Ercan Altuğ Yılmaz Yazio: Sürdürülebilir Bir Dünya Mümkün!

Gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılayabilme imkânlarından ödün vermeksizin günümüzde insanların tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir kalkınma modeli olan “sürdürülebilir kalkınma”, 20. yüzyıl sonlarına doğru dünya gündemine hızla girdi ve 1990’lı yıllarda imzalanan uluslararası antlaşmalarla küresel bir uygulama planı haline gelmeye başladı.

Sürdürülebilir kalkınma anlayışıyla birlikte, ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişme hedeflerinde ortak payda “sürdürülebilirlik” olarak belirlendi.

Geleceğin de sahiplenilmesine göz kırpan bu ortak hedef, herkesin temel ihtiyaçları ile daha iyi bir hayata ilişkin beklentilerinin karşılanmasına imkân vermeye yönelik bir strateji olarak düşünüldü.

Çevre ile sosyoekonomik gelişme arasındaki ilişkileri iyi kurgulanmamış bir kalkınma stratejisinin uygulanması, şu anki ihtiyaçları karşılayabilecektir ancak insanların gelecekteki temel ihtiyaçlarının karşılanmasını tehlikeye sokar mı bilinmez..

Neden mi?

Çünkü, büyümenin hangi sınırdan sonra çevresel felaketlere yol açacağı kesin değil ve çevresel bozulma çoğu zaman geri döndürülemez nitelikte.. Bunu hem denizlerimizde gördüğümüz müsilaj gibi doğal felaketlerden, hem de Türkiye gibi bir su cennetinde kuraklık yaşamaya başlamamızdan anlıyoruz.

Bu nedenle, ekonomik ve sosyal yapı ile çevre etkileşiminin bütüncül bir şekilde değerlendirilerek bugünkü ve gelecekteki nesillerin kalkınmanın getirdiği fırsatlardan hakkaniyetli bir şekilde yararlanmasının sağlanması, sürdürülebilir kalkınmanın temel felsefesini oluşturmakta ve döngüsel ekonomiye entegrasyonun dünya çapında doğrusal modele karşı sürdürülebilir kalkınma için etkili bir yol haline geldiğini gözlemliyoruz. Sürdürülebilir tüketim ve üretim araçları, döngüselliğin güçlendiricisi ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasının destekçisi olarak tanımlanmıştır.

Döngüsel ekonomi, ürünlerin, hizmetlerin ve sistemlerin değerlerini en üst düzeye çıkaracak ve israfı en aza indirecek şekilde tasarlandığı küresel iklim acil durumumuzun çözümünün bir parçasıdır.

Her şeyin değerli olduğu ve hiçbir şeyin boşa gitmediği, hayata ve işe yönelik her şeyi kapsayan bir yaklaşımdır. Basit bir ifadeyle, 'yap, kullan, imha et' yerine 'yap, kullan, yeniden yap' olarak açıklanabilir.

Bu doğrultuda pek çok firma kurumsal iş hedeflerine döngüsel ekonomi entegrasyonunu eklemiş durumda..  Öyle ki, bu hedefi artık kurumsal tabanlı etkinlikler içerisinde de sık sık duymaya başladık.

Türkiye cam geri dönüşüm sektörünün önde gelen kuruluşu Şişecam Çevre Sistemleri, artan üretim kapasitesi, katma değerli ürünleri ve müşteri odaklı değer yaratma stratejisi ile geri dönüştürülen cam atıklarının geri kazanımında önemli bir yere sahiptir. Şişecam, camın en sürdürülebilir ambalaj malzemesi olmasından hareketle 2011 yılında Türkiye’nin en kapsamlı sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk projelerinden biri olan “Cam Yeniden Cam” projesini hayata geçirmiştir. ​Geri dönüşüm alanındaki çalışmaları kapsamında 2011 yılından bu yana 1,3 milyon ton cam atığını geri kazandırmıştır. Üretimde hammadde olarak doğal kaynak yerine geri kazanılmış cam atığı kullanılması sonucunda tonlarca karbondioksit salımının önüne geçilmiştir. Tarihsel mirası ve alışılagelen yaklaşımların ötesine geçme yetkinliğinden güç alan Şişecam, sürdürülebilirlik stratejisi “Care for Next”, gelecek kuşaklar için uzun vadeli değer katarak uluslararası ölçekte etkin bir paydaş olmayı hedeflemektedir.

