Bazen değişimin farkında olmasak da, değişimin izlediği yolun hayatımıza yansımasını cebren ve hileyle görüyoruz. Özellikle içinde bulunduğumuz yeni düzenin akışında, hepimiz bunu daha net bir şekilde gözlemliyoruz.
Hayatın her alanında gözümüze çarpan değişimin içerisinde bir toz tanesi gibi sürüklenirken, çalışan bir birey için günün uykudan sonraki en büyük bölümünü geçirdiğimiz iş yerlerimizde de değişimi yansıtmamız artık kaçınılmaz bir son. Fakat yaptığı çağrışımın aksine bu negatif bir durum değil hatta daha verimli olabilmek adına işleyişin düzenlenmesini sağladı bile diyebiliriz. Yeni dünya düzeniyle birlikte iş hayatımızdan, çalışma ortamlarımıza, toplantılarımızı gerçekleştirdiğimiz alanlardan nefes alış verişimize kadar her şeyin büyük bir farkındalık çerçevesinde değiştiği bir süreçteyiz.
Günümüz VUCA dünyasında faaliyette olan tüm şirketlerin kurumsal dünyanın gereklerini yansıtmak ve kurum stratejilerinin daha verimli ilerlemesini sağlamak için çalışma düzenlerinde hızlı bir şekilde bu değişikliğe adapte olmaları gerekiyor.
Her alanda gözle görülür şekilde gözlemlenen değişim, insan kaynakları yönetim trendlerine de yansıyor, kurum kültürünün benimsenmesi, yeni yeteneklerin keşfedilmesinin sağlaması ve iç müşteri (çalışan) deneyimi açısından devrim niteliğinde bir süreç ile birlikte yeni yöntemlerin denenmesinin ortaya koyulmasını gerekli kılıyor.
“En büyük israf keşfedilmemiş yetenektir, oyun en büyük keşif aracıdır” der Guy Halfteck.
Bir şirkette verimlilik denince akla ilk gelen hep insan kaynağı oluyor. Bu noktada, işe alım stratejisi gereksinimi Keep’in belirttiği gibi ‘’İnsan kaynakları yönetiminin gerekli niteliği, bilgiyi, beceriyi barındıran ve gelecekteki eğitimler için yeterli potansiyele sahip iş gücünün uygun bir şekilde temin edilmesi için ciddi gayret etmesi gerektiği ‘’konusundaki fikri ile örgütlerin ihtiyaçlarını karşılayacak uygun çalışanları seçme ve işe alma faaliyetlerinin geliştirme ve motivasyonla aynı temelde buluşması gerekliliğine eviriliyor.
İşe alım alanında esneklik ve duygusal dayanıklılık gibi yetkinliklerin günümüzde revaçta olması ile veri odaklı işe alım ve oyunlaştırma gibi yöntemlerin önümüzdeki birkaç yıl içerisinde önemli bir konuma geleceğini görülüyor.
Farklı aday kişilik envanterleri oluşturabilme ve veri analizine dayalı işe alım faaliyetleri gibi alanlarda dijital teknolojilerin işe alımları en iyi nasıl destekleyebileceğini anlamak, şirketlerin çalışan verisi üzerinden yatırımlar yaparak performansı önemli ölçüde artırabilir ve kurumsal sorunlara çözümler bulabilir.