MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bizim için IŞİD neyse, PKK da odur' demektedir. İlk bakışta bu açıklama oldukça isabetlidir. Fakat Erdoğan ikili oynamaktadır, bir dediği diğerini tutmamaktadır, çünkü inandırıcılığı kalmamıştır' dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Abdi İpekçi Spor Salonu'nda düzenlenen bayramlaşma töreninde konuştu. Bahçeli, 'Şahit olduğumuz onca hadise ve kanlı vaka, küresel operasyonların bölgemizdeki yeni tezgahıdır. Sahnelenen acıdır, gösterime giren vahşettir, ısrarla gündemde tutulan parçalanma ve bölünme projesidir. 4 parçalı Kürdistan ihalesi yapılmış, küresel ve bölgesel terör işletmecileri faaliyete konmuştur. Silahlı terör çeteleri, yüce dinimizi istismar eden ölüm taburları, bu amaçla geleceğimizi pardeleme amacındadır' dedi.
Bahçeli, petrol bitmeden felaketlerin son bulmayacağını belirterek, 'Gaz kesilmeden, sular tükenmeden iblis durmayacaktır. İslam topraklarının günahkar ve nefislerine teslim olmuş yöneticileri tövbe etmeden, pişmanlık duymadan, küresel vesayet hız kesmeyecektir. Maalesef görünen odur ki, yeraltı ve yerüstü kaynaklar kurumadan gözyaşı dinmeyecek, acılar durulmayacaktır. Küresel fitne kampanyası, Türk ve İslam alemine diş bilemektedir' diye konuştu.
Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Türkiye, çok riskli, çok sıkıntılı ve çok aktörlü vahim bir dönemin, çözülmesi zaman alacak çok değişkenli bir denklemin ortasındadır. Sınır güvenliğimizin denetim ve dengesi bıçak sırtındadır. Türk milleti ve komşu ülkeler barbarların, barış ve insanlık katillerinin hedefindedir. Bölgesel ayak oyunları katmerli bir seviyededir. Çevremizdeki ülke ve coğrafyalar, ateşin, asayişsizliğin ve anlaşmazlığın merkezindedir. Bekamıza yönelik tehditler gittikçe büyümekte, her geçen gün kökleşmekte, gün be gün katılaşmaktadır.
Sınırlarımızın hemen dibinde, IŞİD, PKK, PYD ve farklı terör örgütleri kümelenmiş ve değişik alanlarda konuşlanmıştır. İnsan canından geçinen katiller, sınır güvenliğimizi ve millet varlığımızı aşırı ölçüde riske sokmaktadır. IŞİD terör örgütü, Suriye'nin Dakka ve Halep şehirlerinden Irak'ın Samara kentine kadar uzanan geniş bir alan boyunca kan dökmektedir. Irak'ın üçte birlik bölümü, Suriye'nin önemli yerleşim yerleri IŞİD'in eline geçmiştir. Mazisi çok eski olmayan bu örgütün 1 yıllık zaman zarfında bu kadar büyük bir kuvvete ulaşması, elbette ayrı bir incelemenin konusudur.
IŞİD'İ doğuran, besleyen ve teşvik eden sebepler zinciri doğru ve detaylı analiz edilmeden atılacak her adım, boşlukta kalacaktır. Bu itibarla, IŞİD ve benzeri örgütlerin kaynak ve zemini kurutulmadan, militan ve lojistik kanalları kesilmeden, bu terör yuvalarına karşı yapılan ve yapılması düşünülen her saldırı ters tepecektir. Hatta hava harekatı destekli kara operasyonu, bölgenin sosyolojik, siyasal ve kültürel yapısını tümden bozabilecek, Ortadoğu'yu cehenneme çevirebilecektir.
Bu yalın gerçeğin herkes tarafından kabullenilmesi ön şarttır. Irak'ın işgaliyle, sahaya indirilen Arap Baharı'yla, güncellenen küresel sinsi hesaplar, komşu coğrafyaların ayarını bozmuştur. Bölücü selefi ve vahşi örgütler böyle bir zeminde yeşermiştir. IŞİD bunlardan yalnızca birisidir. El-Nusra bunlardan diğeridir. İtlib ve Lazkiye kırsalında mevzilenen El Kaide türevi Horasan örgütü ise kara listedeki diğer örgütlerdendir. Suriye ve Irak'ta toplam 20 bin ile 31 bin 500 arasında militanı olan IŞİD'in rejimlere meydan okuması, bunun yanı sıra devlet kurup halifelik ilan etmesi, etnik ve mezhep çalkantısının ibretlik bir sonucudur.'
'ERDOĞAN İKİLİ OYNUYOR'
'Ayrıca BOP'u anlamadan, küresel senaryoları kavramadan ve bölgesel çıkar kavgalarının seyrini tahlil etmeden IŞİD'i bitirme çabaları, akla ve gerçeğe aykırıdır. Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bizim için IŞİD neyse, PKK da odur' demektedir. İlk bakışta bu açıklama oldukça isabetlidir. Fakat Erdoğan ikili oynamaktadır, bir dediği diğerini tutmamaktadır. Çünkü inandırıcılığı kalmamıştır. Erdoğan IŞİD ile PKK'yı aynı kefeye koyarken, el altından PYD'ye destek sağlaması kapatılamayacak bir çelişkidir. PKK, PYD elebaşlarını Türkiye'de ağırlaması, YPG militanlarına hastanelerimizin kapısını açması gaflettir.'
DAVUTOĞLU'NA ELEŞTİRİ
'Başbakan Davutoğlu'nun, 'Bölücülerin Kobani'sinin, yani 'Arap Pınarı'nın düşmemesi için ne gerekiyorsa yaparız' demesi PKK'ya umut aşılamaktadır. Başbakan Davutoğlu'nun Arap Pınarı üzerinden bölücülere zeytin dalı uzatması, şeklen de olsa Erdoğan'ı yalanlaması, ikircikli bir durumdur. Davutoğlu, örtülemeyecek kadar yanlış ve sakat açıklamalara imza atmaktadır. Bir değerlendirmesinde, 'Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kobani'ye girmesi halinde Türkmenler de haykırsa 'Bizi niye kurtarmıyorsunuz?' diye, 'Oraya da mı girelim?' sorusunu sormuştur. Evet Davutoğlu, gerekirse oraya da gireceksiniz. Lazım gelirse, soydaşlarımızın varlık amacını korumak için ne gerekiyorsa yapacaksınız.'
AŞIK MAHZUNİ'NİN 'NEM KALDI' TÜRKÜSÜ...
Bu arada, MHP lideri konuşmasına başlamadan önce protokoldeki yerinde otururken, programı kucağında küçük bir çocukla izledi.
Kutlamada çeşitli türküler söyleyen Mustafa Yıldızdoğan'ın Aşık Mahzuni'nin 'Nem Kaldı' türküsüne de yer vermesi dikkat çekti.
- DHA