Bu doğrultuda, 18-19-20 Haziran 2021 tarihlerinde tamamı gönüllülerden oluşan Gamfed Türkiye ekibinin katkılarıyla düzenlenen Gamification Hackathon’a döngüsel ekonomi entegrasyonu hedefi için oyunlaştırmayı araç olarak kullanan Şişecam damgasını vurdu.

Şişecam'ın “Döngüsel Ekonomiye Entegrasyonu için Tüm Değer Zincirindeki Cam Atıklarının Geri Kazanılması” iş hedefiyle,

·Cam toplama maliyetinin ekonomik açıdan anlamlı hale getirilmesi,

· Belediyelerin döngüye yüksek katılımını sağlanması,

· Sosyo-ekonomik açıdan alt sıralarda kalan yaşam alanlarına uygun geri dönüşüm uygulamalarının tasarlanması,

· Cam geri dönüşümü için diğer potansiyel kaynakların tanımlanması ve faydalanılması planlanıyordu.

Gamification Hackathon üzerinden 48 Saatlik Oyunlaştırma maratonunda iş hedefini paylaşan Şişecam’ın kurum mentorluğunu yaptığı Ortadoğu Teknik Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Sebastian Ekibi, Prof Dr Sinan Canan, Tolga Gariboğlu, Evrim Kuran ve Mevlüt Dinç gibi alanında uzman isimlerden oluşan jürinin takdiri ile 23 ekip arasından birinci oldu.

Süreci tasarlarken sadece bireylerin geri dönüşüme katılımını hedeflemediler. Asıl geri dönüştürülebilir atık kaynağı olan otel, restoran ve cafe gibi (HOREKA) alanları ve belediyeler ile yapılabilecek işbirliğini de hesaba katarak bütüncül bir yaklaşıma sahip bir tasarım ile cam atıkların geri kazanılmasında HOREKA, Belediye, Vakıf ve Bireyleri dahil etmenin ve herkesin kazanacağı bir uygulama yaratmanın peşindeydiler. Bunu da kullanıcı dostu bir arayüz sağlayarak tasarlanmış bir uygulama ile yapmanın doğru olduğunu düşünerek kolları sıvadılar.

Pottle birey, belediye ve kurumları tatlı bir yarış içinde birleştiren ve cam şişeleri toplarken hem eğlenip hem kazanmalarını sağlayan bir uygulama..

Uygulama elbette herkes için bir takım değer önerileri barındırıyor. Örneğin;  otel, restoran ve cafeler için gelişmiş bir marka kimliği ve reklam değeri hedeflenirken, bireysel ölçekte anonim sosyalleşme, keyifli vakit geçirme,  bağış ve yardımlaşma ve geri dönüşüm bilinci kazanma gibi değerler hedefleniyor.

Uygulamanın ilk temelleri atıldı, prototip aşaması tamamlandı. Kullanıcı testi ve doğrulama aşamasına geçildi ve Sebastian ekibinin önderliğinde Şişecam işbirliğinde projenin hayata geçmesi hedefleniyor.

Sena Afşar, Z. Ecem Şimşek, Batuhan Çalışkan, A. Kadir Menzilcioğlu ve N. Murat Tenil’den oluşan Sebastian ekibine sürdürülebilir bir dünya yaratma sürecine katkıları ve bizi Pottle ile tanıştırdıkları için teşekkür ederiz.

Bu yazı Gamfed Türkiye gönüllülerinden Beray Çinçin’in katkılarıyla yazılmıştır. 

Twitter

Instagram

Linkedln

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı