Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, 'Erdoğan sinirliyken nasıl yatıştırıyordunuz?' sorusuna, 'Bazen arkadaş gibi bazen de çocuğu gibi yaklaşmanız gerekir' yanıtını verdi. Akdoğan şu sıralar PKK üzerine de okuduğunu belirterek, 'Öcalan'ın bazı kitaplarına da baktım' dedi.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Habertürk'ten Kübra Par'a verdiği röportajda özel hayatından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ilişkisine kadar pek çok konuda açıklamalar yaptı.
Yalçın Akdoğan için “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’ndan sonra 3. isim” demek yanlış olmaz sanırım. Uzun yıllar Erdoğan’ın sağ kolu olarak görev yaptı. Erdoğan Cumhurbaşkanı olduktan sonra da partide ona en yakın isimlerden biri olarak anılmaya devam etti. Başbakan Yardımcısı olarak katıldığı yeni kabinede, çözüm sürecini yöneten ekibin başına geçti. Siyasi gündemin merkezindeki sert açıklamaları ve ciddi ifadesiyle görmeye alışık olduğumuz Akdoğan’ın kişisel serüvenine yabancıyız aslında. Siyasete atılmadan önce nasıl bir hayatı vardı? Erdoğan’la yolları nerede kesişti? Özel hayatında nasıl biridir? Ankara’da uzun bir öğleden sonraya yayılan röportajımızın bugünkü bölümünde, Yalçın Akdoğan’ın hayat hikâyesini okuyacaksınız. Yarınki bölümde ise siyaset gündemi var.
‘BABAM CHP’LİYDİ KARDEŞİME BÜLENT ECEVİT’İN ADINI KOYDU’
Çocukluk ortamınız nasıldı?
Pendik’te büyüdüm. İstanbul’un taşrasında teyzemler ve dayımlarla aynı apartmanda yaşıyorduk. Mahalle ilkokulunda ve Kartal Ticaret Lisesi’nde okudum. 3 kardeşiz. Ablam belediyeden emekli, kardeşim de belediyede çalışıyor.
Babanız sol kökenliymiş...
İdeolojik anlamda katı bir solcu değildi, geleneksel solcuydu. Trabzonlu’yuz. Karadeniz’in solculuğu, toplumsal değerlerle iç içe geçmiş bir solculuktur.
Ulusalcı damarı var mıydı?
Evet, ulusalcıydı denilebilir.
Kime oy verirdi?
CHP çizgisinden giden partilere. Kardeşimin adı Bülent’tir. 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nın olduğu yıl doğduğu için Bülent Ecevit’ten geliyor ismi. Aristokrat, zengin, burjuva bir aileden gelmiyorum. İstanbul taşrasında yaşayan, gariban bir aile... 80 darbesinde ailede bazı dönüşümler oldu. Babam muhtardı ve darbeyle birlikte görevden alındı. Bu bir kırılma noktasıydı. 82 Anayasası’na da referandumda “Hayır” oyu veren azınlığın içindeydi.
Nasıl oldu da siz farklı bir yol seçtiniz?
Dedem muhafazakârdı. Benim muhafazakârlığımda onun etkisi oldu.
Babanız bu durumu nasıl karşıladı?
Beni engellemedi. Özgürlükçü bir tarafı vardı. Belki de onun yapamadıklarını yaptığım için hoşuna da gidiyordu.