Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'e 'diktatör bozuntusu' ifadeleri nedeniyle açtığı 250 bin liralık tazminat davasını kaybetti. Mahkeme sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında olduğuna karar verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'e 'diktatör bozuntusu' ifadeleri nedeniyle açtığı 250 bin liralık tazminat davasını kaybetti. Mahkeme sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında olduğuna karar verdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Aralık 2020'de CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'e açtığı 250 bin TL’lik manevi tazminat davasını kaybettiği öğrenildi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 2020 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “beşinci kol” ifadesine tepki göstermişti. Özel, Erdoğan'ın 'Son 7 yıldır saldırıları nasıl boşa çıkardıysak, bu beşinci kol faaliyetlerini de aynı şekilde hüsrana uğratacağız' sözleriyle muhalefeti işaret ettiğini söylemiş 'Bu Franco özentisi diktatör bozuntusuna milletimiz ilk sandıkta, geldiği sandığı gösterip geldiği gibi gönderecektir' demişti. Erdoğam bu ifadeler üzerine Özel hakkında 250 bin TL'lik tazminat davası açmıştı.
Cumhuriyet gazetesi Barış Pehlivan, Erdoğan'ın Özel'e açtığı davayı kaybettiği duyurdu.
Pehlivan'ın yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Bundan iki yıl önceydi... CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefete yönelik “beşinci kol” ifadesine tepki gösterdi. Özel “beşinci kol” terimini ilk kullanan kişinin İspanya diktatörü Franco olduğuna işaret etti ve Erdoğan’ı, “Franco özentisi diktatör bozuntusu” diye eleştirdi.
Sonrası malum, Erdoğan da Özel hakkında 250 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı. İşte duydum ki o davada karar çıkmış. Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi davanın reddine karar vermiş. Beni asıl heyecanlandıran ise bu karar verilirken yazılan gerekçe. Özetleyerek alıntılıyorum:
'Somut olayda, davacı Sayın Cumhurbaşkanının toplum tarafından azami seviyede bilinen, tanınan, konuşma ve davranışları tüm toplumca ayrıntılarıyla takip edilen, icraatı herkesi etkileyen veya etkileme potansiyeline sahip bir kimse olması ve en yüksek yürütme ve devlet makamında bulunması itibarıyla, kendisine muhalefet edilmesi ve işbu muhalefetin de kendisini sertçe eleştirmesi gayet tabiidir; bu durumda davacı Sayın Cumhurbaşkanının kendisine yönelik şiddetli siyasi eleştiri içeren ifadelere karşı aynı durumda olmayan kimselerden daha yüksek seviyede tahammül göstermek mevkisinde olduğu değerlendirilmektedir.'
Haliyle Erdoğan bu karardan hiç hoşnut olmamış. Dosya şimdi istinafta, bakalım orası ne diyecek...'
Şimdi tanımı iyi koymak lazım. Erdoğa'nın diktatör olması için elinde mutlak ve sınırsız bir otoriteye sahip olması gerekiyor. Erdoğan diyor ki, her şeye ben karar veririm; Ben ekonomistim, ben yargıcım, yasaları ben değiştiririm. İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da benim yaptığım yasa mı muteber olmuyor. Gece yarısı kararnameler ile karar alabilen, elinde sınırsız güç bulunan, dediğim dedik çaldığım düdük diyen Erdoğan biri nasıl diktatör olur yahu. Bir ülke bir adamın iki dudağı arasında ise o kişiye sakın ha diktatör demeyin. Peki ne diyelim? Vallahi etrafı halife falan diyor ben daha tanımını kafamda oturtamadım :))
arada bir işleyen adaletle teselli buluyoruz .vay bizim halimiza
Rusyanin gelir kaynaği: petrol dogal gaz Turniyenin gelir kaynagi: vergi ve trafik cezalari.