Dijital çağın karşı konulamaz yükselişi eşi benzeri görülmemiş bir hızla devam ediyor!
21. yüzyılın ilk on yılında internete bağlananların sayısı 350 milyondan 2 milyarın üzerine çıkmış durumda. Teknolojinin hızı böyle devam ederse insanlar kablosuz internet ağlarını her yerde kolaylıkla kullanabilecekler. Büyük bir ihtimalle de bugün hayranlıkla kullandığımız teknolojik ürünler, eski çevirmeli telefonlar gibi antika olarak satılacak.
Bir araştırma şirketi olan Nielsen, yeni kuşak için “C kuşağı” tanımlamasını kullanıyor.
“C” harfi, tüketici (consumer), bağlantıda (connected), içerik (content), iletişim kuran (communicating), bilgisayarlı (computerized) ve tıklayan (clicking) gibi anlamları karşılıyor. Doğdukları günden itibaren teknolojinin içinde olan bu kuşağın özellikle 2020 yılından sonra iş dünyasına girmesi ile şirket duvarlarının sınırları ortadan kalkacak ve çalışanlar çok daha fazla sanal projede görev alacaklar.
Bugün hepimiz internet bankacılığı kullanımı, online alışveriş, uçak bileti almak gibi çeşitli gerekçelerle birbirinden farklı yüzlerce web sayfasını ziyaret ediyoruz. Pandemi ile birlikte başta eğitim ve hızlı tüketim ürünleri sektörü olmak üzere pek çok farklı sektör dijitale bağlı bir yaşam formu geliştirmek durumunda kaldı.
“Dijital” artık gerçek bir çağın adı ve bu çağın yükselişini hep birlikte izliyoruz.
Teknolojinin gelişmesi ile kendimizi her gün bir öncekinden daha yoğun şekilde sanal dünyanın içinde buluyoruz. Özellikle gençler bu sanal dünyada fiziksel dünyadan daha fazla zaman geçiriyor; insanların yüzlerinden çok ekranlara bakarak büyüyorlar.