Biraz tasarruf etmek isteyen eşinizin ya da ailenizin cimri olduğunu düşünebilirsiniz. Oysa öyle cimri insanlar var ki para harcamaktan çok korkuyorlar, hem de öyle böyle değil! Gelin, her cümlede sizi hayrete düşürecek cimrilik hikâyelerini inceleyelim.
Mali müşavir olan Kate Hashimoto, New York’ta yaşıyor. Para harcaması gerektiğinde olabildiğinde az harcamaya çalışıyor. Cimri olmasını ise üniversiteyi bitirince kriz kurbanı olup işsiz kalmasına bağlıyor. Bir şeye ihtiyacı olduğunda takas pazarlarına gidiyor. Umumi tuvalette ellerini kurulamak için kullandığı kâğıt havluyu atmıyor, çantasına atıp tekrar kullanıyor. Evini çöpe atılan ve başkalarının verdiği atık eşyalarla döşemiş. Gaz açma şirketinin fazla para istemesinden dolayı gazı kapatmış. Fırınını depo ve masa olarak kullanıyor. Elbiseye hiç para vermiyor. Hayatında hiç çorap almamış. Bedava ürünlerin hiçbirini kaçırmıyor. Bu ürünler sayesinde deodorant, jilet, şampuan, diş ipi ve ped gibi malzemelere hiç para vermiyor. Bedava ürün veren sitelere abone oluyor. Kıyafetleri kirlendiğinde onları duş alırken yıkıyor. Çöpten topladığı yiyecekleri tüketiyor. Misafirlerine de çöpten topladığı yiyeceklerin son kullanım tarihi gelmemiş olanları ikram ediyor. Tabii ki yemekleri ikram etmeden ısıtıyor, o kadar da değil! Ama aynı tencerede, ayrı ayrı ısıtmaya ne gerek var ki?
Jamie Jay, çiçekleri çok seviyor fakat çiçek bakımıyla uğraşmak istemediği için bahçesine yapay ayçiçekleri ve şakayıklar dikiyor. 10 yıldan fazla dayanan çiçeklerin güneşte solmamaları için üzerlerine koruyucu mat sprey sıkıyor. Jay, sprey parlamadığı için çiçeklerinin daha gerçekçi göründüğünü söylüyor. Yapay çiçekler sayesinde bahçesi için gübre almıyor, su kullanmayarak tasarruf ediyor. Ne diyelim, demek ki çiçeklerin görüntüsü ona yetiyor!
Mason Roberts, kendisine bir indirim duvarı panosu hazırlamış ve bütün indirimleri oradan takip ediyor. Kredi kartında ve bankamatik kartında harcama yapıldığında ona haber veren bir alarm sistemi var. Böylece eşinin gerçekten ihtiyacı olmayan şeylere para harcamamasını sağlıyor. Ağız gargarasını bir kez kullanmayı da israf olarak görüyor! Banyoda iki gargara şişesi bulunduruyor. Birisi temiz, diğeri ise kullanılmış gargara için. Gargaranın bir kere kullanılacağını kim söylemiş ki değil mi?
Justin adlı genç, annesi ve kardeşine her ay evde kullanmaları için 45 poker pulu veriyor çünkü tasarruf etmenin en etkili yolunun bu olduğunu düşünüyor. İhtiyaçları olan şeyleri onlara bu pullar karşılığında veriyor. Örneğin; çeyrek topak macunu ve el havlusunu birer poker puluna, banyo havlusunu iki poker puluna karşılık veriyor.
Anne-Marie Jackson, nişanlısının çocuklarının ihtiyaçlarını çay ve yemek kaşığı hesabıyla gidermelerini istiyor. Evdeki herkes bütün ihtiyaçlarını bu kaşıklarla ölçerek kullanıyor. Örneğin Anne-Marie'nin nişanlısı Peter, her sabah kahvaltısına beş çay kaşığı süt koyuyor. Sadece bu kadar olsa yine iyi! Anne-Marie; Peter ile her perşembe dışarı çıkıyor fakat güzelce vakit geçirmek için değil, çöpleri karıştırmak için! Anne-Marie ve Peter, düğüne fazla para harcamamak için düğünü bile sürekli ertelemişler. Sonunda tanıştıkları pizzacı onlara 50 dolarlık indirim kuponu verince düğünlerini orada yapmaya karar vermişler. Nikâh memuruna para vermemek içinse Anne-Marie'nin oğlu, internetin verdiği yetkiye dayanarak nikâh memuru olmuş. Nikâh memuru da bedavaya gelmiş yani!
Raul Pinto, her hafta ailesiyle araba yıkamaya gidiyor. Arabayı süpürürken eşinin küpesini düşürdüğünü ve süpürgenin çektiğini söyleyip görevliden yardım istiyor. Görevli süpürgenin çöp bölmesini açıyor. Raul'un çocukları, çöpten annelerinin küpesini arıyormuş gibi yapıyor. Halbuki amaçları, süpürgenin diğer araçlardan çektiği değerleri eşyaları çöpten toplamak. Raul Pinto, araba yıkamak için yalnızca bir dolar yatırdığını ancak o bir doların ona fazlasıyla geri döndüğünü söylüyor. Pinto ailesi restorana gittiğinde çocuklar sadece su isteyebiliyor. Pinto, garsona suların içine limon koymasını rica ediyor. Çocuklar masada bulunan şekeri de limonlu suya ekleyerek kendi limonatalarını hazırlıyor. Pinto ile eşi, bir kahve ile iki kulüp sandviç sipariş ediyorlar. Tabii yanında fazladan marul, domates ve birer tabak daha. Sandviçlerini çocuklarıyla paylaşıyorlar, böylece yemeği epey ucuza getiriyorlar. Masadan kalkarken de masada bulunan bütün bedava ürünleri almakta hiçbir sakınca görmüyorlar.
Pelin Mathis, kuaför olan babasının kestiği bütün saçları topluyor. Saçları çiçekleri gübrelemek için kullanıyor. Ayrıca uzun saçları koltuk minderlerinin içine koyuyor. Böylece koltukların daha konforlu olduğunu söylüyor. Saçlarla doldurulmuş koltuk minderinde oturmak ister miydiniz hiç?