Afrika gezisinden dün dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde bir konuşma yaptı ve 'soykırım' tasarısını kabul eden Almanya ile mülteciler konusundaki tutumu nedeniyle Avrupa'yı eleştirdi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
'Şu anda 100 bine yakın Türkiye'de Ermeni var. Bunların yarısı bizim vatandaşımız değil. Biz hassas olmasak bunların yarısını gönderirdik. Avrupalılar'ın diğer mültecilere yaptığı gibi biz de Ermenilere, Ermenistan'a gidin derdik.'
'Sizin buna yüreğiniz yetmez'
'Biz bütün arşivlerimizi açtık. Gelin, varsa siz de açın. Buna göre karar verelim. Ama sizin buna yüreğiniz yetmez.'
'Almanya'nın karın ağrısı başka'
'Almanya gibi dünyanın neresine giderseniz gidin soykırım denilince akla ilk gelen ülkenin, Türkiye'ye bunu yapmasındaki karın ağrısı elbette başka. Türkiye 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor. Karın ağrısı elbette başka.'
'Sizi dertlerinizle baş başa bırakırız'
'Buradan Almanya'ya ve tüm Avrupa'ya şu mesajı tekrar vermek istiyorum: Ya gündemimizdeki meseleleri hakkaniyetli bir şekilde çözüme kavuştururuz ya da Türkiye, Avrupa'nın sorunlarının önünde bir set olmaktan çıkar, sizi dertlerinizle baş başa bırakırız.'
Sevmeyin, nefret edin, benim hisler de aynı, günahım kadar sevmem bu adamı. Ama lütfen ülkemizi savunduğu sözleri eleştirmeyin. Buraya başlığı görünce sırf dalga geçmek için gelmiştim. "delikanlı olun ciğerimi yiyin"i ingilizceye çevirip taşak geçecektim. Ama verdiği mesajlar çok net ve oldukça kapak. Üstelik ültimatom da göndermiş "sizi sorunlarınızla baş başa bırakırız, set olmaktan vazgeçeriz" diye. "Arşivimizi açalım, biz utanmıyoruz, arşivlerimizi kapıştıralım" demiş ve bastırıyorum bunları söylerken savunduğu BİZİM IRKIMIZ ve BİZİM MİLLETİMİZ. Sinmesindense mahalle ağzını kullanarak da olsa konuşmasını tercih ederim. Ne kadar sevmesek de halihazırda elimizde bu var ve bu ülkenin cumhurbaşkanı, eleştirdiği kanat almanlar, onunla dalga geçmiyorum bu konuda. Bu kendi topuğuna sıkmak gibi bir şey olacak.
Koskoca cumhurbaşkanının ettiği lafa bak: "Ciğerimi yiyin" Hani nerede diplomasi dili, hani nerede adab-ı muaşeret. Adamın paçasından bile ucuzluk, basitlik akıyor. Nerede Atatürk'ün göreni imrendiren beyefendiliği, zarafeti, adamlığı. Nerede bu!
Benim elimde 4 milyon suriyeli olacak ve avrupa ermeni soykirimi kabul edecek oyle mi? Valla suriyelileri ustlerine salirim