Almanya'da düzenlenen AGİT toplantısında konuşan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, 'bazı liderlerin gücünü pekiştirmek için anayasayı değiştirme hamlelerini görüyoruz' sözleriyle isim vermeden Türkiye'deki başkanlık sistemine geçiş çabaları üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirdi.
Avrupa’nın güvenlik ve istikrarının konuşulduğu AGİT dışişleri bakanları zirvesine demokrasi ve insan hakları konusunda yapılan eleştiriler damgasını vurdu.
Deutsche Welle Türkçe'den Değer Akal'ın haberine göre,Hamburg'da 56 ülkenin katılımıyla düzenlenen 23.AGİT Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısının açılış konuşmasını yapan Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, üye ülkelerden AGİT’in demokratik ilkelerine sahip çıkmalarını istedi.
“Demokrasi, hukuk devleti, insan hakları ve temel özgürlüklere saygı olmaksızın güvenlik de sağlanamayacaktır” diyen Steinmeier, “Değerler pusulamıza odaklanmadığımız takdirde bu fırtınalı günlerden çıkarak hedefe ulaşamayız” ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise konuşmasında isim vermeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemi için anayasayı değiştirmek istemesini eleştirdi. AGİT üyesi bazı ülkelerde demokrasi ve insan hakları ihlallerinden duydukları kaygıları dile getiren Kerry şunları dile getirdi:
“Yolsuzluk artıyor. Otoriterlik artıyor. Bazı liderlerin gücünü pekiştirmek için anayasayı değiştirme hamlelerini görüyoruz. Medyanın yeni platformlarından yalan haberler yayılıyor. Bazı yerlerde işkencenin savunulduğunu görüyoruz. Bütün bunlar AGİT’in temel kurucu ilkelerine açık saldırı oluşturmaktadır. Çok açık olayım: Bağnazlık ve muhaliflere baskı kurma, susturma hiç birimiz için yeni normal olamaz. Özgürlüklerin kısıtlanması zorbalık yönetimine doğru atılmış bir adımdır.”
Bakan Kerry, AGİT bölgesinde otoriter düşüncenin yükselişine tanık olduklarını aktarırken, “Bu yükselişe insan haklarında yaşanan gerileme, bağımsız basına kısıtlamalar, nefret suçları eşlik ediyor” dedi.
Avrupa’nın kolektif güvenliğinin ekonomik büyüme ve temel insan haklarının korunması ile doğrudan bağlantılı olduğunun altını çizen Kerry, 'Yurttaşlarımızın güvenliği ve refahındaki gelişmeyi AGİT’in özünü oluşturan ilkelerdeki ilerleme yoluyla sağladık” dedi. ABD Dışişleri Bakanı bu ilkeler arasında demokratik yönetim, hukuk devleti ve yolsuzlukla mücadelenin yer aldığına dikkat çekti.
Yahudi, Müslüman ve Hristiyan karşıtlığına olduğu kadar fanatizm ve her türlü hoşgörüsüzlüğe kararlı bir karşı duruş sergilediklerini anlatan Kerry, “Bu değerler asla hafife alınmamalı sonuna kadar hem sözle hem eylemde savunulmalı” dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimi ile terörle mücadeleye odaklandı. Çavuşoğlu, darbe girişimi gecesiyle ilgili olarak “FETÖ terör örgütü 248 kişiyi öldürdü, binlerce kişiyi yaraladı. Türk halkı darbe girişimini durdurdu, demokrasiyi savundu. Şimdi gelecekte benzer bir girişimi önlemek için, hukuk devleti sınırları içerisinde gerekli tüm önlemleri alıyoruz. Tüm dostlarımıza destekleri ve ortaya koydukları dayanışma için teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Çavuşoğlu Türkiye’nin darbeden sorumlu tuttuğu Gülen yapılanmasının 170 ülkede faaliyette olduğunu söylerken tüm ülkelerin bu harekete karşı uyanık olması gerektiğini ifade etti. Türk Dışişleri Bakanı 'Uluslarımız El Kaide, DEAŞ gibi birçok terör örgütüyle mücadele ediyor, FETÖ’nün bu örgütlerden hiç farkı yok. Terörle mücadelemiz samimi olmalı ve ayrımcılık gözetilmemeli. İyi terörist yoktur, unutmalıyım” dedi.
Çavuşoğlu konuşmasında Batı Avrupa’da etnik ve dini azınlıklara karşı önyargıların tırmanmakta olduğunu söylerken, “Günümüzde farklılıklara saygıyı, sosyal uyum ve katılımı hiç olmadığı kadar çok savunmalıyız. Farklılıklarımız bizi güçlendirir, zenginliğimizdir” diye konuştu.
Şimdi birileri "Amariga bizim güçlenmemizi istemiyor, aha buda kanıtı işte ! " diye zırvalayacak değil mi ? evet öyle yapacaklar :(
İşler yolunda demekki kerry. Önce diktatörler yaratıp sonra demokrasi götürüyorsunuz. Lakin bizim Türk milleti bi başkadır ataların bilir.Bugün araplar tarafından esir alınmış ve yurdumuz işgal edilmiş olabilir. Ancak yüreğinde vatan sevgisi taşıyan bu vatanın gerçek sahipleri yine bu vatan için canlarını feda etmeye hazırdır. Olurda birgün o allah gibi taptıkları diktatörü indirmeye kalkarsanız sizi alkışlayacak olan yine o araplardır. Bilin ki o gün geldiğinde istiklal için yüreği çarpan yüzbinlerce Türk genci geçmişte olduğu gibi bu bedeli ödeyecektir.
"Bazı ülkeler de, bazı ülkeleri yıkmak, bölmek için terör örgütlerini kullanıyor." diye cevap verilebilir, nasılsa seviyoruz laf sokmayı :)