AKP Grup Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündeme dair açıklamalar yaptı. Erdoğan, Gezi olayları ile ilgili olarak mahkemenin verdiği tahliye kararı için, 'Gezi olayları tıpkı askeri darbeler gibi devleti ve milleti hedef alan alçak bir saldırıdır' yorumunda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Grup Toplantısı'nda gündeme dair yaptığı açıklamarda Gezi olayları, FETÖ'nün siyasi ayağı ve İdlib sorunu gibi konu başlıklarında değerlendirmelerde bulundu.
Gezi olayları için, 'Gezi olaylarının Türkiye'ye doğrudan maliyeti 1,4 milyar dolar iken dolaylı maliyeti ise 100'lerce milyar doları bulmuştur.' değerlendirmesini yapan Erdoğan, 'Gezi olaylarının, tıpkı askeri darbeler, muhtıralar, terör örgütlerinin saldırıları, FETÖ'nün 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleri gibi devleti, milleti hedef alan alçak bir saldırı olduğunu' ifade etti.
'Her kim Gezi olaylarını masum bir çevre hareketi olarak tanımlıyorsa ya gafildir ya da taammüden bu ülkenin ve milletin düşmanıdır. Hukukun her kararına elbette saygımız vardır ama bizim ve milletimizin gözünde Gezi'nin ve bu kalkışmanın önünde yer alanların hükmü asla değişmeyecektir.' diyen Erdoğan, dün hakkında tahliye kararı verilen Osman Kavala içinse şu yorumu yaptı:
'Bunlar masum bir ayaklanma hadisesi değildir ciddi manada perde arkasında Soros türü bazı ülkeleri ayaklandırmak suretiyle oraları karıştıran tipler vardır. Onun da Türkiye ayağı içerideydi bir manevrayla dün onu beraat ettirmeye kalktılar.'
FETÖ ile mücadelede, 2010 yılından bu yana tedbirler almaya başladıklarını söyleyen Erdoğan, 'Başbakanlığım boyunca YAŞ'larda önüme tek bir FETÖ'cünün dosyası gelmedi. Gelen dosyalar hep mütedeyyin insanlarla ilgiliydi.' ifadelerini kullandı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Meydanı; demokrasinin kendilerine sunduğu zemini, yalanları ve iftiralarıyla milleti zehirlemek için kullananlara asla bırakmayacağız. Demokrasi, insan hakları, hukuk, adalet söylemlerini, FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak, FETÖ tehdidini hafifletmek için kullananlar, bu millet için en az FETÖ zihniyeti kadar tehlikelidir.'
Erdoğan, geçtiğimiz hafta FETÖ'nün siyasi ayağı olarak kendisini işaret eden CHP lideri Kılıçdaroğlu içinse, '15 Temmuz gecesi bir tek kişi FETÖ'nün özel ilgisine, himayesine, korumasına mazhar olmuştur, o da Kemal Kılıçdaroğlu'dur.' dedi.
Yargının FETÖ ile mücadelesini değersiz hale getirmeye çalışan herkesin FETÖ'cü olduğunu ifade eden Erdoğan, 'FETÖ'nün, 40 yıllık birikimini riske atarak başlattığı 15 Temmuz darbe girişiminin sebebi bizim kararlılığımız değil midir? Tespit ettiğimiz her yerde ve her durumda örgütün tepesine bine bine muvazenelerini bozduk.' ifadesini kullandı.
Erdoğan, iş dünyasının güveninin yükseldiğini söyledi ve bankaların aldığı ücret ve komisyonlarla ilgili bir düzenlemenin yapıldığı, bu sayede yılda 30 milyar dolarlık bir tutarın vatandaşın cebine kaldığını söyledi.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
'Ekonomi üzerinden bizi vurmaya gayret eden densizler var. Bizi kur, faiz ve enflasyon üçgenine hapsetmek isteyenleri bir kez daha hüsrana uğrattık. Piyasa faizleri bugün yüzde 8-10 civarında. Geçtiğimiz yılı cari fazla vererek kapattık. 2020 yılında hedefimiz olan yüzde 5'i de aşarak herkesi şaşırtan çok daha güçlü bir büyüme oranına kavuşacağız.'
Erdoğan, Suriye konusunda ise sert mesajlar verdi:
'İdlib'de, rejimin saldırganlığını sona erdirip Soçi Muhtırası sınırlarına çekilmesi için son günlere giriyoruz. Artık son ikazlarımızı yapıyoruz. Gerek ülkemizde, gerek Rusya'da, gerekse sahada yapılan görüşmelerde, şu ana kadar maalesef arzu ettiğimiz neticeye ulaşamadık. Her ne kadar görüşmeler devam edecek olsa da, masada bizim istediğimiz yerin çok uzağında olunduğu bir gerçektir. Türkiye, İdlib konusunda kendi harekât planlarını uygulamak üzere her türlü hazırlığını yapmıştır. Her operasyonda olduğu gibi, bu konuda da 'Bir gece ansızın gelebiliriz' diyoruz. Daha açık bir ifadeyle, İdlib harekâtı artık bir an meselesidir'
Gezi'yi kışkırtan sizsiniz. İnsanlar parkın içinde çadırını kurmuş, bekliyordu. Bir gece ansızın gaz bombalarını salıp zorla çadırlarından çıkarttınız. Bu olaydan sonra halkı da kışkırtmış oldunuz, istenmeyen şeyler yaşandı. O zamanlar Gezi'de bulunanlardan biri, İçişleri ile görüşmüş olsa ve siz de ılımlı yaklaşıp tamam deseydiniz bunlar olmayacaktı. Sürekli kışkırtan sözler söyleyip durdunuz. FETÖ'ye gelirsek; ilk kez terör örgütü olarak AKP tanımadı. Sizden çok önce, -her ne kadar aynı tanımlama olmasa da- Nurettin Soyer tanıdı ve 5-6 ay içeride kalmalarını sağladı. Daha sonra bir savcı da hakkında işlem kararı çıkartmış ancak Amerika'ya uçtu, gitti. 2004'te MGK kararıyla tanıdığınızı ilan edip altına imzanızı atıyorsunuz. 9 yıl boyunca 15 Temmuz yaşanmadan kılınızı kıpırdatmıyorsunuz. İnsanların aklıyla dalga geçmeyin artık.
Gezi, olay değil demokraside yasal bir hak olan eylemdir. Devlete değil hükümete, millete değil milleti sömürenlere karşıdır. Gezi ye karşı olanlar ise makamına ve maddi menfaatlerine halel gelenlerdir.
Benden değilsen vatan hainisin kafaları. Habere bakmaya bile gerek yok.