1. Dünya Savaşı sonrası hiçbir tarihi, insani ve ahlaki ölçü gözetilmeksizin, tamamen proje ürünü olarak belirlenen sınırların, aradan geçen bir asır boyunca sadece acı ürettiğini ve sorun çıkardığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bugün Suriye halkı bir taraftan Esed rejiminin diğer yandan DAİŞ ve diğer terör örgütlerinin, bunlarla birlikte bölge üzerinde farklı hesapları olan çeşitli güçlerin zulmü altında adeta inim inim inlemektedir. Rejimin 380 bin masumu alçakça katletmesi karşısında seslerini çıkarmayanlar, devlet terörü estiren katil Esed karşısında seslerini çıkarmayanlar proje ürünü olduğu her halinden belli olan bir örgütü bahane ederek bu suça ortak olacak bir tavır içerisine girmektedirler. Buradan bir kez daha ifade ediyorum, Esed rejimi ile DAİŞ terör örgütü arasında hiçbir fark yoktur. Aynı şekilde, Esed rejimi ile PYD, YPG terör örgütleri arasında hiçbir fark yoktur. El Nusra arasında hiçbir fark yoktur. Bunların hepsi de Suriye halkına karşı işlenen insanlık suçlarının ortaklarıdır. Doğrudan veya dolaylı olarak Esed'in, DAİŞ'in, PYD'nin, YPG'nin, PKK'nın arkasında yer alanlar da aynı insanlık suçunun failleridir. Kimse kimseyi kandırmasın. 'Suriye bizi çağırdığı için gittik.' Kusura bakmasınlar 380 bin insanı, vatandaşını öldüren bir terör devletinin davetine gitmeye mecbur musunuz? Mecbur değilsiniz. İsterseniz gidersiniz isterseniz gitmezsiniz. Orası mağdur değil ki mazlum değil ki gayrimeşru olan bir terör devleti var ortada. 'Çağırdı gittim.' Sebep başka, dert başka. Onun perde arkasını biz gayet iyi biliyoruz. Onun için kimse kimseyi aldatmasın. Bugün artık Suriye'de DAİŞ ile mücadele değil, bu örgüt üzerinden küresel bir hesaplaşma söz konusudur.'
Bayırbucak Türkmenlerinin olduğu bölgede, Lazkiye'nin kuzeyinde 'DAİŞ' diye bir terör örgütünün bulunmadığını anlatan Erdoğan, kimsenin kimseyi aldatmaması gerektiğini söyledi.
Erdoğan, 'Bakın son aldığım bir bilgiyi sizlerle paylaşayım. Ekranları başında izleyen milletim de bunu duysun. Bayırbucak Türkmenleri kardeşlerimize biz kapılarımızı açtık. Ne diyorlar biliyor musunuz? 'Hayır biz gelmeyeceğiz' diyorlar. Niye? 'Biz bu topraklarda şehit olacağız ama gelmeyeceğiz' diyorlar. Tablo bu' dedi.
Birilerinin binlerce kilometre öteden gelerek, Suriye üzerinde söz sahibi olmaya çalıştığını anlatan Erdoğan, buna karşılık Türkiye'nin de akrabalık ilişkisi bulunduğu bölgeden, tecrit edilmeye uğraşıldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Kimse kusura bakmasın, biz buna asla rıza göstermeyiz. Hele egemenlik haklarımızın ihlaline, tecavüzüne asla izin vermeyiz. Egemenlik haklarını koruduğumuz için bizi eleştirenler hele hele ülkemde bakıyorsunuz ana muhalefeti de terör örgütünün arkasında olan parti de kalkıp bizi eleştiriyorlar. Maalesef oradaki kardeşlerimize bomba yağdıranları savunuyor, onların yanında yer alıyorlar. Siz kimden yanasınız? Böyle bir günde bile eğer biz bir, beraber olamıyorsak ne zaman bir, beraber olacağız?' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir kabile devleti olmadığını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Biz egemenlik haklarımızın ihlaline sürekli izin verirsek iz olur, orası bizim toprağımız olmaktan çıkar. Eğer hava sahamızın ihlaline bir değil, iki değil, üç değil, dört değil, ses çıkarmazsak iz olur iz. Onun için egemenlik haklarımızı korumalıyız. Biz bu konuda geçmişte gerekli müsamahayı ziyadesiyle gösterdik, görüşmelerimizi yaptık, ihlallerin tekerrür etmemesi için her düzeyde ikazlarımızı açıkça yaptık. Buna rağmen, ihlallerin devam etmesinin dostlukla, iyi niyetle, misafirlikle bir ilgisi yoktur. Davetsiz misafir olmaz.'
'Hiçbir zaman çatışmanın, gerilimin tarafında olmadık'
Hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Yaşanan hadiseden dolayı gerçekten üzgünüz. Biz, böyle olmasını arzu etmezdik, istemezdik ama maalesef böyle bir şey oldu. Temenni ederim ki bundan sonra böyle bir şey olmaz' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye olarak hiçbir zaman gerilimin, çatışmanın, husumetin ve acının tarafında yer almadıklarını, almayacaklarına vurgu yapan Erdoğan, bölgede ve tüm dünyada barışı, huzuru yaşatmanın, güvenli bir geleceğin peşinde olduklarını, bu anlayışla da yola devam edeceklerini bildirdi.