Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu, köşesinde “Çakma suikast hazırlığı” başlığıyla kalem aldığı yazıda çarpıcı iddialara yer verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için, “İçine düştüğü çaresizlikten kurtulması için ciddi bir mağduriyet algısı oluşturmak gerekiyor.” diyen Uslu, “O mucizenin ipuçlarını Melih Gökçek verdi. Seçime giderken çakma suikast numaraları çevirecekler. Erdoğan’ın içine düştüğü çaresizlikten kurtulması için bir kahramanlık öyküsü lazım. Çakma bir suikast ona ihtiyacı olan öyküyü verecektir. Gökçek işte o düzmece suikast planının ipuçlarını veriyor. Yoksa elinde suikast bilgisi olan biri savcı ya mı gider yoksa oğluna mektup mu yazar?” diye sordu.
Uslu yazısında şu değerlendirmelere yer verdi:
“Artık tüm seçmen biliyor ki seçime giderken Erdoğan “kutuplaşmayı” bir seçim stratejisi olarak kullanır. Ancak Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’ndan sonra Erdoğan’ın “kutuplaştırıcı dili” seçim kazanmak için yeterli olmayacaktır. Öncelikle Erdoğan’ın 100 milyon dolarların konuşulduğu rüşvet ve yolsuzluk skandalının üstünü kapatması gerekiyor. Bunun için de toplumun bir kesimini kriminalize etmek istiyor. Ancak Erdoğan’ın seçim başarısı için bu da yeterli değil. Bunun için bir yandan biz gidersek her şeyin tarumar olacağı algısını yayıyorlar. Sanki yerel seçim değil Erdoğan için olmak veya olmamak savaşı gibi sunuyorlar. Velev ki AKP kaybetti, kim nereye gidiyor? Erdoğan 2015’e kadar iktidar değil mi? Kim nereye gidiyor ki, biz giderken ortalık tarumar olur, diyor? Oysa ekonomiyi doğrudan etkileyen siyasal istikrarsızlığın tek kaynağı bizzat Erdoğan’ın anlamsız tutumları ve kibri.
Seçimlerde AK Parti’nin oylarını yüzde 40’ın üzerinde tutmak için mucizeye ihtiyacı var. Erdoğan’ın içine düştüğü çaresizlikten kurtulması için ciddi bir mağduriyet algısı oluşturmak gerekiyor. O mucizenin ipuçlarını Melih Gökçek verdi. Seçime giderken çakma suikast numaraları çevirecekler. Erdoğan’ın içine düştüğü çaresizlikten kurtulması için bir kahramanlık öyküsü lazım. Çakma bir suikast ona ihtiyacı olan öyküyü verecektir. Gökçek işte o düzmece suikast planının ipuçlarını veriyor.
Yoksa elinde suikast bilgisi olan biri savcı ya mı gider yoksa oğluna mektup mu yazar?
'MİT'İN EMRİNDE BİRÇOK TAŞERON ÖRGÜT VAR'
Güvenlik bürokrasisini bilenler iyi bilir ki MİT’in emrinde birçok taşeron örgüt var. DHKP-C’nin önemli bir kesimini MİT kontrol eder. Devrimci Karargâh’ın bir numarası Serdar Kaya’nın hemen yanındaki kişi yakalanınca MİT muhbiri olduğunu itiraf etmişti. KCK’nın en tepe noktasına kadar sızmış bir MİT teşkilatından söz ediyoruz.
1990’lı yıllarda sol örgütlere patlayıcı ve ateşleyicisi azaltılmış silahlarla eylem yaptırırdı istihbarat birimleri. Örneğin Emniyet Genel Müdürlüğü’ne law’la saldırmaya çalışan bir örgüt mensubunun önüne düşmüştü başlık. Yine MİT’in servis aracı taranmış, barutu azaltılmış kurşunlar servis aracının camını bile delememişti. En son Gezi olaylarından sonra AKP Genel Merkezi’ne law’la saldırıldı ama binaya ciddi hasar vermesi gereken law, binanın sıvalarını ancak dökmüştü. O saldırıyı görünce, Gezi’de kaybettikleri prestiji, MİT operasyonuyla, saldırıya uğradık diye mağduriyet yaratarak kurtarmaya çalışıyorlar diye düşünmüştüm.
Bana öyle geliyor ki, seçime kahraman imajıyla gitmek için Erdoğan’a yönelik bir çakma suikast icra edilecek. Gerçi Türkiye’de gerçekler çok kısa sürede aydınlığa kavuşuyor ama medyayı baskı altına alarak kahramanlık öyküsünü seçime kadar taşımayı planlamışlardır.
Bu çakma kahramanlık öyküsü için MİT kontrolündeki bir sol örgüt kullanılabileceği gibi, adresleme yapıp üzerine bir operasyon inşası için bir taşla birden fazla kuş vurma da hesaplanıyor olabilir.
Cihan