İçinde bulunduğumuz distopya normalimiz mi oluyor?
Kadına yönelik taciz, şiddet, tecavüz olayları sonrasında çıkan haberlerde kronolojik sıra; tutuklandı- serbest bırakıldı- (sosyal medyadaki tepkiler sebebiyle) tutuklandı- serbest bırakıldı. Kişiler, yer ve zaman değişse de bu sıralama değişmiyor.
Öncelikle şunu kabullenelim. Bu olaylar az sayıda değil, hepimizin başına gelebilir. Çalıştığım danışanlar arasında bu tarz problemlerle gelen çoğu danışan, yaptırım olmadığı, gidecek yerleri veya ekonomik durumları iyi olmadıkları için sessiz kalıyorlar. “Neden şikayetçi olmadı?” sorusunu sormadan önce şikayetçi olduktan sonraki süreçte neler olduğuna bakmak gerekiyor. Şikayetçi olmak hayatını tehlikeye atmasına sebep oluyorsa şikayetçi olabilmesi ne kadar mümkün?
Sansürsüz şiddet görüntüleri
Sosyal medyada, şiddete uğrayan kadın bedeni tüm çıplaklığıyla sergileniyor. Bu suça meyilli insanlara kılavuz niteliğinde olurken, diğerlerinin de şiddeti normalleştirmesine veya şiddete duyarsızlaşmasına neden oluyor. Zarar görmüş bedene yabancılaşma ve donuklukla beraber travmatize oluyoruz.
Burada olayın psikolojik boyutundan detaylı bir şekilde bahsetmek isterdim. Ancak dıştan içe doğru çürüyen bir sistemde sadece bireyi ele almak yaşanan olayların üstünü örtmekten başka bir anlam taşımayacaktır.
Instagram
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio