İzmir Narlıdere Güney Deniz Saha Komutanlığında geçtiğimiz ay terhisine 85 gün kala nöbet kulübesinde silahla intihar ettiği iddia edilen Er Hasan Alkan’ın dayısı Adnan İzgi, yeğeninin öldürüldüğünü ileri sürdü. Askeri yetkililerin Alkan’ın çenesinin altından vurulduğu bilgisini verdiğini söyleyen dayı İzgi, cenazeyi teslim aldıklarında Alkan’ın alnından vurulmuş olduğunu gördüklerini anlattı.
Evrensel’e konuşan Dayı İzgi Alkan’ın intihar ettiği iddia edilen nöbet kulübesinin dışında iki tane dolu mermi yine kulübenin içinde duvara girmiş bir mermi bulunduğuna da dikkat çekti. Dayı İzgi, “Biz de askerlik yaptık. İnsanın kolundan uzun olan tüfeği alnınızın ortasından girecek şekilde ateşlemeniz mümkün değil.” dedi. Dayı İzgi, “Olaydan iki saat önce Alkan’ın annesiyle konuşmuş ve bir sıkıntısı olmadığını anlatmış. Terhisine 85 gün kalan bir asker neden intihar etsin” diye sordu.
Er Hasan Alkan’ın 21 Ekim’i 22 Ekim gecesine bağlayan gece,nöbet tuttuğu kulübede intihar ettiği iddia edildi. Alkan’ın cenazesi 22 Ekim tarihinde İzmir’den Erzurum’a gönderildi. Cenazeyi yıkama işlemi sırasında Alkan’ın askeri yetkililerin söylediği gibi çenesinin altından değil de alnının ortasından vurulduğunu gören aile Erzurum Şenkaya Cumhuriyet Başsavcılığına ‘şüpheli ölüm’ yönünde araştırma yapılması için başvuruda bulundu.
‘BİZE GÖRÜNTÜ İZLETTİLER AMA...’
Askeri yetkililerin olay gecesi sabaha karşı aileye haber verdiğini anlatan dayı İzgi, cenazesinin kendilerine haber verilmeden adli tıp kurumuna getirildiğini söyledi. Alkan’ın gece yarısı 24.00 sularında nöbeti devraldığını ve dört dakika geçmeden olayın yaşandığını ileri süren dayı İzgi, “Ama raporda 15 dakika diyor. Nöbet kulübesi denize sıfır noktada bulunuyor. Silah seslerini kendi birliğinden kimse duymuyor ama karşı taraftaki nöbet tutan asker duyup haber veriyor.
Yeğeni Hasan’ın ölümüne dair ayrıntılı raporların kendilerine verilmediğini belirten İzgi, “Komutanlar bize kurşunun çene altından kurşun girdiğini söyledi. Bir tane de dolu merminin nöbet kulübesinde bulunduğunu söylediler. Ama savcı ile yaptığımız görüşmede çocuğa isabet eden bir kurşun var. O da alnının tam ortasından girmiş. Bir tane de duvara giren mermi var. İşin ilginç yanı iki tane de dolu mermi yerde bulunmuş. Anlatılan ile yaşananlar birbirini tutmuyor. Bir kişi alnının ortasından kendisini G3 piyade tüfeği ile nasıl vurabilir?” diye sordu. Öte yandan dayı İzgi, askeri birliğini komutanlarına Alkan’ın alnının ortasından vurulduğunu söylediklerinde “Kan kaybı fazla olduğu için ilk anda kurşunun nereden girdiğini tespit edememişiz’ yanıtını aldıklarını anlattı. Dayı İzgi, “Hemen böyle bir bahane bulundu” diye tepki gösterdi.
‘İKİ SAAT ÖNCE ANNESİYLE GÖRÜŞMÜŞTÜ’
Yeğeninin psikolojik sorunlarının olmadığını, hayat dolu bir genç olduğunu ifade eden dayı İzgi, “Olayın yaşandığı günden iki gün önce Hasan bizi ziyarete geldi. Ailesinin bir bölümü Bursa’da yaşadığı için oraya yönelik planlar yaptığını kaydetti. Dayı İzgi, “Üniversiteye hazırlık kitaplarını bile yanında bulunduruyordu. Eğitimi seven, yaşam dolu bir kişiydi” diye devam etti.
‘DELİLLER KARARTILABİLİR’
Delillerin karatılması endişesini de yaşadıklarını belirten dayı İzgi, “ Olay yeri incelemesi yapan ekip askerlerden oluşuyor. Savcı ve bilirkişi heyeti de askerin denetiminde. Biz burada dışarıdan inceleme yapılmasını istiyoruz” dedi. Devletin sorumlululuk alması gerektiğini söyleyen dayı İzgi, “Haberlerde sürekli kışlalardan intihar haberi geliyor ama öğreniyoruz intihar değilmiş” diye devam etti.
Metehan UD | Evrensel