Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'lilere seslenerek 'Alternatifsiz değilsiniz' ifadelerine CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan sert tepki geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'lilere seslenerek 'Alternatifsiz değilsiniz' ifadelerine CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan sert tepki geldi.
Erdoğan paylaşımının devamında şu ifadeleri kullandı:
'AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak hiçbir vatandaşımızın kendini dışlanmış, ötelenmiş, yok sayılmış hissetmesine gönlümüz razı değildir.
Şayet siyasetten beklentiniz hizmet ve eser görmekse hiç uzağa gitmenize gerek yok, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz buradayız.
'Gerçek Belediyecilik' vizyonumuz, güçlü kadromuz ve projelerimizle sizin için varız, hazırız.
Sizin kaygılarınızı istismar edenlere…
'Bizim istediğimiz adaya tıpış tıpış oy vereceksiniz' dayatmasında bulunanlara…
Fikrinize, taleplerinize, hassasiyetlerinize saygı göstermeyenlere...
'Belediye başkanı olarak kimi görmek istersiniz' sorusunu bile millete değil de yapay zekâya soranlara, gelin bu seçimde hep birlikte esaslı bir ders verelim.
Şahsi ikballeri için kapalı kapılar ardında bölücü örgütün uzantılarıyla demlenenlere…
Size rağmen siyaset yapan kibir abidelerine hür iradenizin hiç kimsenin tapulu mülkü olmadığını, gelin 31 Mart’ta hep beraber gösterelim.'
Sosyal medya hesabından Erdoğan'ın sosyal medya hesabını etiketleyerek paylaşım yapan Kılıçdaroğlu, 'Sen CHP’lilere seslenmişsin Recep Tayyip Erdoğan, ben ise; Açlık sınırının altındaki asgari ücretliye, atanamayan öğretmenlere, geçinemeyen, torununa mahçup bakan emekliye, umutsuz gençlerimize, mutsuz anne babalara, ürünü harmanda kalan çiftçimize, geçinemeyen memurumuza, işçimize esnafımıza. 85 milyon vatandaşımıza sesleniyorum; 5'li çeteler eliyle hayatınızı çalmış, ahlaksızlığı, yolsuzluğu kurumsallaştırmış, faiz lobilerine ülkeyi teslim etmiş, vatan sevgisi olmayan, iktidarını sahte ve montaj videolara borçlu olan Erdoğan’a mecbur değilsiniz! Umutsuz olmayın…' ifadelerini kullandı.
Gençliğin, umutların sömürüldüğü iğrenç bir düzende yaşamaya mecbur bırakıldık.. Birileri sefa sürecek diye, bizler cefa çekiyoruz..
Şu devlet içindeki siyasi kurumlara bir yaş sınırı konulması lazım. "65 yaşından sonra devletin herhangi bir bölümünde çalışamaz" diye. Bütün siyasi partiler, onların liderleri, milletvekili, danışmanları, vs. Ben aynı kişileri görmekten bıktım. Ölene kadar aynı koltukları aşındırmaya ne gerek var?
Sıkıldım şu ülkede aklımın erdiği çocuk yaşlarımdan bu yana hayasızca söylenen yalanlardan. (Not: 54 yaşındayım)