Engizisyon Döneminde İcat Edilen Tarihin Görüp Görebileceği En Acı Verici İşkence Aleti: Yahudi Kızağı

Orta Çağ ve engizisyon deyince sizin de aklınıza korkunç işkenceler geliyorsa haklısınız. Akla hayale gelmeyecek derecede acımasız olan bu işkenceler arasında bazıları vardı ki öğrenince insanın tüyleri ürperiyor! Dünyanın en acı verici işkence aleti olarak tarihe geçen Yahudi Kızağı da bunlardan biri... O zaman gelin Orta Çağ'ın acımasız dünyasına bir göz atın! 👇

İspanyol Engizisyonu'nun kullandığı, az bilinen bir işkence aleti olan Yahudi Kızağı'nı daha önce duymuş muydunuz?

Dönemin sorgucularının kullandığı işkence yöntemleri say say bitmiyor; siz de onları acımasızlıklarıyla tanırsınız. Ancak su işkenceleri, tekerlek işkenceleri derken araya kaynayan öyle bir tanesi var ki akıllara zarar: Yahudi Kızağı ya da diğer adıyla Judas Sandalyesi... 👇

Bu işkence aleti sorgucular tarafından 'en insancıl' olarak görülüyordu üstelik... İroni diye buna denir!

twitter.com

Yahudi Kızağı'nın çok karmaşık bir tasarımı yoktu, üç ayağın üstüne yerleştirilmiş sivri uçlu bir piramitten oluşuyordu. Tahtadan yontulan bu alet genelde işkence odasının köşesinde kurbanlarını bekliyordu.

Peki Yahudi Kızağı'nın mimarı kimdi? Hippolytus De Marsiliis ya da Ippolito Marsili adıyla bilinen bir avukat.

İtalyan avukat Marsili, kendi çağının önemli hukukçularından biriydi ve medeni kanun ile kilise kanunları üzerine uzmanlaşmıştı. 1480'de bu iki konuda doktorasını alan Marsili'nin statüsü de fena değildi.

Ancak Marsili hukuk alanındaki başarılarından çok işkence alanına olan katkılarıyla (!) biliniyordu.

Su işkencesi ve mahkumları uyanık kalmaya zorlamak gibi işkence yöntemlerini icat ettiği gibi Yahudi Kızağı da onun fikriydi. Hatta kendisi işkencelerinin insancıl olduğunu ileri sürüyordu çünkü kimseyi yakmıyor ya da kemiklerini kırmıyordu. Buna rağmen mahkumlar genelde pisliğin içinde kaldıkları için enfeksiyon kaparak yine de can veriyorlardı...

Yahudi Kızağı ise mahkumların ve dini açıdan suçlu bulunan insanların üzerine oturtulmasıyla çalışan bir aletti.

www.thevintagenews.com

Yukarıdan iplerle bağlanan insanlar yavaş yavaş piramidin üstüne oturtuluyordu. Hatta etkisinin artırılması için bazen mahkumlara fazladan ağırlık da takıyorlardı. Anüs kısmına denk gelen sivri uç zamanla ciddi yaralara hatta bazen insanların ikiye ayrılmasına yol açıyordu...

Çoğu insan da ne yazık ki pis piramitten ve kendi dışkılarından kaynaklı enfeksiyon kaparak yaşamlarını yitiriyordu.

İspanya o dönemde 'kafirleri' cezalandırmak adına başka fikirler de ortaya atmıştı.

commons.wikimedia.org

Üstelik ne kadar acımasızsanız o kadar başarılı oluyordunuz. Örneğin Baş Engizisyoncu Tomás de Torquemada, bu unvana merhametsizliğinden dolayı kavuşmuştu. Mesela kendisi İspanya'da yaşayan 160 bin kadar Yahudi'nin sürülmesine neden olan kişiydi.

Torquemada ayrıca 2 bin kadar idam emrinin de arkasındaki isimdi. Yahudi ve Müslüman halk genelde ölümden korktukları için din değiştiriyorlardı.

İnsanları yakarak idam etmenin yanı sıra İspanyol Eşeği, Tekerlek, diz ayırıcı gibi başka korkunç işkence aletleri ve yöntemleri de kullanılıyordu. Günümüzde bunlar ve Yahudi Kızağı gibi işkence aletleri çeşitli müzelerde sergilenerek turistlerin tüylerini ürpertmeye devam ediyor.

Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum! 👇

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Vajina, Tuvalet ve İşkence Müzesi: Dünyanın Dört Bir Yanından Akla Hayale Gelmeyecek En Tuhaf Müzeler
Antik Dönemlere Ait Bu Kadar da Olamaz Diyeceğiniz Birbirinden Korkunç 10 İşkence Türü
Orta Çağ'da İşkence Aletlerinden Acımasız Silahlara Kadar İnsanları Dehşete Düşürmüş Olan 10 Ölümcül İcat

Popüler İçerikler

'İmam' Halil Konakçı, İlber Ortaylı'ya Ateş Püskürdü! 'Bizans Tohumu, Yunanlı, Dönme!'
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'dan 1 Mayıs Açıklaması: "Taksim Uygun Değildir"
Cem Yılmaz'dan Küfürlü Gönderme Gelmişti: Hasan Can Kaya'dan Ünlü Komedyene Cevap Geldi!