'Devletin tiyatrosu olmaz diye bir şey yok. Devletin tiyatrosu olur. Özerk bir yapıya sahip olursa olur. Eğer devlet, 'Parasını ben veriyorum. Benim istediğim oyunları sergileyeceksiniz!' derse, o tiyatro olmaz. Devletin olgunluğu, verdiği para karşısında, eksikliğini görmesidir. Siz eksiklerinizi de zaten, sanatla görürsünüz. Sanat ve sanatçı, toplumun her kademesinde var olduğu için, tüm eksiklikleri, yukarıdaki sistemin yüzüne tokat gibi vurur bazen. Bazen de bir öpücük kondurur. Bu onun renkli kişiliğinde yatar. Bunu hazmetmek bazen çok zordur. Ama bu olgunluğu göstermek, mutlak şarttır.'
Dünya okyanusunun üzerinde daha büyük ve ihtişamlı gemiler var. Filikalarla kaçıp gidenlerin bu gemilere ulaşabildiğini ve daha rahat bir hayat sürdüğünü görüyoruz. İçinde bulunduğumuz geminin sorunu kaptan değildir. Sorun geminin rotasıdır ve pek değişmiyor, değişecek gibi de durmuyor. Bu gemi son sürat buz dağına doğru gidiyor. Bazılarımız hiçbir şeyden habersiz güvertede ölümü beklerken, bazılarımız gemiyi terk edip kaçmaya çalışıyor. Mesele bu hayatta kalmak.
Özledik amirim!
Adammm