana ve darbeye teşvik eden söylemler barındırdığının belirtildiği dilekçede, “Sanıklar tarafından sarf edilen sözlerin kendi içinde dahi çelişkiler barındırdığı, sadece müvekkile duyulan husumetin tezahürü olduğu sarihtir. Zira sanıklardan biri müvekkile yönelik ‘haddini bil' hezeyanında bulunurken, diğer sanık müvekkili faşist yönetimle suçlamıştır. Sanıklar esasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile değil, zihin dünyalarında oluşturdukları Recep Tayyip Erdoğan ile kavga etmektedir. Sanıkların bu beyanlarının hem bulundukları konferans salonundaki insanları hem ekran başındaki izleyicileri menfi yönde harekete geçireceği, toplumun bir kesimini alenen kışkırtarak müvekkili hedef tahtası haline getireceği izahtan varestedir” denildi.
Dilekçede, sanıkların kullandığı ifadelerin hakaret teşkil ettiği, düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği kaydedildi. Usul ve yasaya açıkça aykırı olan yerel mahkemenin beraat kararının kaldırılıp, yeniden inceleme yapılarak sanıkların cezalandırılması talep edildi.
Adolf Hitler de kendisini eleştirenleri hakaret ettiği gerekçesiyle dava ediyordu. Öldüğü zaman Almanya diktatörlüğünden kurtulduğu için bayram etmişti. Elbet o şenlikleri bizde yaşayacağız.
Müvekkiline şu an Türkiye nin yarısından falzası husumet duyuyor
Acı acı gülüyorum şu memleketin geldiği hale.. Ülkenin yarısı husumet duyuyor, tutuklayacak mısınız diyeceğim ama yaparlar